Asi ailesi ile gittiÄi bir piknik yerinde herseyden habersiz telefonunu kaybetmesi sonucu telefonunu bir mafya örgÃŒtÃŒnÃŒn eline dÃŒÅeceÄinden habersizdir...
Evet son söylediğim onları kahkaha atacak boyuta getirmişken atalay ve kerem hatta alina bile bunu duymayı beklemiyordu şimdi ise acaba nerde yanlış yaptım diye düşündüm çünkü karşımdaki adam bana gülüyordu benden korkmuyordu hayır gözlerinde korkuya dair tek bir kalıntı bile bulamamışken ,keremin gülen gamzeleri iyice can sıkıcı olmaya başlamıştı o gamzeler Allah tarafından ona gönderilmiş en güzel hediyeydi ve ben her güldüğünde onun mükemmel dişleri mükemmel dudaklari ve gamzesine odaklanamadan duramıyordum... o ise tek birşeye gülerek bakıyordu bana bana ilk defa böyle gülümsemişti ilk defa nefret dışında bir duyguyla bana baktı hatta farkkettimde onu güldürdüğümde küçük bir çocuk gibi görünüyordu hiç göstermediği tarafı ortaya çıkıyordu Tek otomatik bir şekilde kalktı ve sırıtarak "𝑫𝒆𝒎𝒆𝒌 '𝒃𝒆𝒏𝒊 𝒅𝒆 𝒚𝒆𝒓𝒔𝒊𝒏' öylemi?" "Ne o yoksa yiyebileceğim kadar aç bir insan değilmiyim gözünde?" "Yok haşa estağfurullah sende o potansiyeli net görüyorum aksi taktirde kimse açlık ve midesizlik konusunda eline su dökemez" dediğinde sinirle gozlerini gözlerime kenetledim ve onunla atışarak zaman kaybetmek istemedim şuan onunla saatlerce bunu konuşur tartışabilirdim fakat daha fazla uzatırsam aç kalma ihtimalim çok fazlaydı "Seninle bu konuyu saatlerce tartışabilirim ama işin ucunda aç kalmak var zalımın oğlu!" "Bencede bu kız yüzünden zaten aç kaldık abi hadi gidelim noluuurr" Diyen atalay gözlerini yavru köpek bakışı yaptığında "Biliyormusunuz İkiniz çok iyi anlaşırsıniz ikinizinde tek derdi yemek ve ikinizde çocuk gibisiniz neyse daha fazla bu iki aç arkadaşımızın midesini boş bırakmayalım demi alina, mazallah bizi yerler falan ugraşamam" dediğinde bizim odadan dışarı çıkıp otelin en sevdiğim kismini gördüğümde yuzumdeki mutluluğa engel olamadım şöyle bir etrafa baktım
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
gerçekten çok kalabalıktı ve çeşit çeşit kahvaltı çeşitleri vardı "şimdi güzel güzel karnımız doyuracağız merak etme" dediğimde elbette bunu sesli bir şekilde söylediğimin farkında değildim sanırım açlıktan beynim sulanmıştı kerem ve atalay şaşkınlıkla suratıma bakip kimle konuştuğumu merak ediyorlardı "sen kimle konuşuyorsun?" Muhtemelen midemle konuştuğumu söylesem deli olduğumu düşünürlerdi O sırada alina kereme ve atalaya dönerek güldü "merak etmeyin kız kardeşim arada bir aç olduğunda midesiyle konuşur yani çok büyütülecek bir olay değil" dediğinde bana ters ters bakan Atalay ve kerem "Başka neler görücez Allah yardımcımız olsun işimiz çok zor!" Onlari aldırmıyıp önümdeki tabağa; waffle ve 5 tane pankek 5 bulgu peynir, bir kıymalı börek, bir açma, bir tane elmalı turta, birazda çilek reçeli ve yanında ise içecek çikolatalı süt aldım osırada ben bunları alırken keremin 'dünyayı yesen yine doymazsın' der gibi attığı bakışlar üzerimde geziniyordu bence bunlar daha hiç birşey daha insaflı tarafıma denk geldi onu iflas ettirmediğme şüküretsin, yemeğimi alıp boş bir yere oturduğum esnada ardından alina yanıma geldiğinde onu daha önce hiç bukadar mutlu ve tuhaf görmemistim, çok tuhaftı ve anlam vermediğim bir şekilde değişik duruyordu "alina iyimisin?" Dediğimde bile karşısindaki insanı duyamayacak hatta göremeyecek kadar kör bir duruma gelmişti benim olduğum tarafa değil baktığı kişiye doğru baktığımda olduğum yerde afalladım çünkü tam şuan da beni şaşırtan tek nokta baktığı yer olmuştu o baktığı yerde baktım o baktığı yerde kaldım çünkü doğrudan sadece baktığı kişi...
keremdi ama alina kereme neden bakıyordu ki çok tuhaf bir duygu içimi kapladı değişik ve dillere getirmeyecek kadar zor bir duygu ama alina gibi değildim alina ile aramızda çok fark vardı; o mutluydu ve bu mutluluk onda anlam veremediğim bir mutluluktu, ve bana gelecek olursak kendimi sanki kaybolmuş gibi hissediyordum bu dünyadan çok ayrı bir noktaya sürüklenmiş gibi ve ayrı bir dünyanın insanıymış gibi aslına bakarsanız ben bile içimde neler döndüğünü anlamış değildim içimde birden çok tuhaf duygu beslerken bunu nasıl dile getireceğimi bile bilmiyordum kerem ve atalay karşımızda oturdu ve atalay tabağımdaki yemeklere bakarak bana güldü " afiyet olsun" dediğinde yuzumdeki ifadeden dolayı bir terslik olduğunu anlamışlardı ama sorunun ne olduğunu anlamış değillerdi tek kelime bile etmeden yemek masasından sessizce kalktığım esnada kerem yerinden hızlıca kalkarak kolumu tuttu "Asi iyimisin birşey mi oldu?" Benden hiç beklenmedik hareketlerdi belki ama evet ağlıyordum ve gözümden gelen yaşlara engel olamadım kereme döndüm ona baktım "İyiyim sadece aç değilim siz yiyin size afiyet olsun" Hepsi durmuş beni hayretler içinde izliyordu ve bir şey tadımı kaçırmışti bunu biliyorlardı ama anlam vermiyorlardı bende birçok şeye şuan anlam yükleyemiyorum kafam darma dağınıktı neden ağladığımı bile bilmiyordum sebepsiz yere ağladığım için ve içimde tutamayip güçlü duramadığım için lanet olsun... Kerem tek kaşını kaldırarak alinaya baktı alina en az kerem kadar şaşkındı neler olduğunu bilmiyordu, bana baktı ve karşımda durdu tam dudaklarını aralayıp konuşacaktı ki buna fırsat dahi vermeden çekip gittim evet onları bırakıp gitmezsem onlara açıklama yapmam gerekti ve ben niye ağladığımı bile bilmiyorken açıklama yapamazdım yine aynı şeyi yaparak -nereye gittiğimi dahi bilmeden- buraya ilk defa gelmiştim kaybolsam bile umurumda değildi zaten yeterince kaybolmuştum dışarıya çıkmak temiz hava almak istemiştim annemi istiyordum ,abimi istiyordum, babamı istiyordum evimizi istiyordum, burda olmak istemiyorum başım döndü aniden dünya etrafımda döndü yada dünyanın yörüngesi şaştı ve dualarım kabul oldu belkide, bedenim uyuştu ve bir adim atacakken olduğum yere kapaklandım ve kafamı kaldırıma çarptım sonra ise gözlerimi kapattım belkide bidaha da açılmamak üzere...