8.

34.5K 2.6K 801
                                    





8.

Katiller, her zaman maktulünün yanına döner. Bir katilin dönüp dolaşıp geldiği tek yer, cinayet mahali değildir. Katil, eninde sonunda öldürdüğü maktulünün mezarın da döner. Onun yok ettiğini benliğini hissetmekten zevk duyar.

Berkan'ın yaptığı buydu. O bir katildi. Benim katilimdi ve şimdi de yok ettiği benliğimi görmeye gelmişti. O katildi, ben ise maktulü... Yok ettiği, yıktığı maktulü...

Beni yakıp yıkmış, mahvetmişti ve şimdi de mezarıma geri dönmüştü. Peşimi bırakmamıştı. Onu ardımda bırakıp kendime yeni bir hayat kuramamıştım. Ondan kurtuluş olmadığını biliyordum ama buraya geldiğim andan beridir, ufacık bir ihtimalle onu bir daha asla görmeyeceğimi düşünmüştüm.

Yanılmıştım.

Şimdi karşımdaydı işte. Gülüyordu. İğrenç dişlerini göstererek gülüyordu. Sanki suçsuz biriymiş ve beni ziyarete gelmiş gibi rahatça gülüyordu.

Ellerim titriyordu. Soğuktan değildi. Korkudandı. Korkudan, Berkan'dan dolayı titriyordum. Biliyordum, onun ne kadar iğrenç birisi olduğunu biliyordum. Onun yapabileceklerini biliyordum. En çok bu yüzden korkuyordum. En çok bundan dolayı titriyordum.

Yanımda Emir duruyordu. Ben ise titriyordum.

İlk defa onun karşısında yalnız değildim ama bu, korkumun geçmesine neden olmuyordu. Aksine, belki de yanımda Emir olduğu için daha çok korkuyordum.

Yağmurdan kaçarken doluya tutulmuştum yani.

Nefes alışverişim bile değişmişti korkudan. Ne yapacağımı bilmiyordum. Ama sadece Berkan'ı görmek istemediğimi biliyordum. Ondan kaçmak için çok çabalamıştım ben, kaçtığımı, başardığımı sanmıştım. Onu tekrar karşımda görene kadardı...

Gitsin istiyordum. Onu daha fazla görmek, varlığını hissetmek istemiyordum.

Ama o, hiç gitmeyecekmiş gibi bakıyordu. Gitmek gibi bir niyetinin olmadığı gayet belliydi. Beni mahvetmeye gelmişti. Bu her halinden belliydi.

"Selam, güzelim!"

Berkan, yanımda duran Emir'i tamamen yok sayarak bana bakıyordu. Sanki yalnızca ben varmışım karşısında gibi davranıyordu.

Midemi bulandırıyordu.

Beni korkutuyordu.

Tüm hücrelerimin titremesine neden oluyordu. Beni bitiriyor ve mahvediyordu.

Berkan bana doğru bir hamle yaptı. Kollarını, bana sarmak ister gibi öne uzatmıştı. Bu korku dolu bir ifadeyle bakmama ve o an için ne yaptığımı fark etmeden Emir'in arkasına meyil etmeme neden oldu. Korku ile Emir'e sığınmıştım ve aslında, aklım yerinde olsa asla yapmayacağımı bence, Emir de bilirdi. Bu yüzden ilk olarak bunu yok saymaya karar verdim.

Emir hafifçe kafasını çevirip bana baktı, sonra Berkan'a döndü. Önce onun öne doğru uzatılmış duran ellerini eliyle itti. Tam olarak önüme geçip beni arkasına aldı ve sert sesi ile konuşmaya başladı.

"Hayırdır? Aker mülküne elini kolunu sallayarak girip Melis'e güzelim deme cesaretini nereden buldun?"

"Yapma ama Emirciğim. Yabancıyız sanki."

Ne? Bu ne demekti? Bu, bu... Bu ne demekti?

Berkan onlara yabancı değil miydi?

Gözlerimin dolduğunu hissettim. Ve gözlerime dolan gözyaşları, gözümün batışmasına neden oldu.

KARMAŞIKWhere stories live. Discover now