Birinci Gün

201 9 0
                                    

Birinci Gün

Birinci Hikaye

Çiyapellâ dindar bir papazı sahte bir itirafla aldatır. Hayatında büyük bir günahkâr olduğu halde öldükten sonra azizlik pâyesine erer.

Musciyat Franceski, Fransa'da büyük ve zengin bir tüccardı. Asalet unvanı satın almıştı. Fransız kralının kardeşi Kran, Papa Boniciyasıs'ı ziyaret etmek için Toskana'ya kadar ona refakat etmesini Franceski'den rica edilmişti. Franceski nin işleri, birçok tüccarlarda olduğu gibi, karışıktı.

İşlerini intizama getiremediği için başka şahıslara devretmeyi kararlaştırmıştı. Münasip şahısları bulmuştu. Yalnız Burgondiya'da bazı şahıslarda olan alacaklarını kime toplatacağını bilmiyordu. Çünkü Burgontların aksi ve küstah adamlar olduklarını duymuştu. Onlardan daha aksi bir adam bulmak istiyordu. Uzun uzun düşündükten sonra nihayet evine sık sık gelen Chapelle'i hatırladı. Bu adam noterdi. Fakat her işini ters yapardı.

O tarihlerde Fransa'da yemine çok inanılırdı, onun için Chapelle kolayca yemin eder ve dâvaları kazanırdı. Yalan yere yeminden çekinmezdi. Bütün zevki ve neşesi dost ve akrabaları arasına fesat sokmaktı.

Bu yüzden meydana gelen tatsızlıklar ne kadar fazla olursa o kadar çok sevinirdi. Rezilce bir harekete dâvet edilse hemen koşardı. Dövmeye ve öldürmeye hazırdı. Azizleri hakir görür ve Allah'a isyan ederdi. Kini, develer kiniydi, hiç kiliseye gitmezdi ve mukaddesata en çirkin sözlerle söverdi. Buna mukabil meyhanelere sık sık uğrardı.

Öylesine içerdi ki, sonunda bir rezalet çıkarır veya iğrenç bir işe katılırdı. Hileci ve oyunbazdı. Kısaca, en iğrenç insanlardan birisi idi.

İşte Musciat'ın aklına gelen, bu Chapelle idi. Ona göre Burgontların hakkından ancak bu adam gelebilirdi. Onu çağırarak dedi ki «Chapelle, biliyorsun ki ben buradan ayrılıyorum. Benim hilekâr Burguntlardan da alacağım var. Bu parayı onlardan ancak sen alabilirsin. Şimdi boşta olduğun için istersen bu işe seni yollarım. Toplayacağın paranın bir kısmı senin olur.» Chapelle boşta ve çok darda idi. Bu durumda teklifi kabul etti. Chapelle'ye bir yetki mektubu ile kralın tavsiyesi verildi. Chapelle alıştığının aksine olarak, paraları böylece iyilikle toplamaya çalıştı. Derken, Floransalı iki faizci kardeşle dost oldu. Bir gün Chapelle birden bire, hastalanmıştı. iki kardeş hekim çağırdılar ve tedavisi için ellerinden geleni yaptılar, ama her şey boşuna idi. Çünkü adam pek uzun zaman delice yaşamıştı. Hekimlerin fikrine göre ölümü yaklaşıyordu. Bir gün iki kardeş bitişik odada onun hakkında konuşuyorlardı. Birisi öbürüne, onu ne yapacağız, onun taşkınlıkları yüzünden başımız dertte ama, hasta hasta elden atmak bize hakaret olur. Halk buna ne der? öte yanda o öyle kötü bir adam ki, ne tövbe eder ne itirafta bulunur, itiraf etmeden ölürse onu hiç bir kilise kabul etmez, bir köpek gibi çukura atarlar, itiraf etse günahları o kadar çok ve iğrenç ki, hiç bir papaz onu dinlemek istemez.

Halk bunu duyarsa bize saldırır, o ölürse işimiz berbat. Bitişik odada yatmakta olan Chapelle, her hasta gibi hakkında söylenenleri duymuştu, iki kardeşi odasına çağırarak dedi ki, «benim yüzümden sıkıntıya düşmenizi istemem, konuşmanızı dinledim. İş sizin dediğiniz gibi olursa endişeleriniz gerçekleşir. Ama iş başka türlü olacak, ben ömrüm boyunca Allaha karşı o kadar günah işledim ki buna bir yenisini ilâve etmek bir şey değiştirmez. Onun için bana elinizden geldiği kadar dindar birisini buluverin. Gerisini bana bırakın. Ben işi öyle hallederim ki, siz de memnun olursunuz.»

İki kardeş gerçi bundan bir ümide düşmediler, ama gene bir manastıra giderek hasta bir Lombardiyalının itirafını almak üzere bir rahip istediler. Onlara İncil'de usta olan ve çok düzgün bir hayat yaşayan saygı değer bir rahip gösterildi.

DekameronHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin