Bu Anlaşma Ol-ma-ya-cak

15 2 0
                                    

Uyandığımda aklıma gelen ilk şey Fırat ile gece yaptığımız kısa ama garip sohbetimiz oluyor. İhalenin sonuçlarını kontrol etmek için telefonu elime alıyorum. Henüz sonuçlanmamış gözüküyor. Fırat'ın zeki olduğunu biliyorum. En az o da benim kadar bu ihaleleri kazanmamızın, babasının şirketi olan Fidancıoğlu'na zarar vereceğini biliyor. Bilmediğim şey ise Fırat'ın da bu iflası isteyip istemediği. Ona gidip Fidancıoğlu'nun iflasın eşiğinde olmasıyla ilgili bir şeyler söyleyemem. Bu şartlar altında Fırat'ın düşüncelerini öğrenebilmem de mümkün gözükmüyor.

Aklım hiç duraksamadan ikinci soruya geçiyor. Tolga benden ne istiyor? Yine dün ki garip karşılaşma aklıma gelince sorumu yineliyorum. Tolga bizden ne istiyor? Bunu da direk Tolga'ya soracak değilim. Bu sorumda askıda kalıyor. Yapabileceğim tek şey Oğuz'dan gelecek araştırma sonuçlarını beklemek oluyor.

Güne kafa karışıklığıyla başlamak enerjimi düşürecek gibi olduğunda toparlanıyorum. Aynanın karşısında kendimle bakışırken enerjimi toplayacak o düşünceleri aklıma getiriyorum. Çok da uzak olmayan bir zamanda Gözde ile olan hesaplaşmamızı bitireceğim. Damarlarımda gezinen intikam ateşi aynadaki yansımama ulaşıyor. Yansımadaki Nil'e gülümsüyorum.

.

Scherzinger Şirketler Grubu'nun ayda bir yapılan yönetim kurulu toplantısına katılmak için şirkete geliyorum. Kapısından içeri attığımdan beri beni huzursuz eden bu koridorların içinde kendime güç vererek ilerliyorum. Anne ve babanın, bu dünyadan gittikten sonra bile beni huzursuz ettikleri gerçeğini kabullenerek toplantı salonuna giriyorum.

Avrupa'nın belirli bölgelerine dağılmış şubelerindeki yöneticileri tek tek inceliyorum. Hepsi titizlikle önlerindeki kağıtta iflası yaklaşmış firmaları inceliyorlar. İflas vermek üzere olan firmalara finans sağlayıp, şirketin büyük bir yüzdesine ortak olarak Scherzinger Şirketler Grubu'nun hisse değerlerini arttırıyorlar. Bunu yaparken özellikle insanların/firmaların zayıf noktalarından faydalandıkları aşikar. Her ne kadar sevmesem de babanın böyle çığ gibi büyüyen bir firmaya kuruculuk etmiş olması onun zekasına itiraz etme şansı bırakmıyor bana.

Her toplantıda yaptığım gibi sessiz bir izleyici oluyorum toplantı boyunca. Önce küçük krizler tartışılıyor. Büyümesine engel olma ve krizlerin ortadan kaldırılma yöntemleri kararlaştırılıyor. Sonra yöneticiler tek tek yönetim düzeyinde gördükleri aksaklıkları veya övgüleri dile getiriyor. Son olarak da işin en eğlenceli kısmı konuşuluyor. İflas bayrağını çekmek üzere olanlar ve çekenler.

Tek, tek bütün yöneticiler ülkelerindeki firmaları, bugüne kadar ki büyüme gelişmelerini, gelecek için vaatlerini, hedef ve misyonlarını anlatıyor. Ortak bir karara bağlanırsa firmaya sözde yardım eli uzatılarak çoğu hisselerine el koyuyorlar.

Almanya, Belçika, Macaristan, Yunanistan yöneticilerinden sonra Türkiye yöneticisi söze giriyor. Başta bahsettiği Pars Tanıtım firmasını biliyorum. Gelecek vaat eden bu firmanın, iflas bayrakları çekmiş olmasına dudaklarımı büzüyorum. Yöneticiler firmanın hedef ve misyonlarını Scherzinger Şirketler Grubu'nun Türkiye yöneticisinden dinledikten sonra oylama yapıyorlar. Yüzde yetmiş oyla firmaya fon sağlanması kararlaştırılıyor. Sıradaki firmaya geçmeden önden bilgilendirme yapıyor tekrar yönetici.

''Sırada ki firma henüz iflasını vermedi. Edindiğimiz bilgilere göre çok yakında iflas etmesi kaçınılmaz. İzninizle bu firma üzerinde iki adet oylama sunmak istiyorum sizlere. Firmaya fon sağlamaya karar verirsek, fonlama iflastan önce mi sonra mı olmalı? İflas sonrası alacağımız hisse oranı daha fazla olacağı gibi, firmanın değer kaybedeceği de ortada. Evet, bu bilgiler doğrultusunda bahsedeceğimiz firmanın ismi Fidancıoğlu.'' Yönetici'nin garip aksanıyla duyduğum isim beni şaşırtmıyor. Bugünün geleceğini elbette biliyordum ama Scherzinger Grubun bu bilgiye bu kadar hızlı ulaşmış olması beni şaşırtıyor. İflası için bizzat çalıştığım bu firmanın yeniden kalkınması ise kesinlikle engel olacağım bir şey.

VADİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin