22˚ ༘♡ ⋆。˚

322 25 46
                                    

Bugün ne hikmetse abim ile beraber Take'nin evinde kalacaktık. Takemichi'ye hâlâ kızgındım. Üzerimden bok kokusu anca 3 günde çıkmıştı. Bu süre içinde abim bana "kokarca" diye lakap taktı ben de onu tavayla kovaladım.

Fakat bu süre içinde yanına hiç yaklaşamadığım kişi Manjiro'ydu. Bir kaç kez aradı ama hasta numarası yaptım.
Ne yani , çocuğun yanına bok kokarak mı gitseydim?

Aman neyse. Önemli olan bu pis kokudan kurtulmuş olmamdı. Abim aşağıdan bana bağırıyordu bile "hadi kokarca, geç kalıyoruz." kıkırdamasını da tutamamıştı. İntikamım pis olacak abi.

Beraber Take'nin evinin yolunu tuttuk. Marketten bir kaç atıştırma aldık ve zili çaldık. Kapıyı Take açmıştı ve bize mahcup bir şekilde bakıyordu. Yine ne bok yemişti acaba?

Abim de onun bakışını yakalamıştı ama bir şey demedi. İçeri girince Take'nin kankalarını gördüm. "Take bunlar nereden çıktı?"

"A-ah o konu... Gelmek istediler ben de kıramadım."

Derin bir iç çektim. Takemichi'nin kankaları, elimde ki aburcuburlara salyaları akarak bakıyorlardı fakat Akkun sadece bana bakıyordu. Sanki büyülenmiş gibiydi...

Pek umursamadan hızlıca atıştırmalıkları mutfağa götürdüm. Abim ve Take dedikodu yapıyordu.

"Serena-chan" Take'nin sesiyle ona doğru döndüm. "Aslında Akkun senden hoşlanıyor. Bu yüzden geldiler."

"Ne? Şaka yapıyorsun değil mi?"

"Ona bir şans ver bence. İyi çocuktur." abimin bu lafıyla ona dik dik baktım. Kendisi, Manjiro hariç herkes olur kafasındaydı.

"O iş yaş Take." bisküvileri tabaklara koyarken konuştum. "Benim sevdiğim var biliyorsun."

O sırada içeri Akkun geldi ve bana yardım etmeye başladı.

"Serena-chan, bunları nereye koyayım?"

"Üst dolap olabilir değil mi Take?" cevap alamayınca tekrar seslendim "Take,abi?" yine cevap alamayınca bu sefer arkamı döndüm. Ne abimden ne de Take'den iz vardı.

"AĞZINIZA SIÇAYIM!" içimden konuştum. Akıllarınca beni ve Akkun'u yalnız bırakmaya çalışıyorlardı.

Derin bir nefes aldım ve tekrar işime döndüm. Bisküvileri tabaklara koyarken Akkun'un eli elime değdi. Suratına baktığım da kızarmıştı. Farkında olmadan ben de hafif kızarmıştım.

Bir an önce çıkmak istiyordum şu mutfaktan. Akkun ise sürekli elime dokunup "pardon" "yanlışlıkla oldu" gibi bahaneler üretiyordu.

Kapının zili beni bu boğucu atmosferden kurtardı. Sanki 4 ders matematik dersinden çıkmış gibi rahatlamıştım "Ben bakarım!" dedikten sonra hızlıca kapıya koştum. Akkun da peşimden geliyordu. Kapının kulpunu tuttum ve açmak için indirdim.
-------------------------
Oy ve yorum atmayan Kisaki ile shipleniyormuş 💗

𝐘𝐚𝐝 𝐞𝐥𝐥𝐞𝐫 / 𝐦𝐢𝐤𝐞𝐲 𝐱 𝐨𝐜Where stories live. Discover now