Kırmızı Davet

63 27 36
                                    

Öncelikle merhaba canlarımm

Bu bölümü Yaralasar okuduktan sonra yazıyorum.

Sadece üzgünüm...

İyi okumalar ve lütfen yorumlarda beni yalnız bırakmayın

🥀🥀🥀

Bakışlarındaki sertliği korurken söze girdi Ferman bey.

"İnanmıyorum size bir haber vermez misin damat?" dedi.

Ferman bey az önce bana damat mı demişti?

Bu sefer bizimle birlikte herkes şaşkındı. Ferman bey hâlâ ciddi bir şekilde bana bakıyordu.

Acaba ben rüyada olabilir miyim? Bunu kontrol etmek için elimdeki kalemi koluma batırdım. Hâlâ toplantı salonunda olduğuma ve canım acıdığına göre rüyada olamazdım.

Ben ne yapacağımı bilemezken omzumda sıcak bir el hissetmemle başımı sağa çevirdim ve bana güven vererek bakan bir çift ela gözle karşılaştım.

İçimi garip bir duygu kaplamıştı. Sanki dik ama yorgun omuzlarıma güven veren bir destek eşlik ediyordu. Sanki bir daha hiçbir zaman düşmeyecekti omuzlarım o yanımdayken.

Bende ona tatlı bir tebessüm ederek Ferman beye çevirdim bakışlarımı fakat ondan sert bakışlar beklerken o bize gülümseyerek bakıyordu.

Kısa bir süre daha bakışlarını bizde gezdirdikten sonra önündeki sözleşme bulunan dosyayı açtı ve imzaladı.

Bende önümde bulunan dosyayı açıp sözleşmeyi imzalayınca bu ortaklık resmiyete dökülmüş oldu.

Evet artık müstakbel karımın babasıyla ortaktım.

Ferman bey ayağa kalkınca bende ayağa kalktım ve el sıkıştık.

"Eee damat artık ortağız" dedi ve imayla sırıttı Ferman bey.

Ben bu gülüşün anlamını düşünürken arkamdan tatlı bir kıkırtı uğradı kulaklarıma. Omuzumun üstünden arkama baktığımda yüzünde tatlı bir ifadeyle kıkırdayan kızıl güzelimi gördüm.

Bu kız cidden kalbime zarardı. Ama siz durun Ceyran hanım ben bir gün odada yakalamayacak mıyım seni o zaman şimdiye kadarki bütün sabrımı bulana aşk olsun.

Ama sana aşk olmasın çünkü sen benim aşkımsın.

Sonunda toplantı salonundan ayrılabilmiş ve odama doğru yürüyorduk. Her şey güzeldi tabii ceylan gözlü kızımın önümde  kıvırtarak yürümesi hariç... Bu kadın cidden insana sabrın ne olduğunu unutturuyordu.

Sakin ol Aris odaya kadar sabret!

Sonunda odama varmıştık. Ceylan gözlü meleğimin kapıyı açmasını beklemeden onu belinden yakalayıp aceleyle odaya daldım.
Kapıyı arkamdan sert bir şekilde kapattım.

Valla kimse kusura bakmasın zor bile sabretmiştim şimdi sıra ödülümü almaktaydı.

Çalışma masamdaki bütün dosyaları yere atıp nişanlımı masaya oturttum ve dudaklarına yapıştım.

Kızıl saçlı güzelim bu durumdan hoşnut bir şekilde bana karşılık verdi. Nefessiz kalınca dudaklarından ayrılıp bu sefer de yanaklarına saldırdım. Ceyran ise mutlu bir şekilde gülüyordu tam bu anda arkadan bir ses geldi.

"Biz annenle bu kadar ısırmadık birbirimizi sizi yaparken" dedi imayla Ferman bey.

Allah'ın her günü basılan biz bugün de basılmıştık! Şaşırdık mı? Hayır.

Sonsuz Bahar Where stories live. Discover now