15-Bogum ve Doyeon

10.2K 1K 186
                                    

İyi okumalar, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın✨

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


İyi okumalar, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın✨

*•*•*

15.Bölüm: Bogum ve Doyeon

Bazen öyle anlar gelirdi ki en yakınımdaki, sonsuz güvendiğim, çok sevdiğim insanlar bile gözümde yabancılaşır; uzaydaki, tehlikeli olduğu her yerde konuşulan karadelik misali boşluğa düşürürdü.

İşte o anlarda ağzımdan tek kelimelik bir cümle bile çıksın istemezdim. Bu yabancılaşma beni içten içe yer bitirirdi.

Sonunda tüm projelerimi teslim etmenin vermiş olduğu rahatlıkla amfinin bahçesinde oturmuş, elimde soğumaya yakın kahvemle birlikte Yoongi'nin kampüsünden çıkmasını bekliyordum. Bugün Jimin'le planları olduğunu biliyordum fakat ondan almam gereken bir ortak dersimizin notları vardı ve ben o notları bugün almazsam üşengeçliğimden kaynaklı bir kere daha peşine düşmezdim. Bu da o notları zihnime asla girmeyecek bir bilgi olarak edebi karanlığa hapsederdi.

Şahsen bunun olmasını istemezdim, her ne kadar belli etmesem de notlarıma takık bir deliydim neticesinde.

Yoongi'nin dersinin uzadığını anlamanın vermiş olduğu sıkıntıyla aldığım nefesi verirken gözlerim bahçedeki hareketliliği takip ediyordu. Üniversiteye girdiğimden beri belli bir kesimin beni konuştuğunu çehreme değen onlarca bakıştan anlamıştım. İki gün önce yaptığım gereksiz gösteri birçoğunun ağzını kapatsa da hala arkamdan konuşan birkaç kişinin varlığından haberim vardı.

Bu sefer Delta'nın söylediği şeylerin mantığına uymuş kulağıma çınlayan aptalca kelimeleri yok saymayı başarmıştım. Her ne kadar bu konuda istikrarlı bir karar sürdürsem de bir amip kadar beyni olmayan andavallardan birkaçına da küçümseyen bakışlar atmaktan geri duramamıştım.

Sessiz kalmak asla bize göre olmadı.

Bahçede gezen bakışlarım üniversitenin büyük kapısından içeri giren üzerinde siyah, deri etek-crop takımı olan alfa kadın ve yanında da dizleri yırtık kot pantolonu spor deri ceketle kombinlemiş dehşet yakışıklı alfaya değmişti. Kaşlarım yukarı doğru kalkarken dudaklarım beğeniyle büküldü.

Benim kadar olmasa da gerçekten dikkat çeken bir auraya sahiplerdi.

Beğeniyle büzülen dudaklarım, eski halini alırken ikilide olan bakışlarımı çekmiş ve tekrar çevrede şöyle bir gezdirmiştim. Onları tanıdığımı sanmıyordum. Çok yüksek ihtimalle de kampüse yeni gelmişlerdi, yüzlerine kesinlikle aşina değildim. Sadece erkek alfanın siması bana bir yerden tanıdık geliyordu. O sırada bana doğru gelen Jimin'i seçen gözlerim yüzüme gergin bir gülümseme eklerken iki gün önceki hastanede bana attığı sinir bozucu bakışlar canlanmıştı hafızamda. Yoongi'nin canını yakmamdan kaynaklı olan acı bakışlar o günden sonraki gece de pişmanlık içinde yanan kalbimin bilinçaltıma sıçraması üzerine kabuslarıma dahil olmuştu. Ama bunu sorun etmemiştim. Sonuna kadar hak ettiğim bir şey için hiçbir zaman yakınmamıştım ben.

Holy SpiritWhere stories live. Discover now