10- Koşu Yarışı

544 75 63
                                    

Selamlar, uzun süredir bölüm yazmıyordum. Belki 1 ay falan olmuştur. Kendimce sebeplerim vardı. Daha sonra il dışına çıkmam gerekiyordu.

Sabrınız için teşekkürlerimi sunuyorum.

Bu bölümü okurken şunu unutmayın bunlar 12. Sınıf öğrencileri. Bu bölüm koşu yarışı yapacaklar yaniii demeyin ki bunlar çocuk mu niye koşu yarışı yapıyorlar diye. Bizim okulda hâlâ yapılıyor :(

Neyseciğime, iyi okumalar diliyorum hepinize. Sıkı giyinin üşütmeyin 🫶🏻

●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●

"Sola dön!" Hocanın sola dön komutuna tüm sınıf uyarken yanımdaki kişiye baktım. Mert ayısıyla bakışmamız kesilirken önümdekilere bakmıştım. Berfin ve Araz.

Hâllerinden çok memnun gözüküyorlardı. Tabii Berfin mutlu olurdu. Sonuçta yanında Mert ayısı yoktu.

"7 tur, yavaşça koşmaya başlayın." Hocanın sözünün bitmesiyle beraber hepimiz yavaşça koşmaya başlamıştık ama öndeki hıyarlar tabakhaneye bok yetiştireceklermiş gibi koşuyorlardı.

"Şşt" yanımdaki bedenin sesiyle ona döndüm.

"Ben senin oraya geçim, sen de geç buraya." Dedi nefes nefese. Dediğini anlamayarak ona baktım.

"Ne?" Şaşkınlıkla sorduğum soruya tekrar nefes nefese cevap verdi.

"Ben senin olduğun yere... huh" nefes verdi ve devam etti lafına.

"Geçeyim.. sen de benim olduğum yere.. geç."

"Yok böyle iyiyim." Dediğim de derin nefes vermeye çalıştı. Ne yapmaya çalıştığını anlamıştım. Berfin tam benim önümdeydi. Yani Mert benim olduğum yere geçerse Berfin'i görebilirdi. Böylece Berfin'i rahatsız ederdi. Ben de buna izin veremezdim.

"Hocam yeter ya.." arkamdakilerin yalvarışlarıyla birlikte hoca ağzını açtı.

"Devam, devam!" Ulan ilk kez beden hocasının göbekli olmadığını görmüştüm. Kadın tam bir kas makinesiydi.

Berfin nefes nefese kaldı ve ellerini diz kapağına koyarak derin nefes almaya çalıştı.

"İyi misin?" Dedim yavaşlayarak. Berfin kafasını salladı ve biraz daha yan tarafta bekledi. Mert'te onun gibi yan tarafa geçti ve o da nefesleniyormuş gibi yaptı. Berfin kafasını ona doğru çevirdiğinde korkmuştu. Gülerek onlara bakıyordum. Cidden bu Mert çok fenaydı.

Araz ile yan yana gelmiştik. Ona bakıp gülümsedim. O da benim gibi yapmış, gülümsemeye çalışmıştı. Arkamda Berfin ile Mert'in seslerini duyuyordum. Berfin'in ittirişi ile dengemin kayması bir olmuştu.

"Araz!" Bağırışım, yere kapaklanışım ve Araz'ın altıma düşmesi. Her şey bir anda gelişmişti.

Zorla kendimi yana atmaya çalışmıştım fakat kımıldayamıyordum. Ayağıma giren sancı çok fenaydı. Çevremdekileri zar-zor duyuyordum.

"Çocuğum iyi misin?" Hocanın lafıyla altımdaki bedene baktım.

"Baran çocuğum sana diyorum." Hoca bir şeyler söylüyordu fakat altımdaki beden beni tartamazdı. O benden daha önemliydi.

"Hocam... Araz." Zorlukla söylediğim şeyle kendimi sonunda yana atabilmiştim.

"Alo 112 acil mi? Mustafa Kemal Paşa Ana-'' sesleri kesik kesik duyuyordum. Daha fazla kendime hakim olamadım ve birden bire görüşüm kapandı.

'•.

Gözlerimi hastanenin tavanıyla açmıştım. Etrafıma bakıp ne yaşandığını hatırlamaya çalışmıştım. Yanımda olan Berfin'e, anneme ve babama baktım. Cidden bu kadar abartmaya gerek var mıydı? Alt tarafı Araz'ın üstüne bayılmıştım.

''ARAZ!'' Bağıran sesimle hepsi de bana döndü.

''Araz nasıl? Bir şey oldu mu ona?'' sorumla Berfin gülmeye başladı. Komik olan bir şey var mıydı?

''Araz da bir şey yok. Çocuk korkudan bayılmış.'' dedi annem cevap vererek. Yüzlerindeki telaştan belli oluyordu. Kalkmaya hazırlanmıştım ki, ayağımdaki acı kendini belli etmişti.

''Ah!'' bağırışım odada yankılanırken ayaklarıma baktım. Ayağım mı kırılmıştı?

''Kendini yana atarken kendi ayağını burkmuşsun.'' Allah'tan sadece burkulmuştu. Araz'ın ayağı ne durumdaydı acaba?

''Araz ne durumda?'' Berfin yine kıkırdadı. 

''Dedim ya bir şeyi yokmuş diye." Dedi Berfin derin nefes vererek. Korkuyordum, sonuçta benim yüzümden incinmesini istemiyordum. Eğer benim yüzümden bir arkadaşıma bir şey olursa kendimi affetmezdim. Babamdan böyle görmüştüm.

"Görmeye gitmem lazım eğer arkadaşıma bir şey olmuşsa kendimi affetmem." Dedim. Berfin kıkırtıyla lafa atladı,

"Aynı şey Mert'e olsa bu şekilde telaşlanır mısın?" Dediğinde birkaç saniye duraksadım. Onun aklına niye Mert gelmişti?

"Senin niye aklına Mert geldi?" Dedim tek kaşımı kaldırdım.

"Sen niye ayılır ayılmaz Araz diye bağırdın?" Dedi benim gibi tek kaşını kaldırarak. İkimiz de susmuştuk. Annem kapıya doğru adımladı.

"Kantine gidiyorum Azad, bir şey istiyor musunuz?" Dedi. Babam onun yanına doğru gitti.

"Sen varsın başka ne isteyebilirim ki? Allah'tan belamı mı?" Babamın sözüne önce Berfin kıkırdadı. Annemin güzel gülüşü ortaya çıktığında ben de gülümsedim.

"Anne çay veresen?" Berfin'in şiveli ağzına babam güldü ve kafa salladı. İkisi de odadan çıktılar.

"Of koltuk küçücük." Dedi Berfin ve koltuğa yayıldı. Aklıma gelen fikirle Berfin'e döndüm.

"Berfin."

"He yavrum" dedi Berfin bana bakarak. Gülümsedim ve ona bakmaya devam ettim.

"Araz'ın nasıl olduğuna bakmaya gider misin?" Dedim tatlı olduğumu düşünerek. Berfin önce tek kaşını kaldırdı sonra düşündü.

"Karşılığında?" Sorusu tam beklediğim bir soruydu. Berfin karşılıksız hiçbir şey yapmazdı. Her şey karşılıklı olmalıydı.

"İstediğin bir şey yaparım." Dedim.

"Ne gibi?" Sorusu beni affalatmaya yetmişti. Çünkü bu Berfin'di. Her türlü saçma işi olurdu.

"5 tane çikolata?" Dedim ve bekledim. Düşündü ve kaşlarını yukarı doğru kaldırdı. Nasıl yani Berfin çikolata teklifini mi reddetmişti?

"Ne...?" Diyerek yutkundum.

"Kan şekerim yükseliyor, dikkat etmem lazım."

"Neyse, 5 tane muzlu ve çilekli süt?" Teklifimi reddedemezdi. Çilekli ve muzlu süt onun vazgeçilmeziydi.

"2 tane de şu geçen marketten aldığımız pofuduk içinden çikolata akan kekten al tamam mı?" Diye gülümsedi. İşte bu biliyordum. Berfin 10 süt ve 2 keke her şeyi yapardı.

"Annemlere söylemek yok." Dedik ikimiz de. Gülümsedik ve ikimiz de kafalarımızı salladık.

Kapı açıldı ve annemle babam girdi. Babamın elindeki çayı Berfin hemen aldı ve masaya koydu.

"Birtaneciksin ya, kıskanma Ferzan Bey sen de öylesin."  Dedi ve annemin yanağından makas alarak dışarı çıktı.

Acilen Araz'ı görmeliydim.

Mardin'in Yüreği - Gay - MpregOù les histoires vivent. Découvrez maintenant