KAYIP ÇETE

KÇ-27

Engin'le güzel geçen bir akşam yemeğinin ardından yavaş yavaş kalkmak için hazırlandık. Buradan da bir gece kulübüne gidecektik. Ardından da eve geçip rahatlamış umduğum kafamla güzel bir uyku çekecektim.

Engin hesabı ödeyip yanıma geldi. "Bütün her şey benden, sakın itiraz edeyim deme."

İtiraz edecek gibi olduğumu anlamış olmalıydı. "İçimin rahat etmeyeceğini bile bile yapıyorsun bunu." Gülümsedim. O da bana bana gülümsedi. "Seni davet eden bendim."

"Peki, o zaman öyle olsun. Ama bir dahakine de her şey benden olur."

"Anlaştık."

Engin ile beraber restorandan çıkıp arabalarımıza yöneldik. "Eğer istersen benim arabamla gidelim. Ben birine söylerim arabanı götürürler evinin önüne."

"Yok ya, şimdi hoş olmaz."

"Peki, nasıl istersen."

Boşanma haberleri gündemi sarsarken Engin'le beraber görüntülenmek istemezdim. Arabama geçip Engin'i takip ettim. Güzel bir gece kulübüne gelmiştik. Tekrar arabalarımızı valelere emanet edip içeri girdik. Seslerden biraz da olsa uzak bir yeri tercih etmiş olması güzeldi. Bize ayırttığı yere geçince ikimiz için de hafif bir kokteyl söyledi. "Buranın bu kokteyli çok güzel, denediğin zaman seveceksin."

Kokteyller gelince bir yudum aldım. Tadı gerçekten güzeldi. Engin iyi seçimler yapıyordu bunu bir kez daha anlamıştım. "Gerçekten güzelmiş ya."

Engin gülümsedi. Aramızda bir süre sessizlik olduktan sonra bu kez de ben sordum. "Sende neler var neler yok, biraz da sen anlat bakalım."

"Bende pek bir şey yok gibi ya. Mezun olduktan sonra şirkette babama yardımcı olmaya çalışıyorum işte. Hala tam olarak ayak uydurabildiğimi söyleyemem."

"Birden kendimizi iş dünyasında bulduk, bu hayli zor."

"Kesinlikle." Engin iç çekti. "Aşk meşk hayatı da olmadı zaten hiç."

"Olur ya, sıkma canını. Daha gençsin." Gülümsedi tekrardan. "Babam biriyle artık olmamı istiyor. Neredeyse her gün bunun baskısını yapıyorlar. Şirkete veliaht da lazımmış."

"Aceleciler biraz." Engin kokteylini bitirdi. Bana döndü. "Evet. Ben de evde daha fazla baskı yapılmasın diye kaçıyorum böyle geceleri sık sık işte."

Kafamla onu onayladım. O da tepki vermeyince ben de kokteylimi yudumladım. Bu sefer lafa o girdi. "Boşanacağız demiştin. O nereden çıktı ki? Bildiğim kadarıyla çoktandır evli değilsiniz."

"Bir sene olacak." Derin nefes aldım. "Ama bitmesi ikimiz için de daha iyi olacak."

"Aldatılma falan yoktur umarım aranızda." Engin biraz sorgulayıcı baktı. Kafamla reddettim. "Hayır hayır. Anlaşamadık sadece."

"Bir şansı hak edersiniz bence."

"Bilemiyorum, kafam çok karışık bu konuda."

"Ne zaman dertleşmek istersen ara beni. Çekinme bundan."

"Teşekkür ederim." Telefonuma baktığımda bilmediğim bir numaradan üç kere aranmıştım. Arama kaydına baktığımda numaranın sahibinin Turgay abi olduğunu görmüştüm. Enginden müsaade isteyip uygun bir yere geçip aramaya dönüş yaptım.

"Lila, çok fazla zamanını almadan sana harika bir şey bulduğumu söylemek istiyorum. Önder Kartal'ın adresini öğrendim."

"Gerçekten mi? Süper bir haber bu! Nerede oturuyormuş?"

"Ben sana konumu atacağım. Ama giderken haber ver bizim çocklar da seni takip etsin."

"Tamam abi."