ep 1.9

24 3 5
                                    

Felix

Gecenin bir yarısı uyanmıştım yine. Telefondan saate baktığımda sabaha karşı 4 gibiydi. Biraz kendime gelmek için yataktan kalkıp mutfağa gitmiştim ve kendime bir bardak su koymuştum. Yaklaşık bir aydır her gece kabus görüp uyanıyordum, her kabusumda ise unutmak istediğim o günü görüyordum. Tecavüzden kılpayı kurtulduğum o gün.

Ben bunları düşünürken arkamdan belime sarılan kollarla yerimden sıçramıştım, arkama baktığımda ise Hyunjin'i görünce rahatlamıştım. Korktuğumu fark edince boynumu öpmüştü ve uykulu bir sesle konuşmuştu.

"Özür dilerim korkuttum mu?"

"Yok, dalmışım sadece. Sen neden geldin?"

"Yanımda göremeyince merak ettim."

Dediği şeye gülümseyip arkamı dönmüştüm ve dudaklarına bir öpücük kondurmuştum, onun kolları ise hala belimdeydi. Bir süre sonra elimi tutup beni odaua çekiştirmeye başlamıştı.

"Nereye?"

"Odaya, uykum var benimm."

Tam bir çocuk gibiydi şuan. Odaya geldiğimizde direk yatağa uzanmış ve yanına gelmem için yanını patpatlamıştı. Ben de minik adımlarla yanına gidip uyuyamayacağımı bile bile yanına uzanmıştım. O uykuya dalarken ben ise uyuyamadığım için onun saçlarını okşuyor, bir yandan da onu izliyordum. Yaklaşık bir saat onu izledikten sonra güneş yavaştan kendini göstermeye başlamıştı. Bende bu sahneyi kaçırmak istemediğimden yavaşca Hyunjin'in kollarının arasından zor da olsa çıkıp yataktan kalmıştım ve ortalama bir evin mutfağı kadar olan balkonuma çıkmıştım. Balkonda olan salıncağa oturup dizlerimi kendime çekmiş kollarımı da kendime sarmıştım ve günün doğuşunu seyretmeye başlamıştım.

Hyunjin

Birkaç saat sonra

Güneş ışıkları odayı aydınlatırken yavaş yavaş ben de uyanmıştım. Sonunda gözlerimi tamamen açtığımda Lix'in yanımda olmadığını farketmiştim bu yüzden onu bulmak için evin içinde dolanmaya başlamıştım. Mutfağa, salona ve bahçeye baktıktan sonra hafif bir telaşla geri odaya dönüm elime telefonu almıştım ki Felix odadaki banyodan ıslak saçlarla çıkmıştı. Üzerinde beyaz bir tişört ile dizine kadar gelen bir şort vardı, banyodan çıkarken aynı zamanda havluyla saçını kurutuyordu. Bunu görmemle ben ise rahat bir nefes vermiştim.

Beni fark edince hemen yüzünde bir gülümseme belirmiş ve gelip boynuma sarılmıştı, ben d onu reddetmeyerek kollarımı beline sarım yanaklarını öpmeye başlamıştım.

F:Günaydınn!

H: Günaydın güzelim.

F: Ne zaman uyandın?

H: Birkaç dakika önce. Sen neden duş aldın?

F: Koşuya çıkmıştım da terlemişim ondan duş aldım.

H: Koşuya mı çıktın? Kaçta uyandın ki bebeğim?

F: Genelde erken kalkarım ondan sabahları spor yapıyorum çoğunlukla.

Bunu demesiyle almadığıma dair mırıltılar çıkarıp başımı boynuna gömmüştüm.

H: Saçlarını kurut hasta olursun sonra.

F: Birşey olmaz bebeğim, kahvaltı yapalım mı?

H: Kahvaltı yapmayı sevmem. Tabii kahvaltı sen değilsen.

Son cümlemi sırıtarak ve ona bakarak söylemiştim.

F: Aa ayıp ayıp! Ne diyorsun sen tch tch tch!?

butterflies in my stomach Donde viven las historias. Descúbrelo ahora