50. BÖLÜM "FİNAL"

1.6K 117 96
                                    

Şuan ne kadar içimin acıdığını bilemezsiniz. Adavet benim ilk kurgumdu ve bu kadar kötü yazacağımı hayal bile etmemiştim. Çok sonradan öğrendim daha iyi yazabilmeyi, ama iş işten geçmişti.

Ve bu kitap benim için hep buruk kalıcak. Daha iyi yapabilecekken, berbat ettiğimin farkındayım. Ve gerçekten hem kendimden hemen de sizden özür dilerim. Burda yeri geldi kötü yorumlar ile kitabı silmeye yeltendim, sizlerle atıştım. Yoruldum bıktım ama sonuna geldik.

Final.. VE ADAVET FİNAL ARKADAŞLAR.. Ne kadar içim yanıyor tahmin bile edemezsiniz gerçekten. Eğer bir gün bu kitap basılırsa unutmayın olur mu? Şimdiye kadar beni destekleyenlere ve yanımda olanlara sonsuz teşekkürler💖

Ama son. Son kez Lara Soykan'ı Ateş Bardunç Karahan'ı, eceyi, Gökhan'ı, Baranı, çok sevdiğiniz Gazel'i karacayı son kez okuyacağız. Ve sonra tarih olacağız. Adavet tarih olacak..

İnanmadım, hiç bir zaman inanmadım. Onu sevmeme rağmen sevmiyorum dedim, kalbini habçerlerimle doldurdum. Sanki Geldiğimiz durumun daha yeni farkına varıyordum. Yeni yeni kendime geliyordum.

"1 SAAT ÖNCE"

Hayır bu ateş olamaz, bu ateş değil. Beni bırakmaz değil mi? Yapmaz bunu bana, yapamaz. "A-ateş aç gözlerini ben geldim. Küçüğün geldi miniğin geldi. B-bak burdayım aç gözlerini" diye haykırdım.

Açmadı. Bana bakmadı, sonsuza dek kapanmıştı gözleri, sonsuza dek. Ceset torbasını götürmeye çalışınca engel olmak istedim. "Hayır, hayır bırak. BIRAK! o ölmedi, ateş ölmedi bırakın lütfen" duymadılar.

"Lütfen, o beni bırakmaz ki. Götürmeyin, ne olur, ne olur götürmeyin. Yalvarıyorum size" gözümün önünde götürdüler ve ben hiç bir şey yapamadım. "Şşş Lara ağlama, güçlü olmak zorundasın" Baran'ın yumuşatıcı sesi kulaklarımı doldurduğun da derin bir nefes aldım.

Ayağa kalktım. "BEN GÜÇLÜ FALAN OLMAK İSTEMİYORUM! BEN ATEŞİ İSTİYORUM" diye bağırdım. Kimse tepki bile vermiyordu. Gazel ateşi öyle gördükten sonra burdan gitti. Yanında bile durmadı. "Götürmesinler b-baran" dedim hıçkırarak. Lütfen bir mucize olsun, lütfen Allah'ım.

&&

Bir saat önce olanlar aklıma kazındı, ve bir daha unutamayacağım bir ders verdi bana. Şimdi ise ateş morgda'ydı ben ise onun yanına girmek için bekleyen bir kız. Nasıl bakıcaktım onun yüzüne?

Nasıl dokunacaktım ellerine? "Girebilirsiniz" diye bir ses duyunca düşüncelerimi bıraktım.
Ve göz yaşlarımı sildim, oturduğum yerden kalktım ve morga doğru ilerledim. Kapı açıldı, yavaş adımlar ile içeri girdim.

Üstü örtülüydü, yanına yaklaştım. Üzerinde ki örtüyü yüzünü görebilecek şekilde çektim. Yüzü bembeyaz'dı. Ateşi bu halde görünce nefes alamadım.

Ateş ölmüştü ve ben hiç bir şey yapamamıştım. Benim yüzüm'den ölen insana yardım edememiştim. Bedeni soğuk'tu.. İlk kez bu kadar soğuk'tu. Gözleri kapalı'ydı, ilk kez benim yüzümden kapanmıştı ateş saçan gözleri.

Elimi yüzünde gezdirmeye başladım, birisi ona dokununca hemen kaşlarını çatan adam bu sefer yapmamıştı. Kaşlarını çatmamıştı. Tepkisiz kalmıştı. İlk defa ateşin bağırıp çağırmasını istemiştim. Yine oyun oynamasını istemiştim.

Belki canım yanar'dı ama en azından ateş yaşıyor olurdu. Yüzüne yaklaşıp, ilk önce yanağını öptüm sonra yanağının diğer tarını, alnını öptüm. Çenesini öptüm. Boynunu öptüm, kokusunu içime çeke çeke öptüm. Ve yüzümü bir kaç santim ondan uzak tuttum.

ADAVET.. (18+)Where stories live. Discover now