3.Bölüm

214 29 66
                                    

Garip otel olayından sonra birbirlerine karşı gösterdikleri hareketler taban taban zıt bir hal aldı. Hongjoong hala arada ona laf atıp kavga çıkarmaya yer arıyordu ama Seonghwa'ya peygamber sabrı yüklenmişti. Haliyle Hongjoong'un hareketleri de değişmek zorunda kaldı.

"Gerçekten inanılmaz birisi!" Hongjoong, Wooyoung ile beraber kayıt alırken sızlandı. "Sırf birisini sikeceksin diye karakterini bu kadar değiştirmemelisin."

"Seonghwa hyung her zaman nazik birisiydi?" Wooyoung biraz şaşırmış gibi duruyordu. "Bir alfa olarak da nazik değil mi?"

"Yunho sana onunla hiç yatmadığımızı söylemedi mi?"

"Ne?!" Wooyoung kendini kontrol edemeyerek bağırdı. İki elini hızla ağzını örtmek için kaldırırken inanmayan gözlerle Hongjoong'a baktı.

"Vay canına Yunho gerçekten harika birisi." Hongjoong inanamayarak mırıldandı. "Ağzı gerçekten çok sıkı. Ben olsam çoktan megafonu elime alıp röportaj vermiştim."

"Yunho'yu siktir et. Siz bunca zamandır ne yapıyorsunuz?"

"Baskılayıcı kullanıyorduk."

Wooyoung'un çenesi resmen yere düştü. Hongjoong'un söylediklerini kavrayabilmek için kendine tokat attı ve, "Bunca zamandır baskılayıcı mı kullanıyorsunuz?" diye sordu.

"Evet. Şöyle bakmayı kes. Artık kullanmıyoruz."

"Şükürler olsun. Baskılayıcıların ne yaptığını-"

"Evet, evet. Bunu söyleyen yüzüncü kişisin. Kısırlık yapıyor anladık."

"Ne oldu da normale dönmeye karar verdiniz?"

Hongjoong soğuk americanosununda bir yudum alıp, "Seonghwa bir yavru istiyormuş." dedi.

"Senden mi?!"

"N-ne?! Ne alaka?"

"Öyle söylersen elbette senden olduğunu düşünürüm!"

Hongjoong ona gözlerini devirdi. "Benden niye bir yavru istesin?! Ayrıca benim hamile kalmam imkansız."

"Niye imkansız olsun? Eğer rutini ve senin kızışma zamanın aynı ana denk gelirse hamile kalabilirsin?"

"Dostum San, sana bizim spiral taktırdığımızı söylemedi mi?"

"Ne?!" Wooyoung bugün yeterince şey duymuş olduğunu fark ederek eliyle Hongjoong'u durdurdu. "Bunu daha sonra San'a soracağım. Seonghwa hyung geçen hafta rutine girmemiş miydi?"

Hongjoong eliyle şöyle böyle dercesine bir hareket yaptı. Wooyoung elbette onun ne demek istediğini gram anlamamıştı. "Uzun zamandır baskılayıcı kullandığımız için bıraksak bile rutine giremedi. Bu yüzden herhangi bir şey olmadı.

Wooyoung hiç şaşırmış gibi durmadı. "Bu bazen Mingi'ye de oluyor. Sen onun rutine girmesine yardımcı olursun."

"Ha? Ben mi?"

"Evet, evet. Bazen Mingi de giremiyor. Biliyorsun o ve Yunho genelde birbirlerine yardım ediyorlar ama her iksi de alfa olduğundan bazen birbirlerini kötü anlamda tetikliyorlar. O zamanlar San ikisine de yardımcı oluyor. Yapman gereken tek şey kendi ısınla onunkisini alevlendirmek."

Hongjoong bir sik bile anlamadığı belli olan ifadesiyle ona baktı. "Kendi ısımla onunkisini alevlendirmek mi?"

"Hyung neyini anlamıyorsun? Sen azgınlaştığında o da kendi rutinine girer diyorum. Bunu sana söylemedi mi?"

Hongjoong otelde bunu ona sorduğunu ve Seonghwa'nın cevap vermekten kaçındığını hatırladı. Yani kaçındığı şey Hongjoong sen azgınlaş ben de bir yolunu bulurum demek miydi?

Alfanızı nasıl eğitirsiniz?Where stories live. Discover now