7.Bölüm

13 1 0
                                    










İyi okumalar🤍











*









Aslında yaşadığımız birçok şeyin ya da görüp göremiyeceğimiz herşeyin bizimle bir alakası yok mu? Var. Yanımızdan geçen birinin bizimle bir alakası, yolda giderken ayağımıza takılan taşın, bir yere takılıp canımızın yanması ve bunun gibi birçok şeyin aslında bizimle bir alakası var. Acılarımız, hüzünlerimiz, mutluluklarımız, gözyaşalarımız gibi. Onlarında bizim için bir anlamı bir önemi var. Dün tanıştığın insan bile senin hayatında bir yer edinebiliyor. Acı, en basitinden örneğimiz. Ama yaşaması içimizde çok zor. Çok dereceli. Aşamalı. Birine kırılırsınız ya da birinin bir lafına alınırsınız öyle içinizde ufak bir sızı gibi acı olur. Ama hayatın verdiği o acı çok başka olur. Herkes bilir, herkes tatmıştır bu duyguyu.
Kimimiz kos kocaman bir boşluğun içindeymişiz gibi hissederiz bu acıların ardından. Ben şu an hissettiğimiz o boşluktayım. Ne hissedebileceğimi biliyor muyum onu bilmiyorum. Araftayım. Aradayım. Aklımda onca düşünce. Şimdi ne yapacaktım? Bunları düşünmek için artık çok geç.
İç sesim bu sefer haklıydı. Bunları buraya kadar gelip tüm gerçekleri deşmeden önce düşünecektim. Ofisin önünde durmuş taksi beklerken Berkan'ı sinirli bir şekilde yanıma gelirken gördüm.

"İklim istersen ben seni bırakabilirim?" Arkamdan gelen Murat'ın sesiyle hangi tarafa bakacağımı şaşırdım. Murat Berkan'ı gördüğünde hafiften sırıtmışsa da son dakikalarda olan o ciddiliği yüzünün her halinden anlaşılıyordu.

"İklim senin bu adamın yanında ne işin var?" Berkan kolumdan sertçe tutup yanına çekmişti. Ben kolumun acısıyla ufak bir inilti çıkarmıştım.

"Kızın canını yaktığının farkında mısın?" Murat üstüne doğru gittiğinde bakışlarımla onu durdurmuştum. O da biliyordu ki o söylemişti, kimseye birşey söylemeyecek belli etmeyecektik. Tabi bu böyle nereye kadar gidecekti onu bilmiyordum. Bildiğim tek şey şu an Berkan'a sinirliydim ve sebepsiz bir nefret, kin vardı ona karşı. Ama bu demek olmuyordu ki Murat kötü değildi. O yine de benim için kötüydü ama Sude ve Berkan'ın bana anlatmadıklarını o dürüst olup anlatmıştı. Dürüsttü en azından bu konu da. Ve ben ona bu konuda inanıyordum. Biliyordum yalan konuşmadığını çünkü acısı vardı ve o acısı kardeşiydi. Canının diğer yarısıydı. Annem ve babamın benim diğer yarım olması gibi. Bizim acılarımız burada kesişiyordu. Ama o acılarından kötü olarak doğmuştu. Ben kötü olamazdım ki.

"Sana ne işin var bu adamın yanında dedim İklim?" Sinirlenmemeliydim. Sakin olmalıydım aksi halde şu an aşırı derece de nefret doluydum. Ama şunu da biliyorum Berkan'ın da bir açıklaması vardı. Açıklaması olsa da bu ölen kişiyi geri getirmezdi.

"Berkan birşey konuşmam gerekiyordu geldim konuştum ve ben bunu birine soracak değilim."
Berkan sinirlerine hakim olmaya çalışsa da benim kadar sinirli ve nefret dolu olamayacağı kesindi. İçimde tozlu bir yoldaydım, rüzgar tozları uçuşurken beni görünmez yapıyordu tam şu an olduğu gibi. İçimdeki duygu karmaşasını kimse göremiyordu. Belki bilemiyorlardı. İçim bir yandan yanıyor bir yandan da soğutacak yer arıyordu kendine. Peki şimdi ne olacak İklim, ne yapacaksın, uçurumun kenarında öylece bekleyecek misin?

"Bu adamın yanına gelirken soracaksın ya sen bu adamın ne kadar tehlikeli olabileceğini bilmiyor musun İklim, o günü unuttun herhalde?" Ya sen tehlikenin ta kendisiysen?

"Hah, senin yanına ben bir hiç kalırım sen yaptıklarının hesabını bakalım nasıl ödeyebileceksin?" Murat rahattı hiç istifini bozmadan öylece bize bakıyordu. Belli etmemem gerektiğini biliyordum ama bunu ne kadar devam ettirebilirdim bilmiyorum. Ama Sude bunları bana açıklamayı bunca zaman düşünmemişti onun yanına gittiğimde ağzını yoklayacaktım.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 11 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

KÖRDÜĞÜMWhere stories live. Discover now