12. SAVAŞLAR VE ARZULAR

6.1K 768 889
                                    

ÇOK ÖZLEŞMEDİK Mİ AMA

bölüm çok uzun olduğu için iki part'a bölmek zorunda kaldım (hâlâ çok uzun) ve en heyecanlı olduğum kısım ikinci partta kaldığı için bir tık üzgünüm. yine de dopdolu bir şekilde geri döndük, özlemimizi alalım ve doyalım. 🙇‍♀️🙇‍♀️ diğer bölümün dörtte biri hazır olduğu için çabucak yazıp atarım diye düşünüyorum ama tarihi şu an belirsiz, sayaçları da instagram'dan açıyorum zaten biliyorsunuz.

bol bol yorum yapmayı ve yıldıza tıklamayı unutmayalım lütfen. 💗 keyifli okumalar!!!

ig: @/deneyselhisler
tw: @/deneyselhisler

YIKIM ÇOCUKLARI

Mor ve Ötesi, Anlatamıyorum

12. SAVAŞLAR VE ARZULAR

🌘

Sarp Güney Navruz:

"Burada kal. Biraz daha ileri gideceğim. Kim olduklarını görmem lazım. İki dakikaya gelmezsem sığınağa geri dön."

Athena'ya verdiği kahrolası talimat buydu.

Fakat öteki sokakta başlayan hareketlenmeyi kontrol ettikten sonra onu dakikalar önce bıraktığı izbe noktaya vardığında, Athena'nın olması gerektiği yerde yeller estiğini görmek onun için bile beklenmedik olmuştu.

"Sikeyim," diye homurdandı kıvrak bir manevrayla elindeki silahın şarjörünü değiştirdiğinde. Kendini müthiş bir hızla yıkık binaların arasındaki gölgelere gizledi ancak gözlerini yumup başını arkasındaki duvara yasladığında tenine serin bir ürpertinin değmesini engelleyemedi. "Nereye kaçtın amına koyayım?"

Manastır'a hak verdiği zamanlar bir elin beş parmağını geçmeyecek kadar nadirdi fakat Athena Maral'ın hiçbir zaman söz dinlemeyen ve her halükarda başını derde sokan yaramaz bir kız çocuğu olduğu hakkındaki aptal teoriye koşulsuz şartsız katılıyordu. Hava daha da kararmadan önce onu bulsa iyi olurdu çünkü o sığınak evine tek başına dönerse eğer, Mars'ın silah antrenmanlarında kullandığı bir sonraki deneme tahtası onun vücudu olurdu.

"Ben seni şimdi hangi delikte arayacağım kızım ya?" Çaresiz fısıltısı sığındığı ufak bina arasında yankı yaparak kendi kulağına dolduğunda, ses tonundaki öfke dolu serzenişin yanında o an çok daha yeni, çok daha toy bir tınının daha olduğunu fark etti. Endişe. Bu hisse o noktada kendisi bile hazırlıksız yakalanmıştı çünkü bu zamana dek kendi kıçını kurtarmaya çalıştığı türlü belalar arasında koştururken, başka insanları önemseyecek vakti ve fırsatı hiçbir zaman bulamamıştı.

Fakat şimdi bir şekilde o noktadaydı. Bulmuştu. Artık rayından çıkmış hayatında kendisi dışında endişeleneceği birileri vardı.

Zihnini dinç ve açık tutmaya çalışarak, "Peşimden mi geldin?" diye bir çıkarımda bulundu. Diğer ihtimalleri aklının kıyısından bile geçirmiyordu çünkü onun yakalanacak ya da esir düşecek kadar kolay bir lokma olmadığını biliyordu. Bakışlarını az önce kontrol ettiği sokağın olduğu tarafa çevirdi. Bir kez daha oraya gitmek tadını fazlasıyla kaçırırdı ancak işin ucunda Athena vardı.

KEMİKTEN MEZARLAR Where stories live. Discover now