'𝘼𝙍𝘼𝘿𝙄𝙂̆𝙄𝙉𝙄𝙕 𝙏𝙀𝙇𝙀𝙁𝙊𝙉𝘼 𝙎𝙐𝘼𝙉 𝙐𝙇𝘼𝙎𝙄𝙇𝙈𝙄𝙔𝙊𝙍 '

181 98 15
                                    

☆ 10 ☆

Araba bir otelin önünde durdu kerem ve atalay bana doğru bakarak sıkıntılı bir sekilde ic çektiler ve ilk açıklamayı yapan kisi tabikide -odun- keremdi

"evimizi yaktığın için bir süre bu otelde yatıp kalkmak zorunda kalacağız" demişti evet özellikle evlerini yaktığım kısmı bastıra bastıra özellikle vurgu yapması gözümden elbette kaçmadı, onun gözlerinde nefretten başka hiçbir iz yoktu benim gözlerim ona bisey ifade edebiliyormu bilmiyorum ama bence gözler konuşuyorsa o gözleriyle bana nefretini kusuyordu ki ben daha ne konuda hata yaptığımı bile bilmiyorken aramızdaki uzun süreli bakışma sadece bir nefretten ibaretti ki belli oluyordu ki bu kisa surede nefretimi çok hızlı kazanacaktı ama benim nefretimle kimse yarışamazdı birinden nefret edersem o kişiyi hayatımda silerdim ve onu doğduğuna pişman ederdim her şey bir nefretime bağlıydı atalay aramızdaki gerginliği azaltmak için konuşmaya başladı

"oteli de yakmazsın heralde" dediğinde kıkırdadım, alina yorgun düşüp uyumuştu zaten onun için kolay bir gun değildi ben ise kurt gibi açtım buyuzden açken uykular bana haramdı 2 gündür tek lokma yemek yememiştim su bile içmedim -en son havuza düştüğümde yanlışlıkla bir kaç yudum klorlu havuz suyu içmiş olabilirim o sayılır mı bilmiyorum- çok açtım ya harbiden hemen içeri girelim,
Uzun süreli nefret dolu bakışmalar dan hemen sonra ise nihayet arabadan indik tabikide alina inememişti bunun için atalay yine onu kucağına çuval gibi almıştı zaten alina hafif olduğu için ona ona zor gelmediğini gorebiliyordum otelin içine girdiğimizde dış görüntüsünden daha çok iç görüntüsünün daha iyi olduğunu resmen gözlerimi kamaştırdığını söyleyebilirim çok büyüktü ve dışarıdan asla böyle gözükmüyor du içerisi saray yavrusu gibiydi cidden çok güzeldi ben etrafı incelerken kerem alina ve benim odami çoktan ayarlanmıştı hatta atalay alinayi bizim odaya doğru götürüyordu ben ise otelin hemen çaprazindaki yemekhaneye gözlerimi dikmiştim aşırı büyüktü herşey vardı eminim istediğim hersey vardı -tıka basa yiyip bu kerem iflas ettirmezsem banada Asi demesinler- tam yemekhaneye doğru hizli adimlarla yol alırken aniden sakarlığım tuttu ayağım bacağıma takıldı daha sonra tam yeri boylayacaktım ki 2 gündür üzerimde olan ki-başka bir kıyafetim yoktu oyüzden havuzdan bile çıkarken kıyafetimi değiştirmemiştim buyuzden tam anlamıyla kurulamamış durumdaydım- bir tarafı alevlerden dolayı dumanlı bir tarafı hâlâ ıslak olan elbisemin kolundan tuttuğu gibi biri kendine doğru çekerken ona doğru döndüm yüzümü gördüğüm anda bu kisi yabancı biri değildi gerçi yabancıydı ama tanıdık bir yabancı içimden lanetler sayiyordum bir nefes kadar yakındık birbirimize ama bir nefret kadar uzaktık ne kadar yakın olsak da şuan gözleriyle aramıza koca bir duvar ördüğünden eminim

"Hem sakar hem delisin bakalım daha başka neler görücez"
Kolumu bırakması için çekiştirip durdum beni ve bırakması için

"Sana ağzının payını vermeyi çok isterdim emin ol, ki dua etki 2 gündür beni aç bıraktığınız için birseyler yemezsem düşüp bayılacağım ve çok düşünceliyim düşersem beni tutmak zorunda kalma diye yemek yemeye gidicem"
Evet bilerek aç bıraktıkları kısmı vurgu yaptim he bide bence şuana kadar düşüp bayılıp ellerinde kalmadılarıma şükretsinler kolumu bıraktı sonra ise benimle birlikte geldi hayır benimle birlikte yemek haneye girmiyicekti öyle değilmi?
"Bende gelicem senin sağ solun şimdi belli olmaz kaçmak için çeşitli hareketlerden kaçınmazsın" bu benim niye aklıma gelmedi ki

"Normalde kaçardım burda bir dakika bile durmak için caba sarf etmezdim ama burda kız kardeşimi tek bırakıp kaçmak doğru olmaz sizin gibi hayvanlar başlarında dururken bunu yapamazdım ve dedim ya bişeyler yemem gerçekten lazımdı"

dediğimde HAYVAN olduğunu özellikle vurgu yaptim
Birlikte yemek hanenin içine girdiğimde -hâlâ hayretler içindeydim varlığı insani korkutmaya yetiyordu- içeride sınırsız ve istediğin her yemek bulunuyordu yemek vitrinine doğru yürüdüm; sarmalar börekler olum ıstakoz bile vardı biraz midesiz olduğum için ilk aklıma gelenleri yiyicektim ve neyi merak ediyorsam mesela sushi hiç yemedim ondan birer tane alabilirim sanırım , yanına da sarma ve bir çorba aldığımda ise -midesiz olduğumu söylemişmiydim- evet tatlıların okadar çok çeşidi vardı ki hepsinin gönlü kalmasın diye birer tane tadabilirdim resmen ama canım çikolatalı birşeyler çekiyordu -canım ne çekerse onu alırım- ve üzerine puding ve çikolatalı bir küçük pasta aldığımda yemeklerden olacakki -
yanımda duran beni hayretler içinde izleyen keremin varlığını unutmuş olmalıyım-
"Bunların hepsini sen mi yiyeceksin??"
"Ne yiyemezmiyim yani?"

"Sushi üzerine sarma ve çorba üzerine ise çikolatalı bir tatlı üzerine çikolatalı kek bunları yersen hadi yesen normal şartlarda bisi olmaz bazi şeyleri üstüste yemek doğru bir karar olmayabilir miden bozulur"

Dediğinde göz kararıyla elimdeki yemek ve tatlı tabağına baktım bence abartıyor bunu herkes yiyebilir ayrıca canım çekti sen keyfimin kahyası misin sanane kardeşim Allah allah!
Öyle bir yiyicem göreceksin kimin midesi bozulur bozulursa şuana kadar bozulmus olmalı zaten
Hiç cevap vermedim bir yer seçtiğim ve orda oturduğum esnada karşıma oturdu meraklı gözlerle beni izliyordu bir çocuk gibi ama farkında değildi...

𝐔𝐌𝐀𝐑𝐈𝐌 𝐁𝐔 𝐁𝐎𝐋𝐔𝐌𝐔 𝐒𝐄𝐕𝐌İŞ𝐒İ𝐍İ𝐙𝐃İ𝐑 𝐘𝐈𝐋𝐃𝐈𝐙𝐋𝐀𝐑𝐈 𝐏𝐀𝐑𝐋𝐀𝐓𝐌𝐀𝐘𝐈 𝐔𝐍𝐔𝐓𝐌𝐀𝐘𝐈𝐍☆☆☆


'𝘼𝙍𝘼𝘿𝙄Ğ𝙄𝙉𝙄𝙕 𝙏𝙀𝙇𝙀𝙁𝙊𝙉𝘼 𝙎𝙐𝘼𝙉 𝙐𝙇𝘼𝙎𝙄𝙇𝙈𝙄𝙔𝙊𝙍 'Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt