ep 0.3

80 11 5
                                    

Teneffüs bitmiş, ikinci ders başlamıştı ve ikinci ders Felix'in en sevdiği ders resimdi. Resim hocası onları atölyeye çıkarmış ve serbest bırakmıştı, çoğu kişi konuşuyordu fakat Felix bunun yerine resim yapmayı seçmişti. Önce küçük bir tuval  ve bir palet ile boyalar almıştı sonra çantasından çıkardığı kahveyi çıkarıp azar azar içerek aklına ne gelirse tuvale geçirmeye başlamıştı. Hyunjin de hayran hayran Felix'i izliyordu. Hyunjin bununla meşgulken yanına bir çocuk geldi, bu geçen ders adını duyduğu Chan'dı.

C: Felix'e baya aşıksın sanırım, bari izlerken ağzını kapat hm?

H: Neyden bahsediyorsun?

C: Hadi ama dışarıdan gören herkes Felix'ten hoşlandığını anlayabilir.

H: Çoktan anladıysan yalan söylemeye gerek yok, evet Felix'den hoşlanıyorum hatta aşığım.

C: Ne zamandan beri?

H: Bilmem, 4 ya da 5 senedir sanırım.

C: Baya olmuş, niye hiç açılmadın ki?

H: Korkuyorum çünkü, anasınıfından beri arkadaşız. Hayatımızın her anında birlikteydik, ondan hoşlanmamı iyi karşılamazsa ve arkadaş bile olamazsak diye korkuyorum.

C: Bence Felix bunu yapacak birine benzemiyor. Hem ikinizin de hareketlerine bakılırsa baya birbirinizle flört ediyorsunuz.

H: Evet flört ettiğimiz doğru ama o bunu beni "sinir" ettiğini sandığı için yapıyor, aslında kendi içimde savaş veriyorum yanlış birşey yapmamak için.Ahh delireceğim o çok güzel ve her an başka biri gelip alabilir. Bugüne kadar biriyle çıkmaması için çok uğraştım.

C: Evet cidden çok güzel ve bunu düşünen tek sen değilsin. Sanırım Felix'i izlemekten farketmiyorsun ama seninle birlikte şuan Felix'i 6 kişi izliyor, ve sınıf 26 kişilik.

Hyunjin bunu duyunca kaşlarını çatıp etrafa baktı ve cidden Chan'ın dediğinin doğru olduğunu gördü, tam birşey söyleyecek iken teneffüs başladı ve herkes sınıftan çıktı. Felix de etrafı toplamaya başlamıştı.

F: Biraz bekler misin hyung?

H: Beklerim tabii.

Felix gülümseyip önce etrafı topladı ve kirlettiği fırçaları paleti sınıftaki muslukta yıkayıp herşeyi aldığı yere koyup çantasını omzuna aldı, sonra da termosunu eline aldı.

F: Sen önden gidedur arkandayım ben de.

H: Tamam.

Hyunjin bunu dedikten sonra atölyeden çıkıp sınıfa doğru yürümeye başladı Felix de 1-2 metre gerisinde arada kahvesini yudumlayarak geliyordu. Hyunjin tam merdivenlere dönüyorken duyduğu bağırma sesleri onu durdurdu ve sesin geldiği yere baktı. Baya uzun ve iri yarı bir çocuk Felix'e bağırıyordu, Felix ise başını öne eğmiş sadece adamı dinliyordu ve belli ki üstüne kahvesi dökülmüştü. Hyunjin bunu görür görmez hemen Felix'in yanına gitmiş ve o da bağırmaya başlamıştı.

H: Ne bağrıyorsun be çocuğa?

?: SANANE BE HEM KİM OLUYORSUN SEN?

H: Sanane kim olduğumdan? Söyle şimdi niye bağrıyorsun boz ayı gibi!

?: BU PİÇ YÜRÜRKEN ÖNÜNE BAKMIYOR DA ONDAN. AZ DAHA KAHVE DÖKÜLÜYORDU ÜSTÜME!

H: Piç mi? Büyüğünle böyle konuşmaya utanmıyor musun sen?

?: BÜYÜĞÜMLE Mİ? KOLUM KADAR BE BU ŞEREFSİZ!

H: İsim kartlığında 11. Sınıf olduğun yazıyor. Bu çocuk 12. Sınıf yani senden büyük.

butterflies in my stomach Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum