26. BÖLÜM

4.6K 235 217
                                    

Selam yenidenn herkeseee💜
Bu bölümün 2000 - 3000 bin kelime arası olmasımı istiyorum.
O yüzden 15:48'den yazmaya başladım🤭

Arkadaşlar diğer bölüme istediğim oy gelmiş ama okunma yok :(
Lütfen diğer bölümün okunmasını da çoğaltalım🖤

Bu bölümün ilk satırlarını bir arkadaşımızın yardımları sayesin de yazıyorum. Bana çok yardımcı oldu.
ONA burdan da çok teşekkürlerimi sunuyorum😘

150 oy 1000 bin okunma lütfenn🥺


Hissettiğim bu boşluk beni her saniye içine çekiyor. Ne olacak tı şimdi?
Beni içine çeken bu karanlık boşluğa teslim mi olacaktım? Gerçekten her şey bitmişmiydi? Beni doğuran ve bu yaşa getiren böyle mi ölmeyi hak ediyor du?

Bu yalanla ölmemeliydi.. Bu yalanla dönen lanet oyunun sonu böyle olmamalıydı. Bu sonu kendi ellerim ile yazacaktım. Peki hangi güçle? Hayattaki tek varlığımı kaybettim. Aldılar, benden annemi..

Nasıl ayağa kalkacaktım, hangi güç ile?








BENİM ANNEM ÖLMÜŞ MÜYDÜ?
hayır, hayır lütfen ölmesin. Lütfen Allahım yalvarıyorum sana. Ne olur bana bu acıyı yaşatma...

Bi anda gülme sesi geldi. Kafamı kaldırıp baktığım'da ateş kahkaha atıyor du. Ne olduğunu anlamadan çenemi tutup kendine yaklaştırdı.

"Sen o kadar safsın ki beni çok şaşırıyorsun Lara" dedi. Ne dediğini anlamadım. Ne yapmaya çalışıyor du bu adam?

"Ne-ne saflığı? Ne için gülüyorsun Allah'ın belası, sen benim annemi öldürdün! Allah seni kahretsin!" dedim titrek bir ses ile.

Yanağımı okşayarak "Hayır benim küçüğüm, öldürmedim. Sadece bir oyun" dedi keyifle. Annem yaşıyor muydu? Ölmemiş miydi?

"Nasıl, ne diyorsun?" dedim.

"Arkana bak" dedi.
Korkarak yavaş yavaş bakmaya başladım. Televizyona döndüğüm de, annemin gülümseyerek bana baktığını gördüm.

Ölmemiş ti. Yaşıyorn du, bende ona gülümsedim. Gülümsediğim anda televizyon kapandı. Korkulu gözlerimi ateşe çevirdim.

Sırıtarak bana bakıyor du. ALLAH'IM ya canımı al, yada bu rezil yerden beni kurtar. Lütfen, yalvarıyorum.

Ayağa kalkıp beni de kaldırdı. Merdivenlerden yukarı çıkardı, yine aynı odaya. Oda beni fırllatı, hızlı bir şekilde beni ittiği için dengemi kaybettim ve yere düştüm.

Yerden ona bakıyordum, odanın kapısını kapattı. Kapıyı kitledi.. Tedirgindim, yine bana dokunacak diye aklımdan geçirirken o büyük masanın çekmecesine açıp elime bir şey aldı ve yüzünü bana dönmeden konuştu.

"Silahlar'dan korkardın dimi Lara?" dedi Bi anda. Beni bu odada mı öldürecek ti? Kimse yokken yanlız. Sadece ikimiz varken mi?

Cevap vermedim.. Korkuyordum, küçükken bir travma olarak kaldı bende silah korkusu. Çok kötü bir anım vardı silahla ilgili.

"Cevap? Yok mu? Peki sen bilirsin, beni sinirlendirmeye devam et" dedi. Etrafıma bakıyordum sadece.
Ani bir refleksle bana doğru dönüp elinde ki silahla üzerime doğru gelmeye başladı.

Tedirgin bir şekilde geri geri gitmeye başladım. Ben ne günah işlemiştim. Bu 17 senelik yaşam hayatım da ne yapmıştım da bunlar benim başıma gelmişti?

Kekeleyerek konuşmaya başladım.
"G-gelme! Lütfen, yaklaşma" dedim.
Gözlerim o kadar yorgundu ki uykusuzluktan. Açamıyordum bile.

ADAVET.. (18+)Where stories live. Discover now