16

1.1K 125 13
                                    

"Ah! Hayır!" Diye sızlanan Jungkook yüzünden minik Taehyung uyanmış ve korkuyla Jungkook'unu izliyordu. Minik elini Jungkook'un yanağına koyup yanağını öpmüştü. Jungkook onu hep öpüyordu, o da öpüp onu sakinleştirmek istemişti.

"Hayır! Taehyung! Hayır!" Ani bir sıçramayla uyandığında Taehyung korkuyla duvar kenarına kiyaklaşmış ve dolmaya başlayan gözleriyle Jungkook'a bakarken çenesi titremişti. Dudakları büzülmeye başlarken Jungkook hemen kendine gelmiş ve ağlamaya başlamadan sakinleştirmek için kucağına almıştı miniğini.

"Cupguk, bööö!" Demişti hala ağzında emziği varken korktuğunu anlatmak isterken. Jungkook onun minik kafasını nazikçe boynuna bastırdığında Taehyung başını yan çevirip Jungkook'u izlemeye başlamıştı.

Taehyung ağzındaki emziği çıkarıp Jungkook'un ağzına verdiğinde Jungkook gülüp ağzından emziği çıkartmış ve bebeğini öpmüştü. Taehyung Jungkook'u sakinleştirmek için emziğini vermişti ona. Çünkü kendisinde işler böyle ilerliyordu.

"Uyu bebeğim, geçti. Gel." Demiş ve yatağa uzanıp Taehyung'u da göğsüne yatırmıştı. Taehyung'a şarkı söyleyerek onu uyutmaya çalışmıştı. Taehyung huzurla tekrar mayıştığında Jungkook kıpırdamadan durmuş ve uyuduğuna emin olunca çok nazik bir şekilde yana yatırmıştı bebeğini.

Sonra da ona dönük bir şekilde uyumaya çalışırken gördüğü kabusu düşünüyordu. Taehyung büyümüş ve artık 18 yaşına gelmişti rüyasında. Ama bir takım adamlar onu almaya gelmişti.

Jungkook buna engel olamamış ve Taehyung'u götürmüşlerdi. Bu çok korkunçtu. Yarın ilk iş Namjoon'un bahsettiği şeyleri tamamlamış mı diye Namjoon'a danışmaktı. Çok korkmuştu bu yüzden. Uyuyan bebeğini izlerken kendisi de uyuyakalmıştı.

***

"Merak etme. Belgelerin tam senin. Bu belgelere rağmen yine de almaya kalkarsalar mahkemede kazanabilecek kadar güçlü belgelere sahipsin." Dediğinde derin bir nefes almıştı. Bu onu aşırı rahatlatmıştı.

"Çok teşekkür ederim hyung. Cidden bu beni aşırı rahatlattı." Taehyung yerde yürüyerek televizyon ünitesinin önüne gitmiş ve düğmeye basarak televizyonu açmıştı.

"Cupguk!" Diyerek minik işaret parmağıyla televizyonu göstermiş ve ani hareketiyle dengesini sağlayamayıp poposunun üzerine düşmüştü. Jungkook ona gülüp bacağını patpatlamıştı.

"Gel bakalım kucağa." Dediğinde Taehyung ellerini yere koyup ayaklarıyla da yere basıp kalkmaya çalışmış ve zorla da olsa kalkınca Jungkook elleriyle büyütüyor olduğu miniğinin bu halini görünce kafayı yiyecek gibi oluyordu.

Ellerini öne uzatarak yürürken denge sağlamaya çalışan ufak bedene gülmüştü ikisi de. Jungkook'a ulaşınca düşmeden dizine tutunmuş ve koltuk altlarından tutulup havaya kaldırılınca kendini bırakmıştı.

"Cupguk nam nam. Mrrr~" Diyerek Jungkook'un yanağını öptüğünde çıkan tatlı ses Namjoon'u da gülümsetmişti. Acıktığını böyle anlattığından alışmıştı Jungkook.

Artık onun dilinden anlıyordu, diğerleri anlayamasaydı Jungkook anlıyordu ve bu Taehyung'a yetiyordu. Onun bir tek Jungkook'a ihtiyacı vardı.

"Namjoon seni tutsun mu bebeğim? Ben de nam nam yapıp geleyim sana." Diyerek Namjoon'a uzattığında Namjoon Taehyung'u kucağına almış ve bir süre bakışmışlardı.

Namjoon'dan korktuğu için sürekli diken üstünde Jungkook'u izliyordu. Mutfak göründüğünden ağlamamıştı. Namjoon da onu nazikçe kucağına oturturken Taehyung korkarak onun yüzüne bakmıştı. Ama onun yanında bugün o iğne çantası yoktu. O yüzden bugün tehlikeli değildi.

Jungkook elindeki yemek tabağıyla gelip koltuğa oturmuş ve Namjoon'un kucağında oturup kafasını Namjoon'un göğsüne yaslayıp bekleyen ufaklığına gülümseyerek kaşığı ağzına uzatmıştı.

Namjoon da Taehyung'un oturuşunu düzeltip onu izlemeye başlamıştı. Sanırım kendisine alışıyordu. Yemeği bitene kadar uslu uslu yiyen Taehyung'u izlemek çok keyifliydi.

"I-ıh! Nam nam ı-ıh Cupguk!" Demiş ve kollarını Jungkook'a uzatmıştı temkinli bir şekilde Namjoon'a bakarak. Onun da üzülmesini istemiyordu.

Namjoon gülüp onu vermiş ve Jungkook'un elindeki tabağı alıp kalkmıştı. Mutfağa gidince Seokjin'i aramıştı. Bir buluşma ayarlamaya çalıştığı sırada Jungkook da ona şirinlik yapan bebeğini gıdıklama krizine sokmuştu.

Mini Cat  /taekook/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin