'𝗔𝗥𝗔𝗗𝗜Ğ𝗜𝗡𝗜𝗭 𝗧𝗘𝗟𝗘𝗙𝗢𝗡𝗔 Ş𝗨𝗔𝗡 𝗨𝗟𝗔Ş𝗜𝗟𝗠𝗜𝗬𝗢𝗥'

122 88 16
                                    

                           ☆15☆
Duyduklarımin ardından ani bir şokla hızli adımlarla keremin yanına giderek konuşmaya başladım "Ne diyorsun be sen" dedim kerem şaşırmış olacakki korku içerisinde arkasına döndü "Asi!, ne işin var senin burda?" Dedi "Duyduklarım doğrumu  mu kerem!" Gözlerimi sabır dilercesine kapatti ve konuşmaya başladı "Senden bahsetmiyorduk" lafı çevirmeye çalıştığı çok belliydi bunu anlayınca sorumu sert bir şekilde tekrar sordum "Kerem!,
Anlat dinliyorum" dedim öfkeyle
"İçeri geç sakince konuşalım" kafamı salladım ve iceri geçtik, ben yatağa otururken onada gözlerimle koltuğa oturmasını işaret ettim.Oturduktan sonra konuşmaya başladı "duyduklarin doğru...Senin baban bi katil" sinirden elim ayağım  titrerken"Bana bak babam hakkında doğru konuş çakma mafya kılıklı herif!" Dedim bu adam kendini ne zannediyo ne hakla babam hakkında  bu şekilde konuşuyor  "Peki bunu sen istedin birazdan duyacaklarindan ben sorumlu değilim" dedi neyi ben istedim Allahım bana sabır ver

"Neyi ben istedim kerem açık konuşsana!" Derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı "Asi senin baban bildiğin üzere doktor, Benim babamın ise kronik bir rahatsızlığı vardı ve ameliyat olması gerekti, Benim babamın ameliyatını ise senin baban yapmış ve Ameliyat sırasında Senin baban benim Babamın yanlış damarını kesmiş ardından babamı masada bırakmış...Şimdi sen diyiceksinki nasıl babamın bilerek öldürdüğünü düşünüyorsun yada ne kadar  eminsin...Çünkü baban ameliyat esnasında özellikle kimsenin girmesini istememiş yani yanliz bir operasyon geçirmesini istemiş" Ne ne duyduklarım doğru olamazdı değilmi?
Hayir ona inanmıyordum inanmıyıcaktım benim babam katil olamazdı bu olamazdı, asla böyle birşeyi kabul etmemi beklemezdi değil mi? gözyaşlarıma hakim olamıyordum sinirliydim çok sinirliydim ne yapacağımı ne yapmam gerektiğini hiç birsey bilmiyordum bildiğim bir sey varsa oda hiç daha once yalanlardan, ve sırlardan, hiç bu kadar nefret etmemiştim yalanlar ve sırlar en büyük korkularım olmuş ayni zamanda elimi kolumu bağlar halde olmuştu ellerim vücudum titriyordu, acaba annem bu durumu biliyor muydu diye düşündüm kendi kendime, ve çok kötüydüm olduğum yerde kalmıştım...
kapı açıldı ve alina ile atalay ayni anda içeri girdi hemen gözyaşlarımı silerek kapıya neşeli çok mutlu bir şekilde elindeki poşetleri içeri girdi ve,
"Ben geldiiim" dedi gelir gelmez hastahane odamdaki sehpanın üzerine  poşeti koydu, sonra o sırada kereme baktım en az benim kadar düşünceli ve çaresiz hissediyordu bunu anlamamak mümkün değildi kaybolmuştu bunu gözlerinde gördüm, sonra gözlerine baktım ve bende kayboldum, alina beni sarstı  "iyi misin?" Dedi iyi miyim? ,ona nasıl söylicektim ne yapmam gerekti?, cevap veremedim  ve en son zar zor yutkunduğumu hatırlıyorum "rengin solmuş gibi birşey mi oldu?" Israrla bana sorular sormaya devam ediyordu cevap vermek zorundaydım yoksa tekrar tekrar soru sormaya devam edicekti "iyy-yim" dedim hayır iyi değildim hemde hiç iyi değildim, bunu duyduklarımı kabullenemiyorken ve kekelerken deli gibi titreyip ağlarken farkettim, bu benim için çok zordu nede olsa, ardından alina bana bi bardak su uzatarak "al su iç de kendine gel" bardağı aldım suyu içtim ve tekrar kereme baktım, atalay ise sorgulayıcı bakışlarını kereme yönlendirirken kerem ise sıkıntılı şekilde iç çekmişti, atalay anlar gibiydi yada anlamak ister gibiydi bilemiyordum ortam çok gergin ve sessizliğe bürünmüştü bir süre kimse konuşmadı, sonra atalay sessizliğe katlanamamış olacakki "Eee ne yapıyoruz o zaman, gidelim mi yoksa hastahaneyi sevmeye filan mı başladın?" Diye ortamı hafifletmeye neşelidirmeye çalıştı, gitmek istiyorum hemde hemen şimdi bu dakika ama kalkacak halim bile yoktu, alina bana baktı sürekli bana bakıyor bu hale nasıl geldiğimi nasıl buralara geldiğimizi hâlâ niçin burda olduğumuzu bilmek ister gibi sürekli bana bakıyordu ama aradığı cevapların bende olmadığını çok iyi biliyordu o anın çaresizliği yüzüne vurmuştu, her kes durmuş benim cevabımı dudaklarımdan çıkacak o iki kelimeyi bekliyorken yerimden kalkmak için kendimi düzeltmeye çalışırken "gidelim" dedim ardından herkes ayaklandı ama sorun şu ki ben kalkamadım tuhaf ama kalkmak için direndim ama kalkamadım kerem alina atalay tam kapının orda gitmeyi beklerken benim ayağa dahi kalkmadığımı fark edince hepsi birlikte bana döndüler ve kerem endişe içinde bana baktı "Ne oldu bi sorun mu var" ayağım hareket etmek istemiyor gibiydi bunun için direniyordu "ayağım gitmek istemiyor sanki" dediğim şeyi atalay şaka amaçlı söylediğimi düşünüyor olacakki alay ederek gülmeye başladı fakat onun dışında kimse gülmeyince "ee sen ciddisin yani?" Dedi tekrar ciddi bi ifade takındı, ve alina "nasıl bu neden olabilirki?" Kalkmak için çok çaba sarf ettim ama olmadı kerem korkarak ayaklarıma baktı ardından hızlı adımlarla odadan dışarı çıktı ve 10 dk boyunca gelmedi biz ise oturmuş sessizliğe bürünmüştük ve evet onu bekliyorduk ondan gelicek cevabı...

'𝘼𝙍𝘼𝘿𝙄Ğ𝙄𝙉𝙄𝙕 𝙏𝙀𝙇𝙀𝙁𝙊𝙉𝘼 𝙎𝙐𝘼𝙉 𝙐𝙇𝘼𝙎𝙄𝙇𝙈𝙄𝙔𝙊𝙍 'Where stories live. Discover now