Jungkook en yakın arkadaşının düşmanı tarafından 'çalınması'na çok sinirlenir. O da düşmanının ağabeyi Taehyung'u 'çalmayı' kafaya koymuştur. Ama bazı küçük şeyler Jeongguk'un planları dışında gerçekleşir .
texting + düzyazı!
yetişkin içerik!
omega...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
jimim kook açsana şu telefonu artık bugün şu filme gidelim diye sen tutturdun Şimdi de uyuya mı kaldın?
Bak senin için Yoongi'yi ektim bugün
koo jimin koo yazıyor...
jimim Hele şükürr Prensimiz teşrif etti
koo Beni almaua gelenişr öisin?
jimim Anlamadım ne Sarhoş musun sabahın köründe niye içtin oğlum
koo İcmedım
Benş almsya gelir öisin?
Kalkamıyorum bile
jimim Ne oldu ki Dur senin evin yakınındayım zaten
koo Evde değişiö
📍konum
Cok scıyor csnım/
jimim Dur hemen geliyorum görüldü Ne isin var ki orada /
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
herhalde sus biliyorsun
jinnie hyung kim taze zencefilli kurabiyelerimden yemek ister
namnam hyung Sen böyle bir teklifle sadece yeni tarifi denettirecek kobaylar aradığın zaman gelirsin seokjin?
jinnie hyung AHAHAH canım ya
namnam hyung Canınım mı cidden
jinnie hyung Takıldığı yere bak| Seni yiyeyim mi istiyorsun koca adam| Canımsın canımm
sunshine Of kesin yine mükemmel olmustur seok olan jin
Pardon jin olan seok
Biliyorsun ki Amsterdam'dayım Sen biletimi al ama hemen gelirim
jinnie hyung Tabii melih bak kalktı uçağın
jinnie hyung Nerede jimin ile koo Onlar koşa koşa gelir
@ koo @ jim
jimim Hyung biz biraz meşgulüz de Kook'la Sonra gelsek olmaz mı?
jinnie hyung 🤔 Sanki bir şeyler saklıyor bunlar
Yine kimin kuyusunu kazdınız
namnam hyung Bana da bir gariplik var gibi geldi
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jimin ahşap, Jungkook tarafından boyanmış tepsiye yerleştirdi çorba kasesini. Derin bir nefes alarak kafasını iki yana salladı odaya girdiğinde.
Odanın renkleri bile solmuş gibiydi, posterler her zamankinden karanlık duruyordu mesela. Çiçekler her zamanki neşeleriyle açmamışlardı, solgun duruyorlardı. Odadaki her şey yasta gibiydi.
Jimin sabahtan beri ağzından "Eve gitmek istiyorum." dışında tek bir kelime çıkmayan arkadaşı için endişeleniyordu. Onu hiç böyle görmemişti. Çocukluğunu beraber geçirdiği arkadaşı babasıyla ettiği büyük kavgada bile böyle olmamıştı. Onun konuşmaması başlı başına iyiye işaret değildi zaten.
"Hadi, çorba iç. Senin için sevgimi kattım bolca. Bir de çokça baharat tabii. Senin sevdiğin gibi."
Jungkook donuk bakışlarını ona çevirmiş, kafasını iki yana sallayarak reddetmişti bu teklifi. Elini uzanan bedenin alnına koymuş, "Kızgınlıkta ne işin vardı ki orada? Off. İlaç etki etmeye başlar birazdan." demişti.
Sesli bir soluk bırakarak onun baş ucuna oturmuştu. Dağınık tutamlarda gezdirmeye başladı ellerini.
"Hatırlıyor musun küçükken çok hastalanırdım, sen de hep o köşe başındaki marketten jelibon getirirdin. Onların sihirli olduğunu, iyileştirici olduğunu düşünürdük çünkü, orada çalışan teyze çizgi filmdeki büyücüye benziyordu ya. İyileştiğimde bunları ilaçlara değil de jelibona bağlardık. Keşke yine o jelibonlardan bulup getirsem de düzelsen."
Jungkook kuruyan boğazı yüzünden zorlukla yutkunmuştu.
"Ne oldu birden böyle benim Koo'ma? Ne üzdü seni?"
Boş bakışlarla pencereyi seyreden Jungkook'un gözlerinden sessizce akmaya başlamıştı gözyaşları.
"Uyumak ister misin? En azından uyursan daha iyi hissedersin belki."
Duyduğu miyavlamalar ile ayaklanıp pencereden bakmıştı Jimin.
"Seninkiler acıkmış. Ben onları besleyeyim. Sen de uyumaya çalış."
Kapıyı kapatırken hala aynı şekilde yatan omegaya baktı.
"Hyunglara haber versem iyi olacak." dedi kendi kendine.