8. bölüm

27 5 0
                                    

" mantık ve kalp arası "

GÜNEŞ

Sabah kalktığımda televizyon kapanmış üzerimde de battaniye vardı. Maviden ses yoktu. Kalkıp banyoya gittim ve yüzümü yıkadım, saçımı tepeden topuz yaptım saat daha dokuz buçuktu. Mutfağa geçip buzdolabının kapağını açtım ve ne yapacağımı düşünmeye başladım. En sonunda krep yapmaya karar verip malzemeleri çıkardım haşlanması için de iki tane yumurtayı tencereye koyup altını açtım. Maviden önce kalktığım sabahlar sayılıydı. Genelde ben akşama kadar uyurdum o kalkar işlerini yapardı, gezmeye çıkardı. Anlaşılan gece geç gelmişti.

Hazırladığım her şeyi masaya koyup Mavinin yanına çıktım. Hala uyuyordu. Yatağa zıplayıp üstüne yattım.

"Güneş !" diye bağırdı sinirle

"kahvaltı hazır" dedim oldukça şirin bir şekilde ve zıplaya zıplaya odadan çıktım

"Başımın belası" diye bağırdı arkamdan ve banyonun kapısının sesini duydum.

Aşağıya inip son şeyleri de masaya koyup çayları doldurdum o sırda da Mavi aşağıya indi ve masaya oturdu.

"Kıyamet mi kopacak yoka senin keyfin mi çok yerinde, yoksa bu kahvaltı iki tane tost olurdu çünkü"

"Ne alaka Mavi ben hiç yapmıyor muyum sanki"

Teslim olur gibi ellerini kaldırdı "tamam kaptan sakin eline sağlık"

"Sen dün kaçta geldin?"

"İki buçuk falandı. Niye ?"

"Biraz durgun gibisin bir şey mi oldu acaba diye düşündüm de"

"Yok bir şey ya yorgunum biraz sadece"

"Tamam o zaman"

Gülümseyip kahvaltısını etmeye devam etti ama bence bir şey olmuştu ama sadece emin olamadığı için konuyu açmak istememişti.


                                                                             ...


Kahvaltıdan sonra masayı topladım ve Mavinin yanına yukarı çıktım. Ders çalışmaya başlamıştı. Yatağa yatıp biraz telefonumla oynadım

"Güneş"

"Efendim"

"Ara tatil geliyor İzmir'e gidecek misin ? "

"Evet bayadır annemlerin yanına gitmedim giderim muhtemelen"

"İyi o zaman ben de Bursa'ya uğrarım ben de göremedim uzun zamandır annemleri "

Telefonum çalınca odadan çıktım

"Efendim annecim "

"Ne yapıyorsun güzel kızım "

"Ne yapayım annecim evdeyim "

"Sen ne yapıyorsun babam nasıl çok özledim sizi tatilde yanınıza gelmeye çalışacağım mutlaka"

"Ben iyiyim kızım baban bu ara yoğun biraz ben de kafeyle uğraşıyorum "

"Bir sıkıntı yok değil mi sesin biraz tuhaf geliyor "

"Yok kızım iyiyim ben seni çok özledim göreyim geçer"

"Abimle konuştun mu hiç ben ne zaman arasam ulaşamıyorum"

"Dün konuştum programı çok yoğunmuş elinde bir sürü proje varmış zaten o yeni geldi sayılır daha aylarca gelmez"

Abim italyada oldukça popüler bir mimardı

"Tabii İtalya'da keyif sürüyor paşam gelir mi hiç"

Güldü

"Kızım kapı çalıyor ben sipariş vermiştim o geldi sanırım seni seviyorum"

"Ben de seni seviyorum annecim"

Telefonu kapatıp hemen abimi aradım birkaç kez çaldı tam kapatacakken açtı

"Efendim neredeyse adını unutacağım kardeşim "

"Selam asla ulaşamadığım ve en son yüzünü bir yıl önce gördüğüm abim "

"Özlemişim kızım sesini ya "

"Ben de. Ya sen neredesin ya arıyorum yok yazıyorum kısa kısa cevaplar tamam yoğunsun da özlüyoruz be abim"

"Eeee ne yapıyorsun Güneşciğim Mert Gülce yoğun ve başarılı bir mimar "

"Havanı yesinler "

"Senin okuldan ne haber ya "

"İyi benim okulum sen kafana takma "

Birkaç saniye durdu ve "sevgilin var mı Güneş "diye sordu büyük bir ciddiyetle

"Yok abi olsa da ne yapabilirsin oradan buraya" dedim alayla

"Ben yaparım sen rahat ol "

"Sal beni "

"İyi be "

"Neredesin sen "

"işte. Hatta kapatıyorum toplantıya gireceğim öptüm seni güzelim"

"Ben de "

Telefonu kapatıp odama çıktım aslında ders çalışacaktım ama daraldığımı hissetim ve mavinin odasına geri döndüm kulaklığını takmış ders dinliyordu. Beni görünce kafasını kaldırıp baktı

"Çok sıkıldım hava almaya çıkıyorum gelmek ister misin "

"Derslerim çok birikti git sen"

İyi sen bilirsin saçlarına öpücük kondurup çıktım. Odama geçip üzerimi değiştirdim. Yanıma bir de kitap alıp evden çıktım. Yürürken ansızın aklıma Emre takıldı bana söyledikleri geldi aklıma ona inanmak istiyorum ama duygularım ve mantığımın arasında sıkışıp kaldım sanki. Sahilin yakınındaki parka kadar yürüdüm. Hava bugün çok yumuşaktı birkaç gün önceki o yağmurlu, fırtınalı havadan eser yoktu. Banka oturup bağdaş kurdum. Aslında böyle romantik bir insan da değildim ama düşünce yoğunluğu beni b hale getiriyordu sürekli açık havada ve sessizlikte kafamı toparlama ihtiyacı duyuyordum. Ve kafam hiç durmadan çalışıyor, iç sesim sürekli konuşuyordu. Bir sigara yakıp denizi izlemeye başladım.

                                                                                ...

Kafamı toparladığıma inanınca kalktım ve eve geçtim günün bitmesine daha vardı. artık ders çalışmam gerekiyordu. Kahve yapıp odama çıktım ve notlarıma gömüldüm.

YENİDENWhere stories live. Discover now