Alfanızı nasıl eğitirsiniz?

6.Bölüm

hongjoong:
seonghwa ile öpüştük

yunho:
NE DİYORSUN HYUNG?

hongjoong:
yani öyle fransız öpücüğü tarzında değil
sıradan
muck
böyle

yunho:
pekala bunu gerçekten merak etmiyordum ama teşekkür ederim
yani sonunda barıştınız

hongjoong:
orası biraz karışık
ben barıştım ama onu bilmiyorum

yunho:
sormaya çekiniyorum ama
yine ne oldu da kavga ettiniz

hongjoong:
öpüştük dedim ya

yunho:
öpüşüp kavga mı ettiniz
hyung özür dilerim ama sizin ilişkiniz biraz toxic olabilir mi?

hongjoong:
benim için problem değildi ama
o biraz abarttı
sanırım jongho haklıydı
tüm bu ısı partneri olayı aramızdaki dengeyi bozdu

yunho:
nasıl yani?

hongjoong:
aramız baskılayıcı alıp otel odasında takıldığımızda bence daha iyiydi
jongho haklıymış
cinsellik işi bozuyor
ne zaman seviştik
o zamandan beridir bir garibiz

yunho:
TMI
Tanrım bunların hepsini bana anlatmak zorunda değilsin hyung
bunları neden seonghwa hyung ile konuşmuyorsun

hongjoong:
siksen ona bunları söylemem
sana da ağzın sıkı diye anlatıyorum
offf ama benim ağzım sıkı değil
umarım ben de ona anlatmam

yunho:
hyung gerçekten buna dahil olmayacağıma dair kendime söz vermiştim ama
o kadar aptalsın ki
DAYANAMIYORUM
GİDİP SAN İLE KONUŞUR MUSUN?
teşekkür ederim
ve sana aptal dediğim için özür dilerim

*

Bir gün sonra Hongjoong, San'ın odasına gitti. Şirkete gitmemesini, onunla konuşacak bir şeyi olduğunu söylediği için San, Yunho ile paylaştığı odasında oturuyordu.

Hongjoong ona gülümsedi, "Yunho beni gönderdi. Seninle konuşmamı söyledi." dedi.

"Benimle mi? Ne hakkında?"

"O konuda bir şey söylemedi."

San güldü, "Hyung konuşmak için bir konuda gerekli ya hani," dedi. "Onu biliyor musun?"

Hongjoong bunu düşündü. "Yani konu Seonghwa ve ben sanırım."

"Seonghwa ile ilgili meseleyi benimle mi konuşman lazım?" San kafası karışmış gibi duruyordu. "Yardımcı olabileceğim bir şey ise elbette yardım etmek isterim ama ikinizin konuşması daha mantıklı değil mi?"

"Şöyle ki biz pek konuşamıyoruz. Genel olarak sonu kavga ile ya da ağlamakla bitiyor."

"Ağlamak mı?"

Hongjoong başını salladı. "Sinirden olduğunu düşünüyorum. O kadar sinir oluyor ki ağlıyor."

"Seonghwa hyung seninle tartışırken ağladı mı?"

"Sinirden."

San gözlerini birkaç kez kırpıştırdı. "Üzüldüğü için olamaz mı?"

"Eh, Seonghwa neden benim ona söylediğim bir şey için üzülsün ki? Birbirimizin üstüne bok sürme şansını asla kaçırmayız."

San başını salladı. "Seonghwa hyungun böyle düşündüğünü sanmıyorum." dedi. "Yunho sana bu olayı mı anlatmamı istedi acaba?"

"Ne olayı?"