" takip mi ediliyoruz " dememle Uraz birden hız yapmaya başladı ve hız yapmasıyla silahların patlaması bir oldu
" kafanı ey " diye bağırdı birden Uraz ve daha da hızlandı
" onlar kim ya "
" Allah kahretsin ya " diye kendi kendine bağırınıyordu
" kaldırma kafanı sakın " uzun süre sonra biraz uzaklaşmıştık onlardan
" onlar kimdi "
" tanımak istemeyeceğin kişiler " dediğinde arabayı orman yolunda bir yere soktu
" nereye gidiyoruz "
" çok soru soruyorsun Şura " dedi ve telefonunu çıkarttı
" Yiğit takip ediliyoruz sana atacağım konuma bir kaç adamla hazırlıklı gelin " diyerek telefonu kapattı kısa süre sonra arabayı durdurdu ve indi
" ne yapıyorsun ya " dediğimde benimde kapımı açarak beni arabadan indirdi ve elimden tutarak hızla orman yoluna yürümeye başladı
" yürüyeceğiz "
" delirdin mi yürüyerek mi kaçacağız "
" çok konuşuyorsun Şura çok " dediğinde derin bir of çektim
10 15 dakika yürüdükten sonra isyan etmeye başlamıştım
" ya nereye gidiyoruz çok yoruldum artık "
" az kaldı "
" bacağıma ağrı giriyor artık yavaşlayalım zaten kimse yok " dememle silah patlaması ve korkup çığlık atmam bir oldu Uraz bir anda önümde eğilip beni kucağına alınca
" ne yapıyorsun ya " diye bağırdım
" bacağım ağrıyor demedin mi yavaşlatma diye " dedi ve koşmaya başladı adamlar arkamızdan görünmese bile sesleri gayet net geliyordu
kısa bir süre koştuktan sonra karşımıza bir kulübe çıktı kapısının önünde Uraz beni indirerek içeri soktu
" kapıyı kilitle ve sakın açma duydun mu beni "
" ne... beni tek bırakma burada "
" dediğime yap Şura Yiğitler gelir birazdan ikimizde burada saklanırsak ölürüz "
" Uraz korkuyorum " dediğimde yanıma geldi ve yüzümü avucunun içine aldı ve üstüme eğildi
" sana bir şey olmasına izin vermem korkma hemen geleceğim " diyerek belinden bir silah çıkartıp elime tutuşturdu
" ne yapıyorsun "
" eğer birini görürsen kullanmaktan çekinme "
" Uraz yapamam lütfen gitme "
" tedbir amaçlı merak etme kullanmak zorunda kalmayacaksın " dedi ve tam gidecekken kolundan tutup durdurdum
" dikkatli ol " dediğimde sırıttı
" benden kurtuluşun yok merak etme " dediğinde benimde yüzümde bir tebessüm oluştu ardından çıkıp gitti ve o kulübede yalnız kaldım ne yapacağımı bilemeden voltalar atıp durdum ve camlardan uzak durmaya çalıştım kısa süre sonra yakınımdan silah sesleri duymaya başladım ardından telefonum çalmaya başladığında numara ile karşılaştım yavaşça kulağıma götürdüğümde Yiğitin sesini duydum
" Şura bulunduğun yerden sakın ayrılma telefonunu takip ediyorum birazdan yanınızda olacağım Uraz abi nerde telefonuna ulaşılmıyor"
" adamların peşinden gitti Yiğit durduramadım başına bir şey gelmeden gel lütfen "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİR
Teen FictionAldatıldığı gün gittiği barda tanıştığı adam Şura'nın hayatını mahvetmeye yönelik bir hata yapar . Ama bu hata sadece Şura'nın ödemesi gereken bir bedel haline gelir
