4. YÜZÜKLER VE MASKELER

3.1K 67 49
                                    


bağzıları, evleniyormuşsun bugün

.

Maske, bazen sadece somut olmazdı.

Bazı insanların maskesi soyut olabilirdi. İçinden bağıra çağıra ağlamak geçiyorken dışarıya karşı mutlu olurdu.

Mutlu muydum? Değildim.
Mutsuz muydum? Değildim.
Ben yalnızca hislerini kaybetmiş o kadındım.

“Elmas? İyi misin kuzum?” Gülcan Abla’nın sesini duymamla aynadaki yansımama bakmayı bırakıp  ona döndüm.

“İyiyim. Saçlarımı taramak istiyorum da, tarak bulamadım.” Gülcan abla oturduğum sandalyenin arkasindan omuzlarımı tutup gülümsedi.

“Aradın mı ki ablam? Üçüncü çekmeceyi açsan istemediğin kadar tarak bulursun.” utançla yanaklarım kızardığında gözlerimi dediği çekmeceye çevirdim ve açtığımda dediği gibi bir sürü tarakla karşılaştım.

Kırmızı olan tarağı elime aldığımda Gülcan Abla uzanıp tarağı eline aldı ve çekmeceyi kapatıp aynadan yüzüme baktı. “Sprey sıkmak ister misin? Ya da krem sürmek?”

“Sprey olabilir.” kafasını sallayıp makyaj masasında duran spreylerden birini eline aldı.

“Kokusundan rahatsız olduğun bir şey var mı?”

“Sanırım yok.” Gülcan abla aynadan gözlerime baktığımda gözlerindeki ifade çok garipti. Acıyormuş gibiydi ama aynı zamanda acımıyormuş gibiydi de. Sorgulamadım.

İnsanların acıyan bakışlarına alışmıştım ve bu beni artık üzmüyordu.

Küçükken sınıftaki çocukların benden uzak durmasının sebebini benim kusurlarım zannederdim. Yüzümdeki morluklardan korktuklarını zannederdim. Ya da belki onlara zarar vereceğimden korktuklarını. Oysa benden uzak durmalarının sebebi ailelerinin benimle görüşmelerine izin vermemesiydi.

Hiç unutmadığım bir gün vardı, yeni yıl partisi için hazırlık yapıyorduk. Öğretmenimiz teneffüste beni yanına çağırıp anneme bir şey hazırlamasını söylemememi, eğer canım bir şey istiyorsa kendisinin yapacağını söylemişti.

Ona sebebini sorduğumda, öğretmenler öğrencilerine yardım etmek için varlar, demişti.

Ama benim annem var öğretmenim, demiştim. Gözleri dolmuştu.

Anneler bazen çocuklara yardım edemez güzel kızım o zaman öğretmenler öğrencilerin ikinci annesi olur, diye cevap vermişti.

O zaman anlamamıştım ama büyüdükçe anlamaya başlamıştım. Babamın bana ya da anneme daha fazla vurmasını istemiyordu. Fazla iyimserdi, kalbi çok güzeldi. Belki o birkaç gün dayak yememi engellemişti ama ondan sonra ben yine dayak yemiştim.

Ben kek severim öğretmenim annem sadece iki kere yaptı ama en sevdiğim tatlı, demiştim. Annem gerçekten de iki kere yapmıştı yalnızca keki. Babam izin vermezdi, çoğu zaman yemek yapmasına bile izin vermezdi.

TUTSAK Where stories live. Discover now