23.Bölüm

2.1K 85 4
                                    

Ecrin Bozkurt
O an Emir'le hastaneye nasıl geldim bilmiyorum arabadan iner inmez hastanenin girişine yönelmiş hamile olmama aldırmadan bir hışımla içeriye girmiştim hemen girişteki kıza Karan'ı sormuştum bana ameliyata alındığını söylediğinde adeta beynimden vurulmuşa dönmüştüm bu olamazdı onu kaybedemezdim bebeklerimi babaları olmadan dünyaya getirip büyütemezdim buna ne yazıkki hazır değildim gözyaşlarım benden bağımsız bir şekilde gözümden asi bir şekilde akarken ben bitik bir halde yere yığıldım Emir hemen yanıma gelip
" Yapma böyle yenge abim seni bu halde görse canımıza okurdu senin dimdik durman ona destek olman gerekiyor " dediğinde ona doğru bakıp umrumda değil şuan ben onsuz bir hiçim onsuz yaşayamam eğer onu kaybedersem işte bunu kaldıramam
" abimi kaybetmiş değiliz şuan ameliyatta olabilir bu demek olmuyor ki pes ettiğini o çok güçlüdür bunun üstesinden gelir nelerin üstesinden gelmediki seni ve bebeklerini hayatta bırakmaz merak etme " Emir'in dedikleriyle kendimi toparlayıp hemen onunla ameliyathanenin önüne geldik yaralı olduğu halde buna aldırış etmeden yanımda bekliyordu buda Karan'a ne kadar bağlı olduğunu gösteriyordu gerçekten ona minnettardım beni bu halimde yanlız bırakmayıp abisine verdiği sözü tutmak için yaralı haline bile aldırış etmemişti ısrarlarım sonucu hemşirelerin ona müdahale etmesine izin vermişti bu haberi Mardin'e telefon açıp Karan'ın ailesine nasıl haber vereceğimi bilmiyordum henüz o gücü kendimde bulamıyordum biliyordum ki en az onlarda benim kadar yıkılırlardı bir süre daha ameliyathanenin önünde durduktan sonra içerden bir doktor çıktı hemen yıkılmış bir şekilde oturduğum yerden zorda olsa kalkıp bebeklerimden güç alarak oturduğum yerden kalkıp yanına gittim bu süreçte Emir'de ayakta yapılan tedavisinden sonra yanıma gelmişti hemen doktora hitaben Karan'ın durumunu sorduğumda
" zorlu bir ameliyat gerçekleştirdik Karan bey buraya geldiğinde çok kan kaybetmişti neyse ki çok güçlü bir bünyeye sahip yapılan müdahale sonucu kaburga kemiklerinin bir kaçının çatlak olduğunu tespit ettik kafasını çok sert bir şekilde arabasının direksiyonuna çarptığı için beyin kanamasından geçirip geçirmediğini tesbit etmek için beyin tomografisini çektik her hangi bir bulguyla karşılaşmadık koluna saplanan kurşun nedeniyle kolundan ameliyat ettik şuan durumu iyi fakat herhangi bir sorun çıkmasın diye ameliyattan sonra Karan beyi uyutup müşade altında tutacağız tekrar geçmiş olsun" bu sözleri doktordan duyar duymaz içimden büyük bir şeyin koptuğunu anladım o an adeta yıkıldığımı anladım doktor yanımdan gider gitmez daha fazla gözyaşlarıma hakim olamadım şuan onun yanında olmak çok isterdim onun acılarını hafifletmek için elimden ne geliyorsa yapmak isterdim ama ne yazıkki bu mümkün değildi tekrar ameliyathanenin kapısı açıldığında bir sedyenin üzerinde Karan yanında ise doktorlar ve hemşireler çıktı o koskoca yıkılmaz Karan gitmiş adeta yerine yaralı ,savunmasız biri adeta gelmişti kolunda geçirdiği ameliyattan dolayı sargı vardı yüzü gözü şişmiş