4. Bölüm:Görev

18 7 2
                                    

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.Seviliyorsunuz.

NOT:BU HİKAYE TAMAMEN KURGUDAN İBARETTİR.HİÇ BİR OLAY GERÇEK DEĞİLDİR.

____________________________________

Hayat o kadar acımasız ki aslında,şuan karşımda duran 5 çocuğun gözlerinden bunu anladım.Hicbirinin hikayesini bilmiyordum ama ben bu çocukların gözlerinden anladım.Onlar çok acı çekmiş,hayata karşı nefret dolu 5 çocuktu.Fakat onlar güzel günlerde görmüş,umutlu 5 çocuktu da.Onlar umutlu ama acılı,mutlu ama dertli,heyecanlı ama endişeli,sevgi dolu ama bir yandan da nefret dolu 5 çocuktu.Ve ben de 6'ncıydım.Bende onlar gibiydim.Fakat şimdi onlara baktığımda görüyordum,benim ne acım vardı?Bilmiyordum.Bazen birilerine aşık olmuş,onları başkalarıyla izlemiştim.Bazen birilerine değer vermiş,onların beni değersiz bırakmasına şahit olmuştum.Bazen birilerini önemsemiş,onların beni önemsemediğini farketmiştim.Evet,benimde acılarım vardı.Ama biliyordum ki benim acılarım,onlarınkinin yanında hiç bir şeydi.Ben o umutlu 5 çocuk için savaşacaktım.Ben hem kendim hem ruhum hem de o 5 çocuk için savaşacaktım.Yüzlerinden okunuyordu,korkuları,endişeleri.Sanki umutları tükenmek üzereydi.Ben kendime bir söz verdim.Ben hem onların hemde kendi umutlarımızı yeşertmemizi sağlayacaktım.Neden bilmiyorum ama o an içimden bir ses onlarla daha çok şey yaşayacağımızı bana iletti.Kim bilir,belki yaşlanana dek birlikte olurduk.Tabi bu savaşın içinden sağ çıkabilirsek.

Gözlerimi ovuşturarak ayağa kalkmaya çalıştım.Herkes uyuyordu.Kimisi yatakta,kimisi yerde.Dün gece Güneş fazlasıyla korku dolu olduğu için ona yatıp dinlenmesini,herşeyin geçeceğini söylemiştim.Onunla birlikte yatmam için ısrar etti ve gece gelip beni alabileceklerinden korktuğunu söyledi.Bende kabul ettim ve birlikte bir yatakta yatmıştık.Karşıma baktığımda Şevval,Bulut ve Emir yatağın üzerinde oturuken uyuya kalmışlardı.Burak ise yerde yatıyordu.Sanırım onların rahat bir uyku uyumasını isteyip,kendi rahatından vazgeçmişti.Burak'ı daha önce yaşadıklarımızdan dolayı ben inceleme fırsatım olmamıştı.Ama şimdi baktığımda fazlasıyla yakışıklıydı.Yeşil gözleri,bir ormanı andırıyordu.Orman gibi,kaybolabileceğim kadar güzeldi.Dudakları kurumuştu,fakat bu halde bile güzel gözüküyorlardı.Uzun kirpikleri tamda herkesin istediği kirpik gibiydi.Kaşları çatık bir vaziyette uyuyordu.Üzerinde kısa kollu beyaz bir tişört,altında siyah bir kot vardı.Patronun yardımcısı olarak tahmin ettiğim o adam,dün konuştuktan sonra hepimize kıyafet getirmişti ve onları giymiştik.Hepimizin üzerinde battaniye varken,onun üzerinde yoktu.Zaten sadece 2 tane battaniye vardı.Birisi Güneş ile benim üzerimdeydi ki,bunu Güneş veya ben örtmemiştik.Güneş zaten benden önce uykuya dalmıştı.Ben de örtmediğime göre onlardan biri örtmüştü.Ama içimden bir ses bunu yapanın Burak olduğunu söylüyordu.Üzerimdeki kalın hırkayı çıkarıp ayağa kalktım ve yavaş bir şekilde Burak'ın üzerine örttüm.

Ben tam bunu yaptıktan birkaç saniye sonra,"Hayır,anne lütfen.Hayır.Anneme bunu yapma.Lütfen ona zarar verme." diye söylenmeye başladı.Sanırım kâbus görüyordu.Daha fazla o kâbusla baş başa kalmaması için,onu hafifçe düştüm.Fısıldayarak "Burak" diye ona seslendim.Duymadı.2 defa adını onu dürterek söyledim.O an gözünden bir damla yaş aktığını farkettim.Elimi kaldırdım,fakat ona dokunmaya cesaret edemedim.Acaba elimi uzatıp göz yaşını silsem birşey olur muydu?Beynim bununla ilgili savaş verirken bir an da elimi uzatıp, yaşını sildim.

İrkilerek kalktığında,beni karşısında gördüğüne şaşırdı.Sorgulayan gözlerle "Ne yapıyorsun?" diye sordu.Bende "Şey,sen kâbus görüyordun.İyi misin?Gözünden yaş aktıda,bende onu silmek için..." dediğim anda sözümü sert bir şekilde keserek "Bir daha bana asla dokunma." dedi sinirli bir şekilde. Ardından üzerine örtülmüş hırkayı farketti,sanki biraz yumuşadı.Onu üzerinden nazik bir şekilde alıp bana verdi ve hiç birşey söylemedi.Ayağa kalkıp Emirlerin olduğu tarafa doğru ilerledi ve Emir'i hafifçe dürtüp ona seslendi.Emir direkt kalktığında ilk başta etrafa bakındı,ardından "Günaydın kardeşim." dedi.

UMUT BEKÇİLERİWhere stories live. Discover now