14- Özür

444 61 102
                                    

Selamlar, umarım iyisinizdir.

Benden bölüm istiyorsunuz fakat yorum yapmıyorsunuz. Üzüyorsunuz beni.

Neyse iyi okumalar dilerim.

■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■

Sohbete girmiş Gökçe'ye yazmaya çalışıyordum. Cidden Mert yüzünden düştüğüm hâller hâl değildi.

"Babanı domaltayım Mert." Mırıldanışım Baran'ı güldürmüştü. Ona baktım.

"Ne gülüyorsun acaba?" Dedim sahte bir sinirle. Elindeki kitabı yanı başına koydu.

"Mert seni seviyor." Dedi tebessüm ederek. Dediği şeyle kahkaha atmaya başladım. Baran'ın ciddi olduğunu anladığımda kahkahamı durdurdum.

"Ne alaka? E o zaman sen de Araz'a aşıksın." Dedim. Baran tek kaşını kaldırdı.

"Mert sana aşık çok belli ediyor." Dedi Baran. Derin nefes alıp devam etti.

"Sinir ederek seni elde atmaya çalışıyor. Nereye gitsen oraya geliyor. Resim çizdiğin zaman bir şeyler yaparak sinirini bozuyor. Hergün sınıfa girdiğimde günaydın diyorsun ilk o cevap veriyor. Araz demişti ya, zorbalık yapıyor falan diye, ee şimdi yapmıyor?"
Dedi uzunca. Dudaklarımı büzerek düşünmeye başladım. Benden hoşlanıyor muydu cidden?

"Peki neden direkt demek yerine saçma sapan triplere giriyor ki?" Dedim merakla. Baran omuzlarını silkti.

"Babam annemi nasıl kendine aşık etti?" Dedi sağ kaşını kaldırarak. Babamın anlattığı anıları aklıma doldu.

"Sen de Araz'a aşıksın değil mi?" Dedim gülümseyerek. Yüzünü ellerinin arasına aldı.

"Hayır ne alaka?" Dedi bıkkınca. Gülümseyerek bakmaya devam ettim.

"Geçen Araz geldiği zaman siz odadaydınız ya, sizi çağıracaktım. Kapıyı tıklatayım derken Araz'a Kürtçe bir şekilde seni seviyorum, sana aşığım dedin. Gittim sordum babama." Dedim sırıtarak. Baran önce hatırlamaya çalıştı daha sonra gözlerimin içine baktı. Suratı kırmızılaşırken ona sırıtmaya devam ediyordum.

"Hadi ama!" Sitemle söylediğim şeye kendi kendime güldüm.

"Hayır hoşlanmıyorum sadece tek bildiğim Kürtçe şey onlar." Dedi durumu düzeltmeye başlarken.

"Kesin öyledir." Dedim gözlerimi kısıp. O da benim gibi gözlerini kıstı.

"Öyle zaten. Sen git görümcene özür mesajı yaz."

"Ulan! Yok öyle bir şey beni sinirlendirme!" Dedim sinirle. Sırıtarak bakıp omuz silkti.

"Ya da git Mertciğine yaz." Dediği zaman derin nefes aldım ve telefona bakmaya başladım.

Ben;

Gökçe öncelikle senden özür diliyorum. Yaptığım şeyden değil, sana saygı duyduğum için özür diliyorum.

Şu kaldığımız süre zarfında birkaç kez de olsa bana yardımın dokundu. Seni sever sayarım. Fakat Mert davranışlarını değiştirmezse cidden daha kötüsünü yaparım.

Hem o disipline gider hem ben. Lütfen kardeşinle konuş

Gönderilen mesaj ile telefonu yere koydum. İnsanlara mesaj atmak ne zor işti. Gelen bildirim sesiyle telefonu yine elime aldım.

Gökçe;

Senin bir suçun yok. Mert'in yaptığı saçmalıkları güzelce konuştuk. Az sonra sana yazar.

Mardin'in Yüreği - Gay - MpregHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin