BİR KİBRİT YAK (ASKER KURGU ) +18

22.BÖLÜM

Heloooo yine benn..

Ohhh baya uzun bir bölümle karşınızdayım..

Bu bölüm uzun bol soluklu..

Şimdi size bir soru soracağım. Lütfen cevaplayın..
Yorumlarda gördüğüm için soruyorum çünkü merak ediyorum.

Sizce BİR KİBRİT YAK kitabındaki karakterler bir şarkı olsaydı ne olurlardı?

Ben Yıldırım için başka şeyler düşünmüştüm ama bugün dinlediğim şarkı tam da onu anlatıyordu.

Bence Yıldırım'ın şarkısı :
nasıl derler bilirsin / sevilmemişim

Sizce diğerlerinin ne??

22. Bölümle karşınızda olmaktan şeref duyarım...

Yıldızları parlatın lütfen..
(⭐👉🌟)

.......................................~ZS~...........................................

"Kimsin? Yıldırım nerde? Onunla konuşmam lazım. Ona ver. Kardeşinin yardımına ihtiyacı olduğunu söyle" dedi

Tamam dedikten sonra telefonu yerine koydum. Banyoya gittim. Hâlâ su sesi geliyordu. Söylemem lazımdı. Acil bir şeydi. Kapıyı açtım ve içeri girdim. Yıldırım şofbenin altındaydı. Kapının açılması ile bana çevirdi başını.

"Bende seni bekliyordum. Gel güzelim" diyip elini uzattı. Yavaş adımlarla yanına gittim. Uzattığı elini tutunca suyun altına beni sokmadan önce üstümdeki tişörtü çıkardı. Üstümdeki şortun ipini tutunca,

"Yıldırım sana bir şey söylemeliyim"

"Sonra söylersin" diyip bir çırpıda onu çıkardı. İç çamaşırlarımı da çıkarıp suyun altına ikimizi de soktu. Gözlerimi kapatım. Su yavaşça beni ıslatırken Yıldırımın elleri saçlarım arasındaydı.

"Bu kadar beklemenin bir cezası olacak elbette" dedi. Gözlerimi açmadım ama dudağıma bir gülümseme yerleşti. Elleri saçlarımdan çıkıp vücudumda gezinirken durdu.

"Neyin var?" gözlerimi açtım. Kaşlarını çattı. "Niye bu kadar gerginsin sen? Tüm vücudun kasılmış"

"Telefonun çaldı."

"Açsaydın "

"Açtım.. RK diye biri arıyordu" durdu. Ellerini üzerimden çekti. Yüz kasları kasıldı.

"Hatta mı hala?" dedi ve bana sırtını döndü.

"Hayır kapatı." suyun altından çıkıp bornozuna sarıldı.

"Bir şey dedi mi?"

"Yardıma ihtiyacı varmış.. Abisinin yardımına ihtiyacı"

"Sen duşunu al" dedi ve beni bırakıp çıktı banyodan. Elime gelen ilk havluyu alıp peşinden yatak odasına gittim. Telefonu kullağına dayamıştı.

"Ne oldu?" karşı tarafa dinledikten sonra kaşlarını çattı. Sinirle derin nefes alıp kısa bir küfür etti.
"Tamam" dedi ve telefonu kapattı. Telefonu kapattıktan sonra başka birini aradı. Birkaç saniye sonra karşı taraf açınca Yıldırım,

"Aynı yere, aynı malzemeler ile"

"..."

"Bilmiyorum şiddetini. Belkide çoktan ölmüştür" dedi. gözlerim açıldı. Ölmüş mü?! Kimden bahsediyordu. Ne oluyor? RK birini kaybedemem diyordu o kişi miydi?