üç

369 36 18
                                    

C:Arif,aslında...

ne diyeceğini çok iyi biliyor gibi açmıştı ağzını ama bilmiyordu.böyle bir ortamda,bir anda aşkını itiraf edecek hali yoktu.bu çok saçma olurdu.ufak bir duraksamadan sonra konuşmaya devam etti.

C:seninle alakalı değildi.ben...biraz kendi kafamı dinlemek istedim.bir köşeye çekilmek,insanlardan uzaklaşmak istedim.

Arif bunu duyunca biraz rahatlamış hissetti ama bu onun için yeterli bir açıklama olmadı.Cenan'ı tanıyordu.onun yer yer negatif,insanların iç karartıcı bulacağı düşüncelerinden de haberdardı ama bunların onu insanlardan soyutlayacağına inanmamıştı.hele ki kendisinden.

A:emin misin? bak ne olursa olsun benimle paylaşabilirsin.bunu sana hep söylüyorum.sana verdiğim değeri biliyorsun.

"sana verdiğim değeri biliyorsun." Cenan'ın kalbini hızlandıran o kelimelerdi bunlar.söylediklerini toparlaması gerektiğini hissetti.Arif'e ona verdiği değer karşılıksızmış gibi hissettiremezdi.

C:biliyorum.elbette biliyorum ve ben de sana değer veriyorum.öyle olması gerekiyordu diyip konuyu kapatalım olur mu?

A:olur,peki.ama lütfen bir daha benden böyle uzaklaşma.bir sorunun varsa beraber çözebiliriz,her zaman.

C:söz veriyorum,bunu tekrarlamayacağım.

böyle işte..verebildiği tek cevap buydu.gönlünden geçende buydu.çünkü Arifsiz olmak zordu onun için.kendini onu sevmeyi sevmediğine inandırmaya çalışsada,bu doğru değildi.ve ondan uzak olmaktan nefret ediyordu.

Arif sıcacık bir gülümsemeyle baktı Cenan'a.Onun gülünce kısılan gözlerine bakan Cenan'da bir gülümsemeyle karşılık verdi.
artık yemekleri gelmiş,garsona teşekkürlerini ettikten sonra yemeklerine başlamışlardı.
çok acıkmış gibi görünen Arif hızlı hızlı yemeye başladı.Cenan onun bu hallerini tatlı bularak güldü ve o da yemeğini yemeye koyuldu.Arif önce bu mekanı ne kadar sevdiğinden sonra Cenansız geçen son 1 haftasında yaşadığı komik ve saçma anlardan bahsetti.küçük bir çocuğu andırıyordu hareketleri.konuşurken el kol hareketlerini çokça kullanıyor,zaman zaman kendi anlattıklarına heyecanlanıp bir anda sesini yükseltiyor bazen de ağzında yemek varken konuşup özür diliyor ama farkında olmadan bunu tekrar yapıyordu.onun bu tatlı halleri kumral olanın çokça hoşuna gidiyor,anlattıklarını dikkatle dinliyor,muhabbete katılıp onun daha da çok konuşmasına sebep oluyordu.

muhabbetleri devam ederken Arif'in gözü onlara biraz uzaktaki masada oturan yaşlı bir adama takıldı.Arif'in ileriye baktığını farkeden Cenan,arkasını döndü ve neye baktığını çözmeye çalıştı.anlayamayıp önüne döndüğünde Arif açıkladı.

A:lisede ki tarih hocam sanırım,şu ilerde oturan

C:selam verecek misin?

A:uğraşamam boşver.kıl adamdı zaten

onun bu cevabına gülerken lise konusunun açılmasının üzerine Cenan'ın aklına bir soru geldi.

C:lisedeyken aran nasıldı kızlarla?

merakla sorduğu bu soru Arif tarafından gülerek karşılandı

A:boyumdan dolayı çok büyük bir ilgi odağı değildim.erkek dediğin uzun olur falan diye reddedildim çoğu zaman.

ikiside bir kahkaha patlatmadan edemedi.Arif kısaydı evet,ama bu Cenan için sadece onu tatlı yapan başka bir özelliğiydi.

A:ya sen? bence gerçek bir playboydun.

C:abartma,çirkindim bende.ama aşık olduğum birisi vardı.

A:bak sen...aşık bir Cenan ha? uzun zamandır arkadaşız ve senin aşık olmuş halini hiç görmedim.

"sen öyle san" diyemedi tabii ki Cenan.bir gülümsemeyle yetindi sadece

A:aşık olunca nasıl davranırsın?

C:kaçarım.

A:nasıl yani?

C:duygu konsepti bana ağır geliyor.yüzleşmektense kaçmayı seçiyorum genelde.arama mesafe koymak gibi.

Arif hemen cevap vermedi.duyduğu her bir cümleyi tek tek düşünmek için kendine kısa bir zaman tanıdı ve sonra yine bir gülümseme takındı.

A:anladım...

kendini ele vermiş gibi hissetmeden edemedi Cenan ama Arif'in ona böyle bir gözle bakmayacağından o kadar emindi ki böyle bir şeyi düşüneceğine bile ihtimal vermedi.

C:kalkalım mı artık? geç kalmayalım

A:tamam,hadi.

kasaya gidip hesabı ödedikten sonra çıktılar.yürümeye başladıklarında Arif yine günlerdir bunu anlatmayı bekliyormuş gibi -muhtemelen bekliyordu- yaşadığı mutfak kazasını anlatmaya başladı Cenan'a.birbirlerinin yanında çocuklaşabiliyorlardı.saçma sapan şeyler hakkında uzun uzun konuşup eğlenebiliyorlardı.tüm yolu da bunu yaparak geçirip,kültür merkezine vardılar...

10.37
dijital saatte böyle yazıyordu,Arif hâlâ yatağındayken.dün yoğun bir prova gecesi geçirmiş,bugün işi olmadığını bilmenin yatışıydı bu.en sonunda kalkmaya karar verdi.uyuştuğunu hissettiği bedenini zar zor banyoya savurdu ve sıcak bir duş aldı.
duştan çıktıktan sonra kurulanıp hızlıca üstünü giydi ve ıslak saçlarını kurutmaya uğraşmadı.mutfağa geçip,kendine bir şeyler hazırlamaya başladığında saat 12'ye yaklaşmıştı bile.yemeğini hazırlarken kendi kendine şarkı mırıldanıyor bazen de ezberlemesi gereken repliklerini tekrarlıyordu.
dün ki provayı,ve onun öncesinde ki kahvaltıyı düşününce Cenan'ın kahvaltıda dediği son şeyi düşünmeden edemedi."kaçmak." insan sevdiğinden kaçar mıydı?Arif için cevap hayırdı çünkü bu onun için mantıksızdı.o,durum ne olursa olsun,birbiri için olan iki insanın eninde sonunda birbirine kavuşacağına inanırdı.
Cenan'ın söylediklerini düşünürken,bir de dün giydiği kazak takıldı aklına.koyu yeşil bir kazaktı bu.Cenan'ın ela gözlerini daha da çok ortaya çıkarmış,onları güzel göstermişti.
gözleri güzeldi,Cenan güzeldi.
kahvaltı hazırlarken niye bunları düşündüğünü bilmese de Arif kendi kendine gülümsemeden edemedi.
tam yemeğini hazırlamış,masaya oturacakken kapı çaldı.
elindekileri bırakıp kapıya koştu.kapıyı açtığında karşısındaki deri ceketi ve elindeki kedi kutusuyla Cenan'dan başkası değildi.Arif'i görünce kocaman gülümsedi ve "günaydın" dedi.

A:günaydın! hadi gir içeri üşüyeceksin

Cenan ceketini çıkardı,elindeki kedi kutusunu yere bıraktı.

A:seni gördüğüm için çok mutluyum ama bu yaramazı görmeyi beklemiyordum

Arif kedi kutusunun kapağını çıkardı ve dışarı çıkan bembeyaz tüylü kediyi sevmeye başladı,onu bir bebekmiş gibi kucağında tuttu.Cenan'ın kedisini çok seviyordu.

C:sorma,sabah veterinere götürmem lazımdı onu.dönüşte sana gelmek istedim,habersiz gelerek yanlış yapmadım umarım?

A:saçmalama,istediğin zaman gelebileceğini biliyorsun.hem desene seni özledim diye,bu bebeği bahane ediyorsun?

Arif'in dediği şey çokça hoşuna giden Cenan gülümsedi.onu özlemişti,evet daha yirmi dört saat bile dolmadan özlemişti,o yüzden burdaydı.bir başka günü daha beraber geçirmek için.





make me feel alive | arcenWhere stories live. Discover now