sekiz

292 38 10
                                    


"fazla mı ileri gittim? özür dilerim." ,"amacım seni rahatsız etmek değildi,özür dilerim.", "yanlış mı anladın beni?" 

Cenan'ın yazıp yazıp sildiği,asla göndermediği mesajlardı bunlar.yatağında yatarken,Arif'in ondan neden uzaklaştığı sorusuna cevap arıyordu.aklına gelebilen tek cevap ise onu rahatsız etmiş olabileceğiydi.belki de kendini fazla kaptırmış,hislerini fazla belli etmişti. ve eğer durum buysa,şuan yaşadığı,başına gelmesinden en korktuğu şeydi.Arif'ini kaybetmek istemiyordu.

dakikalar ve sonra saatler geçti,gece oldu,Cenan hiç o yataktan çıkmadı.olumsuz düşünceleri kafasında tur atıyor,kendini suçluyordu.en başından beri durumun imkansızlığına inanırken,nasıl birden hislerini belli edecek hareketler yapabilmişti? olur da arkadaşlıkları biterse,tek suçlusu oydu.bunları düşünürken yanaklarına doğru süzülen bir kaç gözyaşına karşı koymadı.tek taraflı sevgi,bir arkadaşlığı bitirmiş olma ihtimali,Arif'ini belki de rahatsız etmiş olması...bunların hepsinin altında eziliyormuş gibi hissediyordu.bu noktada,iyice kafasında bir sürü şey kurmaya başlamış,Arifsiz bir hayat düşünmüştü.bu kabus gibiydi.bunu istemiyordu,hiç istemiyordu.durum ne ise düzeltmeliydi.gerekirse aşkını tekrar içine gömecek,Arif'in yanında rahat hissetmesini sağlayacaktı.

Arif'in artık onun yanında rahat etmediğini,hatta belki ondan nefret ettiğini düşündükçe o kendinden daha da çok nefret ediyordu.
artık düğümlenmiş boğazına,karnına giren stres ağrılarına ve baş ağrısına dayanamadı ve elini yüzünü yıkamak üzere yataktan kalktı.çantasında ki ağrı kesiciyi hatırlamış olacak ki odaya geri döndü,çantayı bulup karıştırmaya başladı.ağrı kesiciyi bulduğunda gözüne bir de katlanmış bir kağıt çarptı.çantasına böyle bir kağıt koyduğunu hatırlamadığından şaşırdı ve kağıdı açtı.

"seni çok seven bir Arif olduğunu unutma."

kağıtta bu yazılıydı.yazının etrafında beceriksizce yapılmış bir kaç küçük çizim,en altta da bir tarih vardı.bir gün öncesinin tarihi,kumsalda geçirdikleri akşamın.
belli ki Arif,Cenan onun evine gittiğinde,çantasına bu notu bırakmıştı.bunu tam olarak ne ara yaptığını tahmin edemiyordu ama bu tek bir anlama gelebilirdi,Arif ondan nefret etmiyordu.o halde uzaklaşmasının başka bir sebebi olmalıydı.Cenan,kağıdı eline aldı ve ilacı falan unutup,kağıtla bakışmaya başladı.derin bir iç çekti,rahatlamış hissetti.bu küçük not her şeyi açıklamasa da,en azından içine biraz su serpmişti.kağıda uzunca baktı,gülümsemesini hiç bozmadı.içine su serpilmesiyle birlikte,ona tüm gece düşünecek başka bir şey çıkmıştı,Arif'in ondan neden kaçtığı.eğer mutluysa,onu seviyorsa kaçmasının sebebi neydi?
telefonuna gelen bildirim sesiyle merakla telefonunu açtı.

(1 yeni bildirim)
Emre:kanka,1 saate Arif'in evinde pes,bira. ne dersin?

"aslan kardeşim bee." Emre içeri girer girmez sanki bugün görüşmemişler gibi kucakladı Arif'i."geçin hadi geçin." dedi Arif gülerken.Ömer'in elindeki içi nerden baksan on tane bira dolu olan poşeti aldı,salona geçtiler.

Ö:valla kim kazanırsa diğeriyle oynayacak,dönüce'z,iki kol var.Cenan'ı çağırdık gelmedi.

Cenan'ın ismini duyunca pür dikkat Ömer'e bakan Arif şaşırdı,

A:gelmeyecek mi?

E:gelmeyecek tabii eşek, konuştuğunuz mu var.

Emre alaycı bir tavırla söyledi bunu,arkasından Ömer sordu,

Ö:harbiden n'oldu oğlum size? bugün hiç beraber görmedim sizi.

aslında haklılardı. ve Cenan da kendince haklıydı.Arif ondan bu şekilde uzakken evine gelmeyi kabul etmemesi oldukça doğaldı.Arif zemine bakarak ne açıklama yapabileceğini düşünüyordu

make me feel alive | arcenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin