Öncelikle merhaba arkadaşlar. Biliyorum bu bölüm biraz geç geldi farkındayım ama sağlık sorunlarım sebebiyle olan bazı durumlardan dolayıydı. Lütfen bana kızmayın ve darılmayın..
Bol bol yorum atmayı unutmayın keyifli okumalar.. ❤️
.......................................... ~ZS~........................................
Benim de başım binbaşı gibi kapıya çevrilince Timuçin'in şaşkın şaşkın bize baktığını gördüm. Şaşkın olması gayet normaldi. Komutanıyla oturmuş gülerek komutanın köpeğini okşuyordum.
Barbar onu görünce uzandığı yerden dikleşip dik dik ona baktı. Ona hırlayınca Timuçin' in gözü benden kayıp ona döndü. Çöktüğüm yerden ben de kalkıp açıklama yapar gibi ona baktım. Burda ne işi vardı? En güzel zamanda bozmak zorunda mıydı ki?!
Barbar gelen kişinin düşman olduğunu düşünmüş olacak ki ona doğru hırlama devam ederken binbaşı ani bir maneyvra ile tasmasını tutup geriye doğru çekti. Her an ona atmayacak kibi duran Barbar odadaki tek ses kaynağı idi.
Göz ucu ile binbaşıya baktığımda ifadesiz bir şekilde Timuçine bakıyordu. Ne kızgın ne sinirli ne de başka bir şey gösteriyordu yüzünde. Düz bir ifade ile elindeki tasmayı zorlanmadan tutup Timuçine baktı. Barbar binbaşı'nın çekmesi ile geri giderken hırlamaya devam etti. Binbaşı en sonunda beni bile korkutacak bir sesle
"Yeter!" dedi. Barbar aldığı emirle susup sadece bakışları ile Timuçini izledi. Timuçin binbaşı' nın sesini duyunca korkudan birkaç adım geri gitmişti ama binbaşının dediği şeyle kendine geldi ve asker selamı verdi
"Komutanım"
"Verdiğim görevi bitirdin mi!?" dedi ifadesiz bir sesle
"Hayır ama -"
"Burda ne işin var eğer görevini bitirmediyesen!?" dedi bu sefer sert bir sesle. Sanki ben odada yokmuşum gibi onlar konuşurken ne diyeceğimi bilemiyordum. Eğer Timuçini savunursam iyice yanlış anlardı eğer binbaşıya hak verirsem kaç yıllık arkadaşıma sırtımı dönmüş olurdum.
Timuçin kem küm ederken elinde atıştırmalıkların olduğu tepsisi ile gelen Zeynep benim kurtarıcım oldu. Odada Timuçin gördüğü gibi
"Timuçin" dedi. Timuçin omzunun arkasından ona baktı
"Ayyy! Buradasın! Ama zaten Asena söylemişti burada olduğunu.." elindeki tepsiyi yakındaki bir yere bırakarak onun yanına geldi heyecanlı bir sesle
"Simayla evleniyormuşsun.. Sonunda ona olan aşkını itiraf etmiş ve ona evlenme teklifi etmişsin.. Tebrik ederim.." sonra beni göstererek "Asena söyledi. Bu duruma biraz alındım ama tabi siz Asena ile abi kardeş gibi olduğunuz için ilk ona söyledin ama olsun en azından nikaha davetliyim. Değil mi?"
Timuçin şaşkınlıkla
"Evet, tabii" dedi. Olayları anlamıyor sadece susmuştum tıpkı odadaki diğer kişiler gibi. Zeynep susmak yerine kelimelerine davet etti
"Ay nasıl oldu, ne zaman oldu?.. Acil rapor ver çabuk çabuk" sonra Binbaşıyı yeni fark etmiş gibi "Pardon komutanım. Şey ben Asena ve benim üniversiteden kardeş gibi olduğunumuz arkadaşımızı görünce .. Bide evleniyormuş ondan şey ettim " dedi mahçup bir sesle.
Binbaşı duyduğu şeyler ile kaşları havalandı sonra bana baktı göz ucuyla. Gerçeği öğrendiği için rahatlarken yarım ağız gülüp binbaşıya baktım. O da suçunu kabul eder gibi bana baktı. Sonra Timuçuna döndü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR KİBRİT YAK (ASKER KURGU ) +18
Genç Kız EdebiyatıNot: Kitapta +18 unsurlar mevcuttur.. Kına yakmak kendini adamaktır ; Bir gelinlerle damatlara yakarlar ; kendilerini birbirlerine adasınlar diye. Bir kurbanlıklara yakarlar ; kendilerini Allah'a adasınlar diye, bir de askerlere yakarlar ; kendile...
