tue-moi chérie - Minsung

<¹>

"Orda öylece dikilecek misin jisung?" Jisung duyduğu sesden emin olamamıştı bu yüzden arkasını döndü ve onu gördü. "Hyunjin?" "Evet,benim" jisung koşarak kuzenin üstüne atladı ve ona sıkıca sarıldı. "Çok özledim seni hyun" "bende seni özledim ji" jisung'un bağırması ile mutfaktaki herkes oraya toplanmıştı. Yuqi, "Süprizimi beğendin mi" Genç vampir ablasına döndü. "Teşekkürler abla" "Hadi ablanada sarıl" Hyunjin,"Şuan bana sarılıyor canım" diyerek hava atıyordu yuqi'ye. Ayağa kalktıklarında hepsi birer koltuğa oturdu. Hyunjin, "Olanları duydum ji geçmiş olsun,üzgünüm yanında olamadım" genç vampir kuzenin üzülmesini istememiş ve sorun olmadığını söyleyerek geçiştirmişti. Changbin, "Eee chan şirkette işler nasıl" omegasına daha çok sokularak sormuştu chan hyung'a.
Chan eşinden gözünü çekip changbin'e baktı. "Şirkette işler gayet iyi, sen nasılsın jisung düzelebildin mi?" "Sağol hyung, diğer aylara göre daha iyiyim" Chan jisung gamzeli gülümsemesini sunarak eşine döndü. Jisung ayağa kalkıp büyüklerinden izin isteyerek odasına çıkmıştı. Odasından içeriye girdi ve kendini yatağına bıraktı. Gözleri tam uykaya hazırlanacakken vampirinin sesi ile duraksadı.

Jisung o yakınlarda vampirinin sesini duyunca gözlerini yavaşça araladı genç vampir. Yakınlarda jisung onu bulup intikam alalım. "Han lütfen sus"
Genç vanpir şimdi ne yapacaktı? Gidip bulacak mıydı Alfasını. Ya bulunca nolucaktı alfasını istemez ve kavga çıkartırdı. Ona hala sinirli olabilirdi ama hala ona aşık olacak kadar masumdu aşkı.

Genç vampir gözlerini yavaşça kapattı kendini karanlığa teslim etti.

<>

Lee know vampirinin onu çağırması üzerine terk edilmiş bir depoya gelmişti. Güzelini görmeyeli uzun zaman olmuştu. Kapının sertçe açılmasıyla bakışlarını oraya çevirdi. "Güzelim" han boş gözlerle alfasına bakıyordu. "11 ay sonra ilk defa" lee know vampirinin söyledikleri ile bakışları aşağı çevrildi. "Sanada meraba oğlumuzun katili" han son söylediği kelimeleri bastırarak söylemişti. "Anlamıyorsun han-" "NEYİ ANLAMIYORUM HA?" Lee know sakince vampirine yaklaştı ama han pek oralı değildi. "UZAK DUR BENDEN!" "Sakin ol han lütfen" "Neden,Neden yaptın o daha 6 yaşındaydı" "han ben senden özür dilerim,beni sakın affetme han. Seni seviyorum güzelim ve emin ol bir daha beni görmüceksin" "Git ama geride gel lee know" lee know vampirine burukça gülümseyip depodan çıktı. Han tek başına kaldığı için sesli konuşmaya başladı ama lee know'un onu duyduğunu bilmiyordu. "Seni seviyorum lee know aynı zamanda nefretde ediyorum."

<>

"Jisung kalkman lazım hadi" ablasının sesi ile gözlerini yavaşça açtı genç vampir. Uyku sersemliği ile ablasına dik dik bakmaya başladı. "Bişey mi oldu?" "Bugün doktor randevun var jisung ve akşam oldu" alnını ovuşturdu ve kafasını cama çevirdi. Gerçekten akşam olmuştu. Doktor işi aklından tamamen çıkmıştı. "Sen çık ben hazırlanıp gelirim"

Jisung ablasına ve abisine kendisinin düzelmek istediğini ama tek başına yapamadığını söylemiş. Yuqi ve changbin'de onun için Hwasa noona'yı bulmuşlardı. Hwasa noona tatlı bir kadındı ama jisung'a göre tek sorun minho'nun ablası olmasıydı. Hwasa noona bu yaptıklarına çok kızmış hatta 2 ay boyunca onunla konuşmamıştı Minho'ya hala sinirliydi.

Jisung üstünü giyip odasından çıktı ve askılığa yöneldi. Siyah ceketini alıp kapıyı açtı tam dışarı çıkacağı zaman ablasının sesiyle durdu. "Neyle gideceksin jisung?" "Motorumla" "Dikkat et giderken tamam mı minik" "Tamam abla" dış kapıyıda kapatıp dışarı çıktı jisung. Ciğerlerini temiz hava ile doldurdu.

Motoruna atlayıp gaza bastı jisung. Hastaneye varınca motoru park edip kilitledi. Hastaneye girdiğinde danışmadaki gördüğü kızın yanına vardı. "Lee Hwasa'nın odası nerde acaba?" Kız kafasını kaldırıp jisung'u süzdü sonra bilgisayarında bir işler yapıp cevap verdi. "4. Katın sonundaki oda"  "Teşekkürler"