4

3.7K 230 37
                                    

Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar🩸🩺

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar🩸🩺

Dört Gün Sonra

Beyaz önlüğümü giyerken bir yandan da Rüzgar'ın odasına doğru adımlıyordum. İki gün sonra taburcu olacaktı. Arif hoca bu kadar hızlı sürede iyileşme göstermesine şaşırmıştı doğal olarak. Nevra'ya Rüzgar'a kanımı verdiğimi söylediğimde başta baya şaşırmıştı. Sonradan defalarca kez teşekkür etmişti. Tanıdığı birine zarar gelmesi düşüncesine bile katlanamıyordu çünkü.

Bu süre zarfında Rüzgar'ı ziyarete ne ailesi ne de hastane dışından bir arkadaşı gelmemişti. Ev arkadaşı olan asistan ailesi ile uzun süredir konuşmadığını söylemişti. Şaşırmıştım çünkü Rüzgar ailesi tarafından istenmeyecek birine benzemiyordu. 

Rüzgar'ın odasına geldiğimde uyuma ihtimaline karşı yavaşça içeriye girdim. Yatağa yaklaştığımda uyanık olduğunu ve öylece tavanı izlediğini gördüm.

"Günaydın."

Sesimi duyunca hemen doğrulup "Günaydın hocam," dedi. 

"Bugün kendini nasıl hissediyorsun?"

"Daha iyiyim. Kan değerlerim de normale dönmüş."

Refakatçılar için konulan koltuğa oturup kollarımı dizelimin üzerine koydum.

"Korkuttun arkadaşlarını. Bundan sonra karşıya geçerken daha dikkatli olursun."

Dediklerime sadece burukça gülümsedi.

Bugün yanına gelmekteki amacım ona olanları anlatmaktı. Onu kendi kanımla iyileştirdiğimi ve eğer izin verirse ondan beslenmek istediğimi. Eğer aşırı bir tepki alırsam ya da kabul etmezse unutturacaktım. Böylece olanlardan etkilenmişte olmayacaktı. 

Ona söylemeye karar vermemde bir gün kendimi tutamazsam olacaklardan korkmamdı. Onaylamaması ondan uzak durmamı sağlayacaktı. 

"Buraya sana bir şey söylemek için geldim. Lütfen ben bitirene kadar herhangi bir tepki vermemeye çalış."

Kaşlarını çatarak "Birine bir şey mi oldu hocam?" dedi.

"Hayır öyle bir şey değil."

Oturduğum yerden kalktım . Derin bir nefes aldıktan sonra "Kalbin durmuştu. Elektroşoktan sonra da kalp ritmin yavaştı, düzelme olasılığın çok düşüktü. Seni hayata döndürdüm ama normal bir yolla değil." dedim.

"Nasıl bir yolla?"

"Sana kendi kanımı içirdim."

Anlamayan bakışlar atmaya başlamıştı. 

"Kanımın iyileştirme gücü var çünkü ben bir vampirim."

Bunu söylememle gülmeye başladı. O kadar çok güldü ki gözlerinden yaş akıyordu. 

Doktor // bxbWhere stories live. Discover now