65

533 74 4
                                    


Uğur annesinin yanına gidip geldikten sonra okulların açılmasına sadece beş gün kalıyor. Elbette okul varken de görüşeceğiz ama biliyorum ki Uğur geri kaldığı onca ders ve konuyu bildiğinden ve gerçekten çok hevesli olduğundan benim istediğim kadar birbirimizi görmemiz mümkün olmayacak.

Bunun kötü bir şey olmadığını biliyorum, böyle olmasından da gerçekten memnunum ama tabii onunla her an beraber olmayı hayal etmeden edemiyorum. Bu konuya karşı pek mantıklı ve dengeli düşünemiyorum anlayacağınız. Yazar hemen fikrini belirtmek istiyor ama onu duymuyormuş gibi yaparak olgun bir şekilde susturuyorum.

Uğur'un ebeveynleri boşanmadan evvel babasının mesleği gereği birkaç şehir değiştirmiş olsalar da en son annesinin memleketi olan Yalova'da yaşamışlar. Tabii boşanmanın ardından Uğur ve babası İstanbul'daki evlerine taşınsa da annesi, kendi ailesiyle beraber Yalova'da kalmayı tercih etmiş. Defalarca Uğur'u arayıp yanına çağırmasına rağmen benim inatçı erkek arkadaşım bir süre onu yok saymış, yalnızca mesajla iletişim kurmayı yeğlemiş. Tabii zamanla annesini özlediği için bu konu onu daha çok üzmeye başlamış ve sonunda son konuşmalarında yanına gitmeyi kabul etmiş.

Buna gerçekten çok seviniyorum. Uğur ruh hâlindeki değişikliğin sebebinin ben olduğumu söylüyor. Benimle tanıştığından beri düşüncelerinin değiştiğini, en çok da artık bir şeyler hissedebildiğini söylüyor. Bundan çok da emin olamıyorum. Zaman gerçekten çoğu yaranın dermanıdır. Belki benim de üzerinde etkim olmuş olabilir ama Uğur kadar düşünceli, hassas ve olgun biri eninde sonunda annesiyle görüşürdü diye düşünüyorum. O, bunun çocukça olduğunu söyleyip dursa da ailesi boşandığı ve bunu isteyen annesi olduğu için ona karşı kızgın ve kırgın olmasının normal olduğunu düşünüyorum.

Neyse ki tüm bu sorunlar artık geride kaldı.

Uğur, ailemle görüştükten sonraki akşam annesinin yanına gidiyor. Bana bir kez daha onunla gitmemi teklif etse ve bunu gerçekten istesem de bu kez kendimi tutmayı başarıyorum. Aylardır doğru düzgün konuşmuyorlar, eminim yalnız kalmak ikisine de çok iyi gelecek. Bu yüzden onu tekrar reddediyor ve kocaman bir kucaklamanın ardından feribota binerken el sallıyorum.

Henüz uzun süredir bir arada değiliz ama sanırım aşkla ilgili problem de bu olsa gerek. Hisleriniz öyle yoğun ve şiddetli oluyor ki kalan tüm anı ve duyguları geri planda bırakabiliyor. Kalbime soracak olursanız biz ezelden beri beraber olduğumuz için bir an olsun dahi ayrılmamızı istemiyor ama hep dediğim gibi bir yetişkin olarak yapmam gerekenleri yapabilmek için gerçekten çaba harcıyorum.

Uğur annesinin yanında iki gün kalıp ardından İstanbul'a dönüyor. O Yalova'dayken çok sık ve uzun uzun konuşamıyoruz çünkü dedesi ve anneannesi telefonla oynayıp durmasından çok rahatsız oluyor ve bunu telefonuna her dokunduğunda dile getiriyormuş. Ben de sonunda azarlanmasını istemediğim için onu aramamaya ve mesaj atmamaya özen gösteriyorum. Bu bayağı zor olsa da neyse ki başarabiliyorum.

Ama sonunda döndüğü için gerçekten çok mutluyum. Onu cidden çok özledim. Bunun biraz fazla abartılı olduğunun farkındayım ama sesli olarak dile getirmediğim için sorun olmadığını düşünüyorum.

-Rüya!

İsmimi seslendiğinde etrafıma bakınarak insan kalabalığı arasında onu arıyorum. Herkes aceleyle feribottan inip çıkışa yürürken Uğur'u bir an göremesem de o beni çabucak buluyor.

-Uğur!

Aramızdaki mesafeyi azaltırken neşeyle gülüyorum. Uğur beni kucakladığında rahatlayarak iç çekiyorum. İnsan içinde sevgi gösterileri yapılması biraz tuhaf olsa da onu özlediğim için kendimi tutamıyorum, neyse ki o da tutmamı istemiyor.

Peri Masalları Gerçek DeğildirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin