10˚ ༘♡ ⋆。˚

400 25 25
                                    

Takemichi ve abim ile ilerliyorduk. Artık birinci bölük başkan yardımcısıydım. Hâlâ şaka gibi geliyordu. Takemichi bir anda durdu.

"Size bir şey söylemem lazım."

İkimiz de durduk ve Takemichi'nin suratına baktık. Takemichi bir anda gelecekten geldiğini söyledi ve açıklamaya başladı. İkimiz de ağzımız açık dinliyorduk. Abimin buna inanacağını düşünmemiştim ama...

"Demek o yüzden hem çocuk hem de olgun birisi gibi davranıyordun. Her şey mantıklı olmaya başladı."

"Abi ciddi misin sen?"

"Takemichi doğru söylüyor Serena."

Takemichiye bakıyordum.

"Size güvendiğim için bunları anlattım...çok rahatladım."

Geleceğin detaylarında da anlatmaya başlamıştı. Abim ve ben sözünü kesmeden onu pür dikkat dinliyorduk.
------------------------
Abim,Takemichi ve ben kiliseye gitmiştik. Hakkai'nin abisini öldürmesini durdurmamız lazımdı ama işler pek planlandığı gibi gitmiyordu. Ben ve Takemichi içeri girdik. Abim,Kisaki ve Hanma ise Taiju'nun buraya gelmesini engelleyecekti.

Biz içeride Hakkai ile konuşurken bir anda kilisenin kapıları açıldı. Taiju gelmişti. Aklımıza tek gelen seçenek ile Takemichi ile bakıştık.

"Kisaki ve Hanma bize ihanet etti!"
---------------
Taiju ile uzun bir kavgaya tutulmuştuk. O sırada Hakkai'nin kardeşi Yuzuha ve Mitsuya da gelmişti ama yeterli değildi. Taiju hâlâ çok güçlüydü. Hepimiz yerlere yığılmıştık. Takemichi hariç. Çok azimliydi ve asla pes etmiyordu. Onun bu özelliğini çok sevdim. O sırada abim de sarı saçlı bir çocukla dövüşüyordu.

"Takemichi! Durum iyi değil. Sanırım bacağımı kırdım."

Abime baktım. Bacağı cidden kötü gözüküyordu. Anladım ki bu savaşı kazanamayacaktık. Telefondan Manjiro'yu aramam lazımdı.

"Manjiro!"

"Efendim Serena? Sesin kötü geliyor bir sorun mu var?"

"Dövülüyoruz!"

"Ne?"

Genç adam Drakenle bakışmaya başladı.

"Festivalin yakınında ki kilisede Black Dragon lideri ile savaşıyoruz ama durum kötü. Takemichi dışında ayakta kalan yok."

Manjiro sinirle telefonu kapattı. Telefonu kıracakmış gibi sıkıyordu.

Draken de bunu farketmişti.

"Kiliseye gidiyoruz Ken-chin."
---------------------
Telefonu hızlıca kapattım. Taiju, Takemichi'ye yumruk atmaya hazırlanıyordu. Takemichi'nin yüzü kan içindeydi. Koşarak Taiju'nun yumruğunu tuttum. Takemichi bana bakıyordu. Taiju ise sırıttı.

"Benim yumruğumu durdurabileceğini mi sanıyorsun."

"ÇEKİL SERENA!"

Çok geçti. Son duyduğum abimin sesiydi. Yumruğun etkisi ile duvara çarptım. Ağzımdan kan geliyordu.

"SERENA!"

Abim yanıma gelmeye çalıştı.

"Nereye gidiyorsun? Senin rakibin benim."

Siyah saçlı çocuk dudaklarını yaladı ve sırıttı.

"Şerefsiz..."

O sırada motor sesi duyuldu. Derin bir nefes aldım. Manjiro geliyordu ve herkes bunun farkındaydı.

𝐘𝐚𝐝 𝐞𝐥𝐥𝐞𝐫 / 𝐦𝐢𝐤𝐞𝐲 𝐱 𝐨𝐜Where stories live. Discover now