kaşı patlamış göğüs kısmında darbe izleri ,morluklar vardı bu halini görünce hemen yanına koştum doktorlar bu hareketime hemen mani oldular Karan'a bu süreçte yaklaşmam iyi değilmiş herhangi bir zarar görebilirmiş ama ben ona zarar vermezdim ki ben ona kıyamazdım insan sevdiğine nasıl zarar verebilirdi ki bebeklerim babalarını hissetmişler gibi karnımda hareket etmeye başladılar adeta onlarda babalarını bu zorlu süreçte bırakmak istemiyorlardı ne yapsam da etsemde tüm uğraşmalarıma rağmen bana engel olup Karan'ı özel bir odaya yerleştirdiler bu süreçte Karan'a herhangi bir zarar gelmesin diye adamları onun odasının önünde nöbet tutmaya başladılar biran olsun onun odasının önünden ayrılmadım sürekli onun için dualar etmeye biran önce o yataktan kalķmasını benimle birlikte evimize gelmesini diledim mecburende olsa elime telefonumu alıp Karan'ın babasını aradım biliyordum ki benim kadar onlarında bu haberi bilmeye hakları vardı telefonumun kısa bir çalıştan sonra açılmasıyla Karan'ın babası " alo Ecrin kızım nasılsın hayırdır sen bizi hiç aramazdın herhangi bir sıkıntı yok değilmi bebekler nasıl iyilermi bir sıkıntı yok değil mi orada" baba bebekler iyi merak etme biraz sonra size söyleyeceklerim den dolayı beni affedin inan ki böyle bir şey için sizi aramak istemezdim
" ne oluyor kızım kötü bir şeymi oldu korkutma beni de hele yoksa yüreğime inecek " baba ben şuan Karan'ın sahip olduğu hastanedeyim Karan saldırıya uğradı ameliyata girdi şuan durumu iyi size haber vermek için aradım inanın ki böyle bir haber için değilde bebeklerimizle ilgili sizi aramak istedim çok üzgünüm
" ne demek Karan saldırıya uğradı buna kim cesaret edebilir ki şimdi hastanedeyiz demekte ne demek bu olamaz buna inanmam Karan'ım oğlum ilk göz ağrım ciğerim biz hemen ilk uçakla yola çıkıp geliyoruz sen merak etme kızım" telefon kapanır kapanmaz adeta oturduğum yere yığıldım bu süreçte Karan'ın odasının önünden ayrılmamış ağzıma hiçbirşey sokmamıştım tek düşündüğüm ise sadece oydu biran önce iyileşmesini istiyordum Karan'ın odasında bir hareketlenme olunca oturduğum yerden kalkıp sarsak adımlarla odasına doğru ilerledim içeriye doktorlar ve hemşireler büyük bir telaşla girip çıkıyorlardı girmek istediğimde ise bana izin vermediler ne kadar zaman geçti doktorlar içerde ne kadar kaldı bilmiyorum artık onlardan ümidi kestiğim bir süre de Karan'ın odasından çıkmışlar bana doğru yönelip yanıma gelmişlerdi
" Ecrin hanım bu kadar süre Karan beyin odasında kalmamızın sebebi Karan beyin iki kez kalbi durdu iki kez hayata döndürmek zorunda kaldık ama şuan durumu iyi hiçbir sıkıntı yok" ne demek iki kez kalbi durmuştu hani herhangi bir sıkıntı yoktu bu kadar kolaymıydı neden bu kadar çabuk Karan pes etmek istemişti beni ve bebeklerimizi bu kadar çabuk mu gözden çıkarmıştı o an bana ne oldu bilmiyorum biran da gözlerim karardı gerisi ise büyük bir boşluk gözlerimi açtığımda tavanda ki ışıktan dolayı gözlerim kamaştı başım feci bir şekilde ağrıyordu çok kötü bir şekilde dudaklarım kurumuştu konuşmak için ağzımı açacağım sırada boğazım acıdı odamda ki hemşire uyandığımı fark edince yanıma gelip müdahale etmeye başladı zorda olsa su istediğimi söylediğimde bir bardağa su doldurup beni hafif doğrultarak içmeme yardımcı oldu boğazım acımasına rağmen zorda olsa suyu içtim ben bayıldıktan sonra beni bu odaya getirmiş olmalıydılar ama ben bu yatakta daha fazla yatmak istemiyordum Karan'ın bana ihtiyacı vardı onu görmem gerekiyordu kısa bir süre sonra odama doktor Yasemin hanım gelmiş
" Nasılsınız Ecrin hanım şimdi daha iyisinizdir inşallah üzüntüden ,stresten dolayı bayılmışsınız eh biraz da aç kaldığınız için ama merak etmeyin şuan bebeklerinizin ve sizin durumunuz gayet iyi" hemen Karan'ı görmek istiyorum bebeklerim ve benim durumum iyiyse artık yataktan kalkabilirim her halde
" lütfen Ecrin hanım biraz dinlenin inanın ki Karan beyin durumu gayet iyi ailenizde burda geldiler Karan beyle onlar ilgileniyorlar siz hiç merak etmeyin " hayır istemiyorum hemen kolumda ki serumu çıkarın Karan'ın bana ihtiyacı var anlamıyormusunuz boğazım ağrımasına rağmen bağrışlarım ve ağlamalarım sonucu doktor Yasemin yataktan kalkmama izin vermişti ayağa kalkar kalkmaz hafifte olsa başım dönsede hemen kendimi toparlamış sarsak adımlarla da olsa odamdan çıkıp Karan'ın odasına doğru yönelmiştim bu süreçte Karan'ın bir kaç adamı beni yanlız bırakmamıştı onun odasının önüne geldiğimde Karan'ın annesini,babasını ve Mert abiyi gördüm en az onlarda benim kadar yıkılmışlardı perişan bir haldeydiler beni görür görmez yanıma yönelip bana sarılmışlardı annesi bana sarıldığında
" oy Karan'ım ilk göz nurum seni bu hastane köşelerinde mi görecektim bebeklerin için buraya gelecekken seni acı haberine geldik yüreğime bir kör gibi acı haberin çöktü bu yaşlı ananı nasıl üzdün bir bilsen " onu biraz da olsa teselli ettikten sonra Mert abi yanıma gelip
" geçmiş olsun Ecrin inan haberi duyar duymaz buraya nasıl geldik bilmiyorum merak etme abim bunun üstesinden de gelir" inşallah çok teşekkür ederim gelmen bile benim için çok değerli bir doktor yanımıza gelip Karan'ı kısada olsa içimizden birinin görebileceğini söyleyince Karan'ın annesinin yanına gitmesini istedim
" yok kızım sen git Karan'ım bilirim ki seni ve bebeklerini özlemiştir hem ona iyi gelirsin belki sizi hissederse iyileşip çabucak kendine gelir " ona büyük bir minetle baktıktan sonra Karan'ın odasının önüne gelip ellerim titresede kapısını açıp içeriye girdim Karan yatakta öylece yatıyordu vücudunda ise bir çok kablo vardı yaraları ise ilk gün ki gibi tazeydi morluklar ise daha belliydi göğsünde ki kurt dövmesi bile san ki isyan edip Karan gibi yara almıştı beni üzgün hissetmesin diye hemen kendimi toplayıp yanına yaklaştım şuan evimizde keşke olsaydı en son bana telefonda söyledikleri aklıma gelince keşke ona bana bir süre yaklaşma demeseydim diye içimden geçirdim eğer onun başına bu olay gelecek bilseydim o otel odasında bana süpriz yaptığın da birlikte vakit geçirdiğimizde onunla oradan ayrılmazdım o anılarımızı şuan arar olmuştum şuan çok savunmasız görünüyordu ben onun bu haline alışık değildim hep onun o güçlü, yıkılmaz ,heybetli haline alışıktım biliyordum ki bu süreçte geçecekti birlikte yine mutlu bir şekilde evimizde yaşayacaktık yatağının yanında ona öylece bakıyor dokunmaya bile kıyamıyordum baş ucunda ki makineden kalp atışlarının sesi yankılanıyordu bebeklerimizi hissetmesi için dikkatli bir şekilde yaralı ve ameliyatlı olmayan elini kaldırıp karnıma götürdüm belki bebeklerini hissederse yanında olduğumuzu hissederdi elini karnıma koyduğum da bebeklerimiz babalarının varlıklarını hisseder hissetmez hareketlenmeye başladılar onun varlığını hemen kabül ettiler adeta bu dünyada yanlız olmadığını varlıklarının onun yanında olduğunu gösterircesine hareketlerine devam ettiler istemsizce gözlerimden bir kaç asi yaş firar edince hıçkırmamak için kendimi zorda olsa firenledim Karan'ın kulağına yönelerek bak buradayız yanlız değilsin biliyorum ki bunuda atlatacaksın bizi yanlız bırakmayacaksın biliyorum ki bu kadar çabuk pes etmezsin hem bana bir sözün vardı unuttun mu daha evimize gelir gelmez itirazlarımı dinlemeden beni kollarına alacaktın seni bilmem ama ben seni çok özledim senin kollarının arasında olmayı,tenine karışmayı, seninle tek beden olmayı ,beni ne kadar çok sevdiğini söylemeni ,ağzımdan adının hiç eksik olmamasını çok özledim sana söz veriyorum sen uyanır uyanmaz evimize tekrar gelir gelmez sana hiç itiraz etmeyeceğim ne kadar yorgun olursam da seni üzmeyeceğim bak sana söz veriyorum artık uyan ben iyiyim de bak uyandım bu süreçte bitti de tekrar eski mutlu halimize dönelim seni böyle görmek bir yıkım gibi sen bu yatakta yatarken ben yokum san ki anladım ki sen beni tamamlayansın Karan'a baktığımda hala aynı şekilde hiçbir belirti göstermeden yatıyordu gelen hemşireden sürenin dolduğunu öğrenince istemeden de olsa yanından ayrılmıştım hemşire ise Karan'a gerekli kontrolleri yapıp odadan arkamdan çıkmıştı odanın dışına çıktığım da doktor Karan'ın annesi,babasına ve Mert abiye bilgi veriyordu beni görünce onlara doğru yönelip Karan'ın durumunu sordum
" Ecrin hanım şuan Karan beyin durumu stabil biliyorsunuz ki zorlu bir süreçten geçti iki kez kalbi durdu bu süreçte onu hayata bağlamak için elimizden geleni yaptık bu demek olmuyorki hayati tehlikenin devam ettiğini şuan tehlikeyi attlattı fakat bilmeniz gereken bir konu daha var" nedir doktor ne söyleyecekseniz söyleyin kötü bir şeymi olacak yoksa
" hayır Ecrin hanım sadece Karan bey uyanır uyanmaz sizi hatırlamayabilir biliyorsunuz ki kafasını çok sert bir şekilde çarpmıştı bu hafıza kaybına neden olabilir son bir kaç ayı hatırlamayabilir bu süreçte metanetli olmanızı pes etmemenizi sizden istiyebilirim sadece daha sonra hatırlayacak tabi sadece buna hazırlıklı olmanızı sizden rica edebilirim " ne demek oluyordu bu ne demek son bir kaç ayı hatırlamayabilirdi işte bu olamazdı bunu kaldıramazdım daha bu habere alışamadan ,yıkılmışken bunu kaldıramazdım bu demek oluyordu ki uyanır uyanmaz beni hatırlamayacaktı bebeklerini bile unutmuş olacaktı ben nasıl dayanacaktım buna onun yanında duracaktım işte bunu kaldıramazdım tek temennim Karan'ın beni hatırkanasıydı .

ÇIKMAZIMDAKİ BOZKURT Où les histoires vivent. Découvrez maintenant