<⁷>

45 5 0
                                    

(Jisung'dan)

"Han telefonlara neden bakmıyor bu"

Minho'yla 3 saat önce kavga etmiştik. Sunoo'yu kurtarmak için plan yaptıklarını o belleği jennie vermemi söylemişti. Bende planı bana da anlat artık diyerek onu zorlamıştım. O da söyleyemem diyerek kavga başlatmıştı. Şimdi ise telefonlarıma cevap vermiyordu.

Lee know'un nerde olduğunu hissedemiyorum jis

"Han onlara bir şey olmaz değil mi?"

Bilemiyorum jis

Derin nefesler alıp veriyordum. Minho'yu kaybetmenin düşüncesi bile çok kötüydü benim için.

Minho'nun yıllardır aradığım kayıp sevgilim olmasını hala atlatamamıştım. Üstüne jennie'nin evime mermi ile gönderdiği mektupta son bir haftam olduğunu söylemişti bu yüzden belleği ona götürüyordum ki seungmin ve hyunjin beni durdurmuşlardı.

"Jisung birşeyler hazırladım yemek istermisin?"

Odama giren hyuna noona ile gözlerim oraya çevrildi. Hyuna noona bana şu sıralar çok yardımcı oluyordu.

"Sağol noona aç değilim"

"Bide şey Minho biraz önce sinirli bir şekilde geldi jisung'a geldiğimi söylemeyin dedi ve odasına çekildi. Bide ben çıkıyorum hyunjin ve seung'de gitti iyi akşamlar"

"Ben bir bakayım noona iyi akşamlar bide teşekkür ederim"

"Rica ederim sung"

Hyuna noona'nın çıkmasıyla biraz nefes alıp bende kendimi odadan dışarı attım.

Adımlarım Minho'nun olduğu odanın önünde durdum. Kapıyı çalmadan içeri girince Minho'nun üstsüz vücudu ile karşılaştık.

"Neden öyle bakıyorsun jisung? Bu vücudu sunoo'yu yaparkende gördün"

Minho bana yaklaşarak söylüyordu.

"Ama eğer bir daha görmek istersen hayır demem"

Yavaşça yutkundum. Hava aniden ısınmıştı. O bana yaklaştıkça ben geri gidiyordum.

"M-minho"

"Söyle güzelim"

"Gelme üstüme"

"Neden?"

"Gelme işte"

Ben gelme dedikçe o daha çok hızlı geliyordu. En sonunda sırtımı soğuk duvarda bulmamla siktir çektim. Kollarını iki yanıma koyup kaçmamı engelledi.

"Seviş benle jisung yapmadığın şey değil"

"Şu an mı?"

"Evet hemen şu an"

"O-olmaz ama"

"Neden güzelim?"

"S-sunoo?"

"Sakin ol jisung plan düşündüğümüz gibi işliyor"

Dudaklarına yapışmam ile önce şaşırmış sonrada karşılık vermişti. Dişleriyle dudağımı ısırdığından hafifçe inledim. Bundan yararlanıp dilimi içine gönderdi. Nefessiz kaldığım için ayrıldım ondan.

Ben zar zor nefes almaya çalışırken konuştu.

"Bu öpücük bana yetti bile"

Lafını bitirip odasına geri çekildi. Tam peşinden gideceğim zaman bana dönüp kısa bir bakış attı.

"Odana git jisung"

"Ama-"

"Aması maması yok jisung. Bir kere olsun sözümü dinle"

tue-moi chérie - MinsungWhere stories live. Discover now