10-Yeni arkadaşlıklar

10.5K 1K 119
                                    

İyi okumalar, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın✨

*•*•*

10.Bölüm: yeni arkadaşlıklar

Yaşadığım her olayı hafızamın belli başlı bölümlerinde saklardım. Onları besler, dinginleştirir ve zamanı gelince karşımdaki kişiye zehirli bir ok misali saplardım. Ağzını açıp konuşamazdı; şayet açsa bile dudakları arasından dökülen her kelime, saçmalamanın ötesine geçmezdi benim gözümde.

Söylediği her kelimenin, yaptığı her davranışın sorumluluğunu almalıydı insan. Dil onun, düşünceler kendisinindi. Kendine ait olan şeylerin sorumluluğu her zaman çok ağırdı.

Attığım konumdan yaklaşık yarım saat sonra tozlu evin kapı zili tüm sessizliği yararak etrafa dağılmıştı. Jimin ve Namjoon, Jungkook'un da belirttiği gibi kış uykusunda olmalıydılar ki hala uyanmamışlardı.

Gelenlerin arkadaşlarım olduğunu düşündüğüm için oturduğum koltuktan yavaşça kalkarak "Ben bakayım." demiş ve adımlarımı dış kapıya doğru yönlendirmiştim.

Tam da tahmin ettiğim gibi gelenler bizimkilerdi. Yoongi kapıyı açtığım gibi adeta üstüme atlayarak bana sarılmış tedirgin bir ses tonuyla, "Senin için ne kadar endişelendim haberin var mı, gerizekalı?" demiş ve kulağıma doğru "Ayrıca burası neresi? Neye bulaştın sen böyle." diye devam ettirmişti cümlesini sessiz bir şekilde.

Ondan ayrılarak diğer iki arkadaşımı da eşikten geçirmiş, "İçeriye gelin, anlatacağım." demiştim. Önce gözlerimin içine tedirgince bakan Yoongi, sonunda dudaklarını ısırmayı bırakmış ve yanımdan geçerek içeriye doğru ilerlemişti. Hoseok ve Seokjin hyung önden gitmişti zaten. Ben de kapıyı kapatarak arkalarından ilerledim.

Onlara hiçbir şeyden bahsetmemiştim. Deltaya neden yaklaştığımdan tut son zamanlarda yaptığım hiçbir şeyden haberleri yoktu. En son yoongi hyungla konuşmuştum ama ona da deltayla yakınlaşmak istediğimden bahsetmiştim sadece. Kurdumla alakalı durumdan haberi yoktu.

İçeriye adımımı attığımda üç arkadaşımı ayakta, uyuyan bedenlere ve deltaya bakarken buldum. Onları koltuklara doğru yönlendirirken durumu açıklamak için cümlelerimi kafamda toparlamaya çalışıyordum.

Üçlü koltuğa arkadaşlarımı oturtup çaprazdaki tekli koltuğa doğru ilerledim. Jungkook da diğer tekli koltukta oturuyordu.

Kelimenin tam anlamıyla gergin bir ortam mevcuttu.

"Neden burada olduğumu merak ediyorsunuz haklı olarak." Diye başladığım cümlenin devamını yerinde kıpırdanarak gözlerini açan Jimin kesmişti. Onun kıpırdanmasıyla rahatsız olan Namjoon da uyanmıştı bu sayede.

Holy SpiritHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin