11

59 6 1
                                    

Jisoo'nun zorlamalarıyla kalktım ve giyindim.

Beni polise götürmeye çalışıyordu kanıtımız olmadığı için bir şey yapamayacaklarını birçok kez söylesem de inat etmişti.

Birlikte yola çıktık.

Karakola vardığımızda içeri girmeden önce Jisoo'ya baktım

"Burdan bir şey çıkmaz Jisoo. Boşuna geldik."

"Olsun Rosé. En azından güvende olmadığımızı bilmeliler."

İsteksiz bir şekilde karakola girdik ve polis memuruna takip edildiğimizi anlattık.

Memur umursamaz bir şekilde bilgilerimizi aldı.

"Kızlar sizi anlıyorum ama söylediğiniz gibi sizi takip eden birini görmemişsiniz bile sırf öyle hissettiniz diye takip edildiğiniz gerçek olmayabilir. Çok geç dışarıya çıkmadığınız sürece bir şey olmaz."

Jisoo'ya ben demiştim bakışı attım.

"Anlamıyorsunuz iyi gizlendiği için kim olduğunu veya neye benzediğini göremedik. Ayrıca dediğiniz gibi paranoya yapsaydık ikimiz de aynı anda o hisse kapılmazdık. Başımıza bir şey geldiği zaman mı takip edildiğimize inanacaksınız?"

Dedi Jisoo sert bir şekilde.

"Bakın genç hanım buraya her gelene özel koruma sağlasaydık ülkede polis kalmazdı. Somut bir delille gelirseniz soruşturma başlatırız."

Jisoo iç çekerek kalktı ben de onun peşinden dışarı çıktım.

Cidden sinirli gözüküyordu.

"İnanamıyorum benim vergilerimle para alıyorlar ama beni korumuyorlar nasıl bir ülke bu!"

Jisoo söylenmeye devam ederken telefonuma baktım.

Jungkook 4 kez aramıştı.

Neden bu kadar aramış ki bir şey mi oldu?

Jisoo'yu sakinleştirmek için koluna girdim.

Jungkook'u birazdan arayabilirim sanırım şu an Jisoo'nun kızgınlığı ile başa çıkmalıydım.

"Merak etme Jisoo bize bir şey olmayacak. Polis haklı önce kanıt bulmalıyız."

"Nasıl bulacağız Rosé? O sapığa gidip imzasını falan mı isteyeceğiz?"

"Gidip en azından kapıya güvenlik kamerası takalım. Mutlaka yakalanacaktır."

Jisoo'ya mantıklı gelmiş olacak ki bir şey demeden kafasını salladı.

Telefonumu çıkarttım
"Unutmadan Jungkook'u arayayım 4 kez aramış."

"Neden ki?" Dedi Jisoo şaşıracak.

"Bilmiyorum." Dedim ve onu aradım.

Anında açtı telefonu

"Nerdesin Rosé?" Dedi telaşlı bir sesle

"Bir şey mi oldu Jungkook sesin endişeli geliyor."

"Hayır sadece merak ettim bugün fakülteye gelmeyecek misin?"

"Jisoo ile dışardayım sonra geleceğiz."

Dedim

"Anladım. Eğer bir şeye ihtiyacın olursa ilk önce beni ara."

İlk önce mi?

"Bir şey olmadı ama olursa haber veririm."

Diyerek kapattım.

Jisoo'ya döndüm
"Önemli bir şey değil merak etmiş sadece."

"4 kez araması tuhaf."

Sessizce Jisoo'nun koluna girdim ve yürümeye başladık.

Jungkook benden bir şey saklıyor gibi ama belki bu da bir paranoyadır...

Make you mine  •Rosékook•Jirosé•Where stories live. Discover now