no.39

7 1 0
                                    

Bazen insan nereye gittiğini bilir. Akşam yemeği için sabırsızlıkla bekleyen bir mideye sahibim. Her şey yolunda gitti. Birkaç dakikaya Jolie'nin evinde olacaktım. Birkaç dakika faniler için ne kadar az bir süre. İnsan hafif şeyleri azımsayacak kadar kibirli bir varlık. Arabayı müsait bir yere park ettim. Arkasından eve girdim. Herkesin keyfi yerindeydi anlaşılan. Keyfime nasıl olduğunu soracak durumda değilim.

- Hey millet! Ne yapıyorsunuz?

Pavlov araya girdi.

- Gördüğün gibi.

Arkasından Jolie lafa atladı.

- Sen nerelerdesin?

- Şimdi bu konuyu tartışmak için erken bir zaman olduğunu düşünüyorum.

- Telefonlara bakmıyorsun. Suzan bu konudan şikayetçi. Herkes bu konudan şikayetçi. Bende şikayetçiyim.

- Pencereyi açıp başka şikayetçi olan var mı diye sorayım mı? Suzan kendine bir yol çizdi. Ben fazla karışmıyorum artık ona. Hem farklı bir yol çizip hem tekrar başladığın yola dönmek ne kadar mantıklı sence?

- Ne farklı yolu? Neyden bahsediyorsun sen?

Pavlov gözlerini dikmiş ikimizi izliyordu. Bir taraftan masayı hazırlamakla meşguldü. Pavlov'un elinden her türlü iş geliyordu. Yemek konusunda birçok kadına taş çıkaracak bir erkekti.

- Ben sadece yemek istiyorum. Bu konuları yemekten sonra konuşalım mı?

Jolie Pavlov'a baktı. Saçıyla oynadı. Gözlerini etrafa gezdirdi. Öfkesini bedenine yansıtıyor olmalıydı.

- Yemekten sonra anlaştık.

Herkese bir sessizlik çökmüştü. Masanın etrafında hayaletler yemek yiyor gibiydi. Gecenin seslerin üzerinde etkisi olduğunu düşünüyorum. Gecenin insanlara sessiz çığlıklar attırma gibi bir görevi olduğunu düşünüyorum. Pavlov masayı topladı. Kendi odasına ayrılmak için izin istedi. Pavlov kendi odasına gidiyor. Asıl kavganın şimdi başlayacağı aşikardı. Telefonum çaldı.

- Efendim Suzan.

- Dün neredeydin?

- Dün bir arkadaşla görüşmem vardı. Uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaş. Tam eve gelecekken yeni bir cinayet patladı. Bende gelemedim. Bir sorun mu var?

- Kimmiş bu arkadaş?

- Baskıcı bir dadı olmamam konusunda beni uyardığını sanmıştım. Şimdi rolleri mı değişmemiz gerekiyor.

- Hayır, merak ettim sadece.

- Soruma cevap vermedin.

- Bir sorun yok. Yeni bir eve yerleştim. Jolie bana yardımcı oldu.

- Sevindim senin adına. Kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, duran insanları her zaman sevmişimdir.

- Daha çok benden ayrıldığına sevindin gibime geliyor.

- Herkesin düşüncesi kendine hizmet eder. Geçen bir kitapta okumuştum. Güzel söz. Buradan bir çıkarım yapabilirsin.

- Yanlış mı düşünüyorum? O günden sonra yıldızımız bir türlü barışmadı.

- Yanlış düşünüyorsun. Ne bileyim kafam bu aralar çok karışık.

- Kafanı kim karıştırıyor?

- Yaptığım işten dolayı kafam karışık. İşe geri dönmekle büyük bir hata yaptım. Sen neler yapıyorsun?

Jolie bana bakıyordu. Bir an önce telefon konuşmamı bitirmemi bekliyordu. Biliyordum. Hemen yenilmek üzere pişen bir yemek olduğumu biliyordum. Gözleriyle bitirmemi işaret etti.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 23 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

YOKLUĞA ANESTEZİ Where stories live. Discover now