2. bölüm:Yeşil gözler

26 9 11
                                    

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.Seviliyorsunuz.

NOT:BU HİKAYE TAMAMEN KURGUDAN İBARETTİR.HİÇ BİR OLAY GERÇEK DEĞİLDİR.

____________________________________

"Daha hızlı daha hızlı!" beden hocasının sesi ile daha hızlı koşmaya başladım.Ders bedendi ve resmen işkence çekiyorduk.Neredeyse 20 dakikadır durmaksızın koşuyorduk.Dersin beden olmasının neyseki İyi olan bir yanı da vardı çünkü,Güneş ve sınıfının da dersi bedendi.Ve beden hocamız fazlasıyla agresif,sinirli bir adamdı.Bir su içmemize bile izin vermemiş bizi hep koşturmuştu.

Yanımda benimle birlikte koşan Güneş nefes nefese "Bu hocayı sevmedim.Ve belliki o da bizi sevmedi.Gebericem birazdan şurada."dedi.Başımla onu onayladığımda az kalsın yere düşüyordum ki Güneş son anda beni tuttu.

"İyi misin?"

Başımı aşağı yukarı sallayıp "İyiyim sorun yok." dedim.

O sırada çözülen bağcımı farkedip Güneş'e "Sen koş,ben bağcığımı bağlayıp sana yetişirim" dedim.

Güneş başını olumlu anlamda salladığında yere çöktüm ve bağcığımı bağlamaya başladım.Ve tam o sırada berbat birşey oldu.Bir anda arkadan bir vücut bana çarptı ve kafa üstü bir şekilde yere yapıştım.Ve çocuk da benimle birlikte yere düştü.Acıyla inlediğim sırada yanımdaki çocuğa doğru bakarak "Önüne baksa-" derken lafım yarıda kesildi.Çocuk fazlasıyla yakışıklıydı.Yemyeşil gözleri,dağınık saçları ve dolgun dudakları karşısında resmen yenildim.Kendine gel Zeynep.Ne diyorsun sen?Bütün bu düşünceleri başımdan kovmam ile çocuğun bana "Önüne baksana." demesi bir oldu.

Kaşlarım çatık bir şekilde "Önüme mi bakayım?Bilmem farkında mısın ama bağcıklarımı bağlıyordum.Asıl sen önüne bakmalısın.Havaya bakarak mı koşuyorsun?" dedim.

Çocuk ayağa kalkıp üzerindeki tozları silkeleyerek "Üzgünüm.İyi misin?" dedi ve kalkmam için bana elini uzattı.Fazlasıyla şaşkın bir şekilde ona baktım.Saniyeler dakikalara dönüşürken çocuk "Artık kalkmayı düşünüyor musun?" dedi.Ve tam o sırada ileride Bulut belirdi.Koşarak yanıma geldi ve kollarımdan tutarak beni ayağa kaldırdı.Bulut'un yardımıyla doğrulduğumda üzerimdeki tozları silkeledim.

Bulut "İyi misin?" diye sordu.Bende başımı olumlu anlamda salladığım sırada "İyiyim.Bazı arkadaşlar havaya bakarak koşuyor da." dedim.Çocuk "Sende önümde durmasaydın o zaman." dedi.Bir de beni mi suçluyordu?Bana çarpan oydu ve beni suçluyordu.Öfkeli bir şekilde "Birde bunun için beni mi suçluyorsun?Havaya bakarak koşmasaydın sende." dediğim sırada Güneş yanımıza geldi ve "Ne oluyor burda?Burak?" dedi.Anladığım kadarıyla çocuğun adı Burak'tı.Burak denen çocuk "Bazı arkadaşlar yolun ortasında bağcığını bağlıyorlar" dedi imalı bir sesle.Bende "Havaya bakarak koşan sensin Hem..." daha cümlemi bile tamamlamadan beden hocası yanımıza geldi ve "Ne oluyor burda?Koşmak yerine çene mi çalıyorsunuz burda?" dedi öfkeli bir sesle.

"Yok hocam.Ben yere..." daha cümlemi bile tamamlayamadan hoca "Siz dördünüz gelin bakayım benimle.Ben size yapacağımı biliyorum.Gelin peşimden" dedi ve hep birlikte hocanın peşinden ilerlemeye başladık.O sırada Burak "İnşallah senin yüzünden bir de hocadan fırça yemem küçük hanım." dedi.

"Küçük hanım mı?Kaç yaşındasın sen?" dedim.

Burak cevap bile veremeden Güneş araya girerek "Benimle aynı sınıfta.Adı Burak." dedi.Bizim aksimize o gayet bu olaydan keyif alıyormuş gibi duruyordu.Sürekli gülüyordu.Güneş'in yanına doğru ilerleyerek "Sen neden sırıtıyorsun bakayım?" dedim.

UMUT BEKÇİLERİWhere stories live. Discover now