1. Bölüm: Hayatım Nefes Alsın Deriz

99 11 26
                                    

tek varlığı yokluk olan bir insanın belki de vardır okunası bir hikayesi...

buraya bir tarih

buraya da içinizden geçen bir söz bırakabilirsiniz.

kurgu içerisinde çokça göreceğiniz kendi sözlerinizden, ellerinizden ve yüreğinizden...

keyifli okumalar 💫


BÖLÜM-1:

ruhumuzun artık tamamen sislerle dolu olduğu bir noktada hayatın giderek kendisini bizden çekeceğini zannederiz. kendi doluşlarımıza yine hayatın, "bu ürünün süresi doldu, bundan sonra devam edemez" damgasını vuracağını düşünür ve bunu yapmasını çok uzun süre bekleriz. çoğu zamanımız hayatı bekleme anlarından ibarettir ve aynısını ondan da isteriz

 dursun isteriz hayat, beklesin.

ben nefes alamasam bile hayatım nefes alsın deriz.

aslında bakarsanız biz insanlar yanlış anladığımız şeyler silsilesinin bütününe hayat deriz ve hayatı da çok yanlış anlarız.

yaşaması için gönderildiği dünyada yaşamamayı kural edinen tek varlık, biz insanlarız. 

Günlerden ne olduğunu hatırlamıyor değilim. ya da aylardan. seneleri özenle takip ediyorum. defterlerime "unutma yaşamadığın anları" başlığı altında notlar alıyorum. yaşayamadığım anların her bir salisesi aklımda bu sebeple. aklımda olmayanlar günlüğümde. günlüklerimin formatını değiştirdim. yaşadığım şeyleri yaşadım, yaşattım ve bitti. peki ya yaşayamadıklarım. onları yaşamadan unutamam. unutursam yaşayamam. yaşayamadığımı unutursam eğer hayat da beni unutur. yaşatmaz

"evet sevgili günlük. henüz okula gitmedim, henüz mutlu olmadım. okul çıkışı otele yetişme telaşını henüz yaşamadım. bu sebeple mutsuz da olmadım. evet sen de biliyorsun, hala kimseye aşık olmadım ama yeni uyandım..." 

etrafıma bakındığımda silgi göremeyişimin üzerine son yazdığım kelimenin üzerini birkaç saniyelik duraksamanın ardından hızlıca karaladım

"özür dilerim yaptıklarımı değil yapmadıklarımı yazacaktım. özür dilerim. aslında bakarsan sonra devam etmeliyim çünkü henüz gerçekten ayılamadım. eve dönüşümde görüşürüz sevgili günlük"

kapağını kapattığım defteri hızlıca yatağımın bir köşesine fırlatırken artık çıkmam ve okula yetişmem gerektiğinin farkındaydım. dönüşte yapmadım dediğim her şeyin üzerini yapılmış olarak tikleme umuduyla evden çıktım. 

bu arada size kendimi tanıtmak da yapmadığım bu şeyler arasında biliyorum

o zaman başlayalım

ben Ebra

Ebra Kırca. 

İsmimin soyismimle olan uyumu dışında hoşuma giden bir başka yanının olduğunu söyleyemeyeceğim. zira isimlerin sihrine inanan insanlardanım. kimlikteki ufak bir yazım hatasının bir insanın kaderini değiştireceğine inanmak biraz güç ve saçma olsa da "ürkme, korkma, birdenbire ölme" anlamlarına gelen ismimde hayatımla ilgili spoiler aramışlığım çok olmuştur. 

bu bi tür altıncı his veya paronayaklık olabilir. siz nasıl adlandırırsanız. 

anne ve babamı talihsiz bir kaza sonucunda geçen sene kaybettim. bunun üzerine yakıp yıkmalı günler geçirmedim diyemem. yurtdışındalardı, yanımda değillerdi. zaten maddi meseleler hariç hiçbir zaman yanımda olmamışlardı. evet, ölmeleriyle birlikte yanımda olmama hallerinden bir şey eksilmedi fakat hani derler ya "insanlar asıl umutları öldüğü zaman ölürler." 

GİRİFTWhere stories live. Discover now