dört

12.7K 634 33
                                    

[Bölüm kurguya sonradan eklenmiştir. Okumadan ve oy vermeden geçmeyin lütfen.]❗️

🪖

15 Kasım, Berkay askeriyeye gitmeden üç gün önce.

Telefon ekranımda gördüğüm isimle birlikte öfkeden dolmuş gözlerimi yukarıya çekip sonunda aramasını beklediğim kişi aradığı için aramayı cevaplandırdım.

"Abla beni almaya gelir misin?"

Boğuk sesimle konuştuğumda ablam telefonun ucundan şefkatli sesiyle, "Ne oldu ablacığım? Bir sürü mesaj yazmışsın." dediğinde içimde biriken tüm her şeyi dökmek istedim. Ancak bunu telefonda yapmak istemiyordum.

"Sonra anlatacağım. Sadece gel ve beni al. Lütfen."

Birkaç şey daha söyledikten sonra telefonu kapattık. Oturduğum bankta öne eğilip başımı ellerimin arasına aldım. Yorgunluk tüm bedenimi etkisi altına almıştı. Sadece bugünlük, bir haftalık yorgunluk değildi. Berkay ile ilişkiye başladığımdan beri yorgundum ben. Hâlâ neden devam ettiğimize anlam veremesem bile kalbimin onun yanında heyecanla atması sonuna kadar devam etmemi söylüyordu.

Heyecan uğruna mıydı her şey? Artık sevgimden emin değildim. Ne onun ne de benim sevgim.

Telefonum tekrar çaldığında bu sefer arayanın ablam değil, o olduğunu biliyordum. Çünkü kendini haklı çıkartacak şeyleri düşünmesi için yeterince zaman kazanmıştı.

Aramayı reddedip telefonu çantama koydum. Saçlarımı geriye iterken ılık rüzgarın tenimi yalayıp geçmesiyle bir anlığına içimdeki tüm öfkenin kaybolduğunu hissettim. Neden burada olduğumu sorguladım. Bana olan sevgisinden şüphe duyduğum bir insan için hissettiğim öfkeyi ziyan buldum.

Dolu gözlerimdeki yaşları geri ittim. Hiçbirini akıtmayacaktım. Sinirden dahi olsa.

"Özüm?" Duyduğum ses ile bunun imkanı olmadığını düşündüm, her halükarda öfkelenecektim.

"Sevgilim, neden telefonlarımı açmıyorsun? Kaç kere aradım!"

"Şu an değil Berkay."

"Ne şu an değil? Beni dinlemeden yanımdan ayrıldın. Şimdi konuşmalıyız."

Yanıma oturduğu ân banktan kalktım. Gözlerim gözlerine saliseyle bile değmezken "Ablam alacak beni," dedim.

"Biraz bekleyebilir," dedi bileğimden tutup banka bedenimi çekmek isterken. Yerimden bile kıpırdamadım. Kolunu iteleyip "Bekleyemez Berkay. Rahat bırak beni," dedim.

Uzun uzun yüzüme baktığını hissettim ama ona dönmedim. Kısa bir sessizliğin ardından "Aşkım bu akşam göreve gideceğim. Lütfen böyle yapma. Konuşalım," dediğinde sıkıntıyla ofladım. Bu sefer kendini haklı çıkartmak için bunu kullanıyordu.

"Bu sefer beni bunlarla kandıramazsın Berkay. Katlanamıyorum şu saçma tavırlarına!"

"Sence tek ben mi saçma davranıyorum? Beni dinlemeden gittin!" Hayıflanmasıyla birlikte elime uzandı. Elimi geri çektim.

"Sence neden gittim Berkay? Ufak bir tartışma yaşadık hemen özellikle rahatsız olduğumu bildiğin hâlde Ece'yle sohbet ettin. Birde sürekli bakışlarımı kontrol ediyorsun. Anlamıyor muyum ben senin ne yapmaya çalıştığını?"

Tırnaklarımı avuç içlerime geçirdim. Rüzgarı arkama aldığım için kabardığına emin olduğum saçlarımı, rüzgara yönümü dönerek toparlamaya çalıştım. Bu sırada banktan ayaklanan beden arkamda belirdi. Omuzlarımı tutup bana sarılacağı sırada hızla adımlarımı aksine çevirdim.

"Özüm," dedi sıkıntılı sesiyle. Başını ovuşturdu. "Alt tarafı arkadaşımla konuştum. Hem sevgilisi var onun. Niye bu kadar rahatsız oluyorsun?"

Alayla alt dudağımı yaladım. "Berkay, defol git. Laflarını dinleyemeyeceğim."

Arkamı dönüp gidecekken koluma sardı parmaklarını. "Konuşacağız Özüm. Bir ilişki böyle mi yürür? Şu tavırları bırak. Hatasız olduğumu fark et. Huzurlu huzurlu devam edelim."

"Bir ilişki böyle yürümez, evet. Zaten ortada bir ilişki de yok."

Kolumu çekmeye çalıştım, elini belime sarıp daha çok yaklaştı bana. "Var Özüm. Biz varız. Seni seven ben varım. Neden böyle yapıyorsun?"

Sevginin bu kadar yoracağını düşünmüyordum. Sevgi emek isterdi. Saygı ve sadakat. Ben bunların hiçbirine şahit olmamıştım.

"Ece seni seviyor Berkay! Salak mıyım ben, anlayamayacak mıyım?"

"Yok artık Özüm!" Çıkışıyla birlikte irkildim. "Ece'nin ilişkisi var dedim ya sana. Bizim çocuklardan biriyle çıkıyor. O partide gördüğün sarışın, kıvırcık çocuk." Çocuğun kim olduğunu söylediği gibi anlasamda sesimi çıkartmadım. "Kuruntuların yüzünden kendini benden uzak tutuyorsun. Hatta sana onların fotoğrafını göstereceğim."

Cebinden telefonunu çıkartmak için elini attığında alay kokan sesimle, "Sence mesele sadece Ece mi? Her tartıştığımızda beni kıskandırmak istiyorsun Berkay!" dedim.

Gözlerimizi birleştirdiğinde gördüğüm yoğun bir hüzün vardı. "Çünkü sevmeyi seninle öğreniyorum Özüm. Beni başkasıyla görürsün, daha çok bağlanırsın diye düşündüm. Özür dilerim. Bir daha yapmam."

Cevap vermemi beklemeden devam etti. "Biliyorsun, büyüdüğüm evde sevgi bana böyle aşılandı. Kurtulmaya çalışıyorum. Sana olan sevgim her şeye ağır basıyor. Bu yüzden kurtulacağım. Sadece beni sevmeye devam et."

Beni yine manipüle etmeye çalışıyordu. Onun evindeki ortamı biliyordum. En çok buna şahit olmak, onun küçük bir erkek çocuğu gibi korkuyla titremesi canımı yakıyordu. Bu yüzden onu hep korumak istiyordum.

"Özür dilerim," dedi kollarını bana dolamak için hamle yaptığında. Tam o sırada telefonunun sesi doldurdu kulaklarımı. Kollarını çekip cebinden telefonunu çıkarttı.

"Sikeyim ya," dedi ekrana bakarken. Göz ucuyla ekranına baktım, beklemeden başımı çevirdim.

"Görev çıktı derken yalan söylemiyordum," dedi elindeki telefonunun ekranını bana gösterirken.

Üst. Alp Yamaç

"Komutanım arıyor."

İfadesiz suratıma bakıp iç çekti. Ardından aramayı cevapladı. Benden biraz uzaklaşıp konuşmaya başladığında yolda gördüğüm ablamın arabasıyla ona haber vermeden arabaya yürüdüm.

"Boncuğum." Arabaya bindiğim gibi kollarını bana saran ablamla gülümsedim. "Anlat bakalım, ne üzdü bu kadar seni?" Arkamda bir noktaya baktı. "Gerçi tahmin edebiliyorum."

Arabayı sürmeye başladığında bende bugün olan her şeyi bana yardımcı olması için ablama anlattım.

🪖

Berkay ile Özüm'ün son kavgalarından biriydi. Belki Özüm'ün sonradan affedip mesaj atması saçmalık gelecektir ancak toksik bir ilişkinin içindeler. Özüm geç fark etse bile kurtuluyor. Bu açıdan da düşünmek gerek. 🫣

Kʼalp Gʼözüm | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin