1.Bölüm

14.1K 175 13
                                    

"Ah başımıza gelenlere bakın ne demek oğlum Erdemlerin kızını seviyorsun bu nasıl olur bu imkansız istesende o kızı sana vermezler."

"Ben o kızı seviyorum ana isterse öldürsünler beni genede onu sevmekten vazgeçmem ana."

"Bak oğul kaç kez istedik kızı biliyorum kızda seni seviyor, seni istiyor fakat ailesi Nuh diyor Peygamber demiyor gel vazgeç gençsin başkasını bulursun onu seversin  ha ne dersin."

"Asla asla başkasını sevmem ve başkası ile evlenmem ya Dila ile evlenirim yada kara toprağa girerim anladın mı ana. "

"Allah korusun ağzından yel alsın oğul o ne biçim laf öyle istersen abin geldiğinde tekrar kızı istemeye gidersin ne dersin."

"Ana sen beni anlamadın galiba kızı istemediği birine verecekler bir kaç gün içersinde eğer onunla evlenmezsem bunumu istiyorsun amacın bumu."

"Bak kızı bende severim ama olacak iş var olmayacak iş var oğul belki böylesi daha iyidir ."

"Peki ana ben anlayacağımı anladım gerisi artık beni ilgilendirir. "

"Ne demek istiyorsun beni korkutuyorsun oğlum kötü bir şey yapmayacağın değil mi bak kalbime indirme yoksa sana hakkımı helal etmem zaten bu konuştuklarımız dan babanın da haberi yok duyarsa kıyamet kopar."

"Sen merak etme ana ben ne yapacağımı çok iyi biliyorum."

"İnşallah oğul inşallah bir delilik yapmazsın."

Anamın yanından ayrıldığım da çok sinirliydim neymiş efendim bana kızmı yokmuş başkasını da sevebilirmişim evlenebilirmişim herşey bu kadar basitmiydi sevginin ,aşkın hiç mi değeri yoktu .

Onların gözün de birde babamla birlikte bir sürü engelleri aşıp severek evlenmişlerdi en çok onun beni anlaması gerekiyordu üç  defa Dila'yı istememize rağmen ailesi vermemişti neymiş  efendim başkasına vereceklermiş ama ben onlara gösterirdim bana vermemenin bedelini.

  Odama girdiğim de telefonumu elime alıp hemen Dila'yı aramış onun açmasını beklemiştim ok yaydan çıkmıştı bu işin geri dönüşü yoktu telefon açılır açılmaz.

"Alo Dilam nasılsın ."

"İyiyim Mert nasıl olayım bildiğin gibi işte ananla konuştun mu ne dedi."

"Konuştum fakat değişen birşey olmadı anlayacağın iş başa düştü. "

"Yani tek çare konuştuğumuzumu yapmakta kaldı eminmisin biliyorsun değil mi bu işin geri dönüşü yok bu yaptığımızla bir çok kader değişecek yer yerinden oynayacak ."

"Biliyorum herşeyin farkındayım fakat artık başka çaremiz kalmadı bunun tek sebebi biĺiyorsun ailen eğer seni istemeye geldiğimizde seni bana verseydiler iş bu boyuta gelmezdi."

"Şimdi ne yapmamız gerekiyor herşey konuştuğumuz gibi mi gerçekleşecek ne zaman söylediklerini yapacağım."

"Yarın kuşluk vakti seni telefonla arayıp çağıracağım söylediklerimi yapacaksın gerisi zaten ikimize kalmış hadi kal sağlıcakla Dilam."

Biliyordum bu işin geri dönüşü yoktu artık abim duyduğunda küplere binecekti mecburen İstanbul'daki işlerini bırakıp gelmek zorunda kalacaktı ama umrumdamıydı tabiki de hayır ona kaç kez söyledim arkamda durmasını belki o burda olsaydı Dila'yı bana sorunsuz verirlerdi .

Bunu dememin nedeni herkes tarafından buralarda Mardin'de abimden korkulmasıydı aynı zamanda İstanbul'da korkulan biriydi orada iş adamı aynı zamanda yeraltının sahibiydi kimse onun emrin den çıkamazdı .

Neymiş efendim bende ki bir hevesmiş unutur gidermişim bekarlığımın kıymetini bilmeliymişim bu zamanlar bir daha gelmezmiş gezmeme, tozmama,günü birlik ilişkilere bakmam gerekiyormuş nedeni ise evliliği zayıf nokta olarak görmesi ve evliliğe inanmamasıydı .

O hayatta evlenmezmiş bakalım ona çizdiğim kader den ne kadar kaçabilecekti üzgünüm abi bunu sen istedin bunu gerçekleştirmekte bana kaldı inan ki hiç vicdan azabı çekmiyorum sebebi ise senin vicdanın olmaması acımasısızlığı kendine ilke edinmişsin ama artık son bulmak zorunda beni buna sen mecbur bıraktın .

Sabahın ilk ışıkların da konağın kapısı çok gürültülü bir şekilde çalındı evin hizmetlisi Asiye kapıyı açar açmaz karşısın da Berzan Erdemi gördü biran neye uğradını şaşırdı.

"Hemen Didar ağanı çağır bu rezilliğin sebebini bana açıklasın bedelini de ödemeye hazır olsun diye gür sesiyle bağırdığın da Asiye neye uğradığını şaşırdı hemen konağın merdivenlerini çıkarak ağasının kapısına gelip yatak odasının kapısını çaldı .

"Ağam Berzan ağa geldi çok sinirli aşağıda adamları ile sizi bekliyorlar."

"Ne demek Berzan ağa burda sabah sabah burda ne işi var hele birde adamlarıyla konağımı basmakta ne demek bunun bedelini ona ödeteceğim".

Bir hışımla aşağıya inip Berzan ağanın karşısına dikildim.

"Ne demek lan kanına mı susadın destursuz  konağıma gelip  böyle bağırmakta ne demek oluyor."

"Yavaş Didar ağa  bana diklenme den önce oğlunun ne işler çevirdiğini öğrende ona göre bana diklen. "

"Ne demek istiyorsun açıkça anlatta bileyim lafı dolandırıp durma sadede gel."

"Senin oğlun varya Didar ağa kızımı size vermeme rağmen bizi hiçe sayıp kızımı kaçırmış üstüne üstün de kızıma Allah katın da imam nikahı kıyıp koynuna almış bu sabah haberim oldu utanmadan bunu karşıma geçip söylediler biliyormusun şuan oğlun olacak o deyyuz benim konağım da bunun bedeli ya ölüm ya berdel sen kararını ver eğer ben berdel istemiyorum diyorsan seve seve oğlunu ben öldürürüm nede olsa seçim senin kararını akşama kadar ver yoksa günah benden gider haberin olsun Didar ağa."

"Bu nasıl olacak peki bildiğime göre senin 18 yaşında benim de 28 yaşında oğlum var bu imkansız senin kızına yazık olur kaldı ki oğlum Karan bunu asla kabul etmez."

"Sen kızım Dila'ya yazık ettin zaten kızımı düşünmene gerek yok sen oğlunu ikna etmeye bak o acımasız Karan'a bunu nasıl kabullendireceğini bir düşün bütün mesele sana kalmış. "

ÇIKMAZIMDAKİ BOZKURT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin