8.BÖLÜM

17K 891 450
                                    

Yeni bölümden merhabalar...
Öncelikle bir açıklama yapmak istiyorum arkadaşlar. Bu hikâye tamamen hayal ürünüdür. Kişilerle bir bağlantısı yoktur.. Hikayede adı geçen BİNBAŞI ÖZÇELİK tamamen kendi kafamda kurguladığım bir karakter. Gerçek hayattaki BİNBAŞI ÖZÇELİKLE uzaktan yakından bir alakası yoktur. Rütbe ve soyadı benzerliği tek vardır..

Kitabı okuyacak arkadaşlar ona göre okusunlar  lütfen 🙏

Bana destek olmayı, bol bol yorum atmayı unutmayın.. İyi okumalar 🇹🇷

....................................... ~ZS~........................................
(Sabah)

Tim sabah yine gözünü binbaşının sesiyle açmış ve idman yaptırmıştı. Öğleden sonra onları çok yormadan salmıştı diğer günlerden farklı olarak.
Yiğit hariç tüm tim kaldıkları odaya geçti. Baran herkes kendi işine bakarken diğerlerine dönüp aklında dönüp duran soruyu arkadaşlarına sordu

"Öğleden sonra niye bizi bıraktı ki  binbaşı?"

"Timin geri kalanı için" dedi Feyzullah elindeki silaha mermi doldururken. Hepsinin başı onun dediğiyle ona dönerken Baran şaşkınlıkla

"Geri kalan derken!? Tim bu kadar değil mi?"

"Hayır dört kişi daha alınacak dendi" Baran oturduğu yerden bir hışımla kalktı

"Ney!"  Dursun elinde maç özetini izlediği telefonu bir kenara bırakarak başını  Feyzullah'a döndürdü . Feyzullah Baranın verdiği tepkiyle tek kaşını kaldırarak

"Niye bu kadar şaşırdın, ne bekliyordun ki ?"

" Ne bileyim komutanım. Ben bu kadarız sanıyordum" diyip kalktığı yere geri oturdu. Dursun , Feyzullah'a

"Sen nerden duydun hemşerum?"

"Binbaşının elindeki dosyadan gördüm" dedi omuz silkeleyerek. Baran oturduğu yerden tek  kelime etmeden  düşünmeye başladı.Dursun bunu farkedip

"Messi derin düşüncelere dalmış" dedi sırıtarak. Baran daldığı düşüncelerden onun dediğiyle çıkıp

"O zaman odamız değişecek.. Ya diğer odada ocak olmazsa?" dedi sanki en büyük sorun buymuş gibi. Feyzullah ta dahil herkes bu dediğine gülerken herkes onun derdinin ne olduğunu anladı.

"Semaver var. Korkma bu kadar çaysız kalmazsın" dedi  Süleyman gülerek. Baran bir aydınlanma yaşadı ve elini alnına vurdu

"Unutum onu lan" diyip güldü. " iyi ki hatırlattınız"

O sıra içeri, elleri ceplerinde sırıtarak  ıslık çalarak Yiğit girdi. Süleyman,

"Hayırdır, cennet müjdelenmiş gibi ne sırıtıyorsun?"  Yiğit ellerini ceplerinden çıkardı ve yakasını düzelti

"Yarına bir randevum var da" diyip yan gözle Barana baktı  " birilerinin aksine kadınları o kadar iyi tanıyorum ki kadınlar bile kendilerini o kadar iyi tanımıyorlardır"  Baran göz devirerek

"Malamıne" diyip oturduğu ranzadan ayağa kalktı.

" Dur bu odada son defa çayımı içeyim sana dönücem" diyip çay yapmaya başladı. Çayı hazır olunca tepsiye bardakları koyup herkese ikram etmek için uzattı. Yiğit çay almak için elini uzatınca tepsiyi çekti.

"Versene!"

"Sana çay may yok!"

"Niye lan?"

BİR KİBRİT YAK (ASKER KURGU ) +18Where stories live. Discover now