29-Saklanan Gerçekler Aslında Yanılgılar

9.3K 1K 410
                                    

 İyi okumalar, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın✨

*•*•*

29.Bölüm: Saklanan Gerçekler Aslında Yanılgılar

Olduğunu sandığın hiçkimse olduğu kişi olmayabilir.

Geçmiş (Taehyung'un 20 yaşına girmesine 2 gün kala)

Karanlığın esir aldığı 28 Aralık gecesi yaşlı kadın sadık çalışanı yanı başında dikilirken şöminenin önünde oturmuş elinde tuttuğu kahve bardağıyla birlikte derin düşüncelere dalmıştı.

Düşünüyordu. 29 Aralık'ı 30 Aralık'a bağlayan gece gerçekleştireceği ve torunu için en iyisi olacağına inandığı planını düşünüyordu.

Aynı zamanda köşkte bulunan diğer torunu ile yaptıkları görüşmeyi kafasında tekrar ediyor, onun gözlerinde yakaladığı ifadesizlik kendisini acaba yanlış mı yaptım düşüncesine iterken aslında en büyük yanlışı 15 sene boyunca kendisinin yaptığının farkına varma sürecindeydi.

Fakat anlayamamıştı.

Yanındaki çalışanın "Bayan Hana, istediğiniz bir şey var mı?" Sorusuyla birlikte şöminedeki bakışlarını derin, yaşanmışlık dolu bir nefesi içine çekerken sadık çalışına yöneltmişti.

Yaşlı kadının gözlerinde hüzün kırıntıları saklıydı ve kalbinde bir derin sızı saplanıyordu.

Artık yaşının getirisi olan buruşmuş yüzünde buruk bir gülümseme meydana gelirken "Sence ben kötü bir babaanne miyim?" diye sormuş, yanındaki çalışanın reddetmek için araladığı dudaklarına izin vermeden gözleri yaşarmış ve devam edip kendisi cevaplamıştı yetersizlik hissettiren sorusunu.

"Sanırım öyleyim. Baksana iki torunum da beni pek sevmiyor."

Kendisine bir zamanlar ablalık yapmış olan bu kadının lafları rus çalışanın yüreğini burkarken yutkunmuş ve "Yanılıyorsunuz efendim, Taehyung sizi çok seviyor." demişti.

Bu söylemle zarif fakat bir o kadar da alay kokan gülüşünü ortama seren büyük hanım, derin ve titrek bir nefes alıp "Yalnızca aile sevgisini merak ettiği için bana saygı duyuyor. Yoksa o da beni pek sevmiyor." demiş ve acıyla yutkunurken "Bunu sen de benim kadar iyi biliyorsun değil mi Maria?" diye devam etmişti.

Gözleri sulanan büyük hanımın boğazına bir bıçak dayanırken titrek bir nefes bırakarak "Beni kandırmana gerek yok sadık dostum. Ben onların gözlerindeki ifadeyi çözebilecek kadar onları tanıyorum." diye tamamlamıştı cümlesini.

Holy SpiritHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin