Öfke çok saftı.
Aşkın ise iki gözü kördü.
İhtiras boynuna darağacındaki ipek urganı geçirdi ve şehvetin erotizm kokulu nefesinde can verdi. Çakmak çakmak bakan mavi gözlerimi orman yeşili gözlerine diktim. Buz tutan kalbim, onun taş kalbiyle yarış...
Okuyorsanız lütfen yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayınız.
Keyifli Okumalar Dilerim.
Bölüm Şarkısı; Jay Sean-Ride It.
HEVES ALACA.
Ellerimi sardı sonra da kalbimi talan etti.
Bu yenilginin baş tacı saçlarımın arasından kayıp gitmişti...
Küçük bir kız çocuğunun çığlıkları gecenin örtüsünü düzeltmesine, kulaklarını tıkamasına sebebiyet vermişti.
Sadece şunu biliyordum; artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
Ortada kalmayan masumiyet; kötülüğün pençesine sıkışmış kalmışcasına can çekişiyordu.
Ellerimde ki bezlere bakındım, beyazlar çoktan grileşmeye yüz tutmuştu. Yediğim yemekten bir şey anlamamıştım. Haliyle bende doygunluk hissini atlatmıştım. Biraz fazla yemiştim sadece o kadar. Gerisin geriye yaslandım. Ruhen bir kayıp yaşamanın verdiği acıyla elimi karnımın üstüne bıraktım. Koltukta uzanmıştım. Timuçin başımda leş görmüş akbaba gibi bir oraya bir buraya dolanıp duruyor, kanat silkeliyordu. Öfkesi hakimdi sadece sessizliğini koruyordu. "Amacın ne bilmiyorum; yaptıklarına aklım ermiyor. Gözümü üstünden ayırdığım anda hep bir şeyler oluyor"
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Demek ki gözünü üstümden ayırmaman lazım Barçalı" diyerek laubali sesimle damağımda dilimi gezdirdim. Sonunda ağzını açıp konuştuğu için dua edecek seviyeye gelmiştim.
"Fazla dikkat çekiyorsun. Bu da bütün okları sana çeviriyor"
"Bunun için beni değil de Kutay'ı sorgulasan iyi edersin"
"O da ayrı bir muamma ya zaten. Ortadan iki saniye yok olsam Kutay ile hemen bir tırı vırı peşinde yakalıyorum seni. Söylesene Talya, Kutay ile aranızda ki şey tam olarak nedir?" Bunca süredir hep sormadığı, sadece üstün körü suçlayıcı kelimeler söylediği durumu dile getirmişti. Bu işten sıyrılmanın verdiği hırsla dişlerimin üstünde dilimi gezdirdim. "Herhangi bir şey yok. O sadece burada olmamı kendine yediremiyor"
"Neden yediremiyor?"
"Fahişe olmam en büyük sebep. Belki de bana göz dikti " gözlerimi kaçırıp bilmiyormuş ayağına yattım. Çoğu şeyi bilsem de bunu kesinlikle Timuçin'e anlatamazdım. Sonuçta ben Kutay Salkan ile bir sözleşme imzalamıştım. Dışa vurursam Babür beni kesinlikle mahvederdi. Öldürmezdi. Tek bildiğim öldürmeyeceğini bilmemdi. Hayatımın yarısını, ikinci yarısını düşünmekle zaten yakmıştım. İkinci yarıya girmiştim bu sefer de geçmiş hatalarım yüzünden hiçbir noktayı kaçırmadan yaşamak istiyordum.
