bölüm 40 hayal kırıklığı

2.6K 152 9
                                    

Şu anda BOZKURTLARIN evinin önünde duruyordum
Karargahdan çıkdığım gibi evime aileme gelmişdim
Heyecanlıydım 2 haftadır onları görmüyordum
Umarım kaybolmam hakda bana soru sormazlardı
Arkama bakdım Alparslan arabasında bana bakıyordu
Tebessüm edib eve irelledim
....

Kapıya yaklaşıb zili çaldım
Bir kaç dakika sonra kapıyı Sultan teyze açdı gülümsedim oysa bana iğrenir gözlerle bakıb arkasını dönüb gitdi
Afallamışdım

Kendime gelib eve girib salona irelledim
Salon kapısından aliemi izledim
Her kes bir biri ile söhbet ediyor kahkahalarla gülüyordular

Boğazımı temizledim .sesler susudu bütün bakışlar bana döndü
Beni gördükleri an Ahmet babam ve fırat abim dışında her kes nefretle bakdı
Kaşlarımı çatıdım

Neden öyle Bakıyordular yanlış bir şeyim yapdım

Kapıda durmayı bırakıb salonun tam ortasına irelledim
Herkese hitaben " bişeymi oldu?" dedim
Babam sinirle " senin burda ne işin var" dedi
Kaşlarım dahada çatıldı
" Ne demeğe çalışıyorsun baba" dedim

Annem " yüzsüz gibi birde burayamı geldin" dedi oda sinirle

Afallamışdım bunları söyleyen öz ailemdi

Mirza " bizde seni bişey zannetmişdik"

Konuşmalar susmuyordu

Miraç " sana güvendiğim için kendimden utanıyorum "

Ege " senden nefret ediyorum " dedi

İkizim" keşke ölseydin " dedim

İşte bu çok ağır olmuşdu
Bunu mert derse umursamazdım
Amma söyleyen ikizimdi 9 ay anne karnını paylaşdığım kişi

Dedem sinirle ayağa kalkıb bağırdı
" DEFOL BURDAN BENİM SENİN GİBİ BİR TORUNUM YOK ARTIK " dedi

Gözümden bir damla yaş aktı

Gözlerimi her kesin üzerinde gezdirdim
Babam yanıma gelib suratıma tokat atdı
Başım yana düşerken yine bir yaş aktı gözümden
Ahmet babam yanıma gelib bana sarıldı babama dönüb" ne yapdığını sanıyorsun" dedi sinirle

Donup kalmışdım öz babam bana el kaldırmışdı

Fırat abim " dinledinizmi onu" dedi

Ahmet babamın kolları altından çıkdım göz yaşlarımı silip gözlerimi herkesin üzerinde gezdirdim
Soğ sesimle
" Umarım dedimişdim bu eve ilk geldiğimde, umarım mutlu olurumda bir daha aynı acılar yaşamaz insanlara güvenir sevilirdim.Amma görüyorum ki siz ne beni sevmişsiniz nede bana güvenmiş,siz neyin yalnış neyin doğru olduğunu bilmeden beni yargıladınız hemde suçum olmadığı halde "  ağlıyordum amma durmadım

" Ben size sonsuz güvenmişdim . Sonunda sırtımı dayanacağım bir ailem oldu demişdim beni seven bana deyer veren aile" artık hıçkıra hıçkıra ağlıyordum yıllardır ağlamayan ben ağlıyordum
"Neden " dedim" neden sevmediniz beni, neden yapdınız bunu bana "
Göz yaşlarımı sildim
Dik durub sözlerimi devam etdim
" Haklısınız aslında ben sevilmeyecek kardar iğrençim deyersizim"
Gözlerimi son kez onların üzerinde gezdirdim her kesin yüzünde bariz bir pişmalık vardı
Acımadım
" Bundan sonra ne ölüm ölünüze ne dirim dirinize tamda istediğiniz gibi
Artık sizin Hayatınızda Asi diye biri yok Öldü , siz öldürdünüz acımadan "

Arkamı dönüb tam çıkacağım esnada Ahmet babama döndüm
Buruk bir gülümsemeyle
" Sen her şeyi Anlatırsın baba.öğrensinler artık çünki ben çok yoruldum artık kaldıramıyorum " diyip
O evden çıkdım ağlaya ağlaya
Arabanın yanında sigara içen Alparslana irellemeye başladım
Alparslan benim ağladığımı görüb sigarayı yere atdı yanıma geldi
Daha çok ağladım
Sıkı sıkıya sevdiğime sarıldım
Ayrılıp yüzüne bakdım
" Noldu sana kim yapdı bunu, yoksa onlarımı " diyip gitmeye yeltendi
Elini tutudum
" Lütfen Alparslan şimdi olmaz, lütfen götür beni burdan " dedim

Alparslan yeniden sarılıp
" Tamam bebeğim gidelim " diyip beni  arabaya bindirdi
Alnımı öpüp sürücü koltuğuna oturdu

Arabayı çalışdırdı

Başımı cama çevirip akıp giden yolu izledim
Gözlerim kapanmadan önce duyduğum son ses
" Bir daha seni ağlatan olursa ona dünyayı dar ederim yeminle yaparım"

Sonnnn

ASİ / ÖZ ailem asker Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin