yirmi iki

24.9K 1.7K 571
                                    

Lütfen bu bölüme yorum yapmayı unutmayın

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Lütfen bu bölüme yorum yapmayı unutmayın. Çünkü sonunda istediğiniz/istediğim şey gerçekleşiyor. 🤍

🪖

Otel odasının kapısını kapatıp elimdeki valizi kenara bırakırken içimdeki gerilime engel olamıyordum. Duygularımı kontrol etmekte zorlanıyordum. Burada olduğum için mutlu, Alp'i hâlâ görmemiş olduğum için endişeliydim.

Daha birkaç aydır tanıştığım adam için hiç gelmediğim bu şehire geldiğime inanamıyordum. Bana o kadar güzel zamanlar katmıştı ki, ona bir şey olacağı düşüncesi hiçbir şeyi sorgulamama izin vermememişti.

Hem tatil yapardım hem de onu görürüm düşüncesiyle çıktığıma inandığım bu yolculuk boyunca aklımda tek bir şey vardı: Alp.

Askeriyenin yerini Berkay'dan dolayı biliyordum ancak hiç gitmemiştim. Bugün bir ilk yapıp gidecektim. Hem de Alp için.

Valizimi ortaya açıp yere oturdum. Yol yorgunuydum fakat birkaç saat daha idare edebilirdim. Duş aldıktan sonra giyeceğim kıyafetleri kenara ayırıp hiç beklemeden duşa girdim.

Duştan çıktıktan sonra kenara ayırdığım kıyafetlerden krem rengi kazağımı ve altına seçtiğim kot ispanyol paçayı hızlıca giyindim. Saçlarımı da tarayıp kuruttuktan sonra aynanın karşısına geçtim.

Bunları yaparken telefonumu kontrol etmeyi ihmal etmiyordum.

Dışarısı çok soğuktu. Yaşadığım şehirin soğuk olduğunu düşünen bana bu soğuk fazla gelmişti. Alp'in bana aldığı atkı ve eldiven sayesinde bu soğuğu atlatabileceğime inanıyordum.

Aynanın karşısında hızlıca makyajımı yaptıktan sonra yatağımın üzerine fırlattığım montumu giyindim. Alp'in aldığı atkıyı yüzüme, saçıma, kaşıma, her yerime dolayıp eldivenlerimi giydim. Kardan adama benziyordum.

Parfümümü de sıkıp hazır olduğuma emin oldum. Artık telefonumu tutamıyordum. Eldiven yüzünden elimden kayıyordu. Bu yüzden telefonumu çantama atıp hızlıca otel odasından çıktım.

Birkaç dakika içerisinde otelden çıkıp çağırdığım taksiye bindim. Geriye kalan tek şey ise askeriyeye gitmekti. Oraya gittiğimde ne diyeceğimi bilmiyordum ve bu yüzden geriliyordum. Fakat adım atarsam devamı gelirdi elbet.

Yarım saat sonra vardığım adresle taksiye parayı ödeyip kendimi buz gibi soğuğa attım. Tenimin içine işleyen soğuk yüzünden çenem titrerken birkaç dakika yürüme mesafemde olan askeriyeye doğru yürümeye başladım.

Kesinlikle grip olacaktım.

Ayaklarım yerdeki kara batıp çıktıkça çıkan sese, rüzgarın sesi eşlik ediyordu. Yüzüme esen soğuk rüzgar yüzünden gözlerim dolmuştu.

Kʼalp Gʼözüm | Texting Where stories live. Discover now