bir

624 35 2
                                    



şubat'ın ortası,soğuk bir kış sabahı.aceleyle hazırladığı kahvesini yudumlarken bir taraftanda etrafı kurcalıyordu elleri.odanın içi ellerin üzerinde gezdiği kağıtların sesi ve yatağına kurulmuş bembeyaz kedinin mırlamalarıyla doluyordu.havanın kasvetine rağmen,o bugün iyi hissediyor gibiydi.dairesinden çıktığında bir de posta kutularına göz attı.isminin üzerinde yazılı olduğu posta kutusunu aradı gözleri.daha sonra vakit kaybetmeden çağırdığı taksiye bindi ve adama kültür merkezinin adresini tarif ettikten sonra arka koltukla,dışarıyı izlemeye başladı...

buğulanmış camdan dışarıyı izlerken,ne kadar kendini durdurmaya çalışsada;hayatın anlamsızlığı,ölümün gerçekliği gibi konular üzerine düşünmeden duramıyordu.aslında Cenan öyle pesimist biri falan değildi ama bu tarz düşünceleri kafasından atmakta zorlanırdı.sadece skeç yazarken,ya da oynarken bu hallerinden kurtulabiliyordu.bir de sevdiği arkadaşlarının yanında,kafayı dağıtıp bu olumsuz düşüncelerden kaçabiliyordu.asosyal falan değildi ama çok kişiyle yakınlığı yoktu.herkes tarafından sevilen,azıyla yakın olan bir karakterdi o.hayatının tam bu konumunda geniş bir çevreye sahip olduğu da söylenemezdi,vaktinin çoğunu ekip arkadaşlarıyla geçirirdi.

kendi düşünceleriyle boğuşurken elindeki telefonun titreşimini hissetti.

(1 yeni bildirim)
Arif:Günaydın,nerde kaldın?

...çekilen derin bir "off".normalde almadığı bir mesaj değildi ama almamayı umut ediyordu.son günlerde Arif'le arasına mesafe koyma çabalarından sonra özellikle...
ekrana bakakaldı.belli ki Arif ne olursa olsun,Cenan'ın arkadaşlığından vazgeçmiyordu.ama Arif'in bilmediği bir şey vardı.Cenan'ın kaçtığı tek şey düşünceler değildi.belki hayat onu bu hale getirmiş,belki o kendini buna zorlamış bilinmez.ama o,kesinlikle duygularıyla yüzleşmekte zorlanan bir adamdı ve en yakın arkadaşına beslediği duygularla yüzleşmek her şeyden zordu.
tüm bu duygular ne zaman başladı o da bilmiyordu.bu tarz şeylerin başlangıcını kestirmek zordur.tanıştıkları ilk günden itibarendi belki ama Cenan'ın bir şeylerin farkına varması geçen seneye dayanıyordu,en azından bunun farkındaydı.

Arif'in her bir bakışında,gülüşünde uzun zamandır bir kadının ona hissettirmediği o "kelebek hissini" yaşaması Cenan'ın kendiyle ilgili bir şeyleri sorgulamasına sebep olan ilk şeydi.bunu farkettikten sonrada duygularını yok saymayı bırakmadı.Arif'le vakit geçirmeye devam ettiler ve o da,içine gömdüğü duygularla her anın tadını çıkarıyordu.bu duygular arkadaşlıklarına zarar vermiyordu ve Cenan onları saklamakta iyi iş çıkardığına inanıyordu,

ta ki geçen haftaya kadar...

make me feel alive | arcenWhere stories live. Discover now