yirmi dört

27K 1.9K 402
                                    

Özüm: Günaydınnnn.

Özüm: Gelecek misin kahvaltıya?

Alp Çevrimiçi.

Alp: Günaydın.

Alp: Geliyorum yarım saate.

Alp: İstediğin bir şey var mı?

Özüm: Sen.
Gönderilmedi.

Özüm: Kudurdun mu Özüm?
Gönderilmedi.

Özüm: Şunu gönderip seni şok etmek vardı da...
Gönderilmedi.

Özüm: Neyse ki utanç duygum hâlâ benimle.
Gönderilmedi.

Alp: Yazıp silmelerine bakılırsa bir şey istiyorsun.

Alp: Çekinmeden söyle.

Özüm: Yok ki.

Alp: Yani istiyorsun?

Özüm: Yok istemiyorum.

Özüm: Dün eve aldığın şeyler bana bir yıl yeter.

Alp: Bir yıl kalacaksan...

Özüm Yazıyor...

Özüm: Ne olurdu?

Alp: Hiç. Doyururduk karnını.

Özüm Yazıyor...

Özüm: Acaba ben mi fesatım, hormonlarım ve zihnim normal bir cümleye bile hep bu yönde çalışıyor? 🙇🏽‍♀️
Gönderilmedi.

Özüm: Oyalanma da gel. Yoksa almam eve.

Alp: Evimizden de kovulduk.

Özüm: Artık benim evim.

Özüm: Duman verdi bu kararı.

Alp: Duman'ın bu kadar iyi kararlar verdiğini bilmiyordum.

Özüm: Sahiden iyi bir karar mı? 🥹🥹🥹
Gönderilmedi.

Özüm: Benimle tanışan dünyanın en iyi kararını vermiş oluyor zaten.

Özüm: Fakat Duman'la ilgilenmezsem bu kararından pişman olacak gibi duruyor.

Özüm: Kaçtım ben.

Özüm Çevrimdışı.

Alp Yazıyor...

Alp: Kaç bakalım. :)

Alp Çevrimdışı.

🪖

"Günaydın." Kapıyı açtığım gibi hedefi gözlerim olan kahvelere gülümsedim. Saat öğlene yaklaşıyordu. Alp'in benim için yaptıklarına karşılık, aslında içimden gelerek, yaptığım kahvaltı ise on beş dakikadır onu bekliyordu. Birde ben.

"Günaydın," dedi ayakkabıları çıkartıp içeriye geçerken. Elindeki poşeti uzattı. "Simit aldım. Kahvaltıya güzel gider."

Poşeti alıp mutfağa geçerken "İyi düşünmüşsün," dedim. "Simite bayılırım."

"Sen aldığım her şeye bayılıyorsun. Yalan söylediğini düşünmeye başladım."

"Hayır, sadece zevkin güzel."

Çalan ıslık sesiyle birlikte simitler için çıkarttığım tabakları tezgaha koyarak başımı mutfağın kapısına çevirdim. Alp omzunu mutfak kapısına yaslamış, kurduğum kahvaltı sofrasını inceliyordu. Gözleri parıl parıl olsa dahi göz altları, yorgunluğu yüzünden çökmüş ve morarmıştı. Onun yorgunluğu beni huzursuz etse bile morarıklar ona fena yakışıyordu.

Kʼalp Gʼözüm | Texting Where stories live. Discover